Türkiye’nin gündemine oturan milyon dolarlık ‘saadet zinciri’nde yansıyan ifadelerdeki çelişkiler soru işaretlerini artırdı. Birbirinden vahim suçlamalar havada uçuşurken yıldız futbolcularla başlayan iddialar tefecilere, iş insanlarına ve siyasetçilere ulaştı. Kamuoyunda ucu bucağı belirsiz karanlığın bir an önce aydınlatılmasına dönük beklenti arttı.
Eski Denizbank şube müdürü Seçil Erzan’ın, aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu gibi isimlerin bulunduğu futbolculardan faiz karşılığı para toplamasına dönük birden fazla soruşturma açıldı. Ancak pek çok nokta havada kaldı. ‘Para götürenler akıl dışı getiri vaadinden hiç mi şüphelenmedi?’ sorusu yanıtsız kaldı. Kilit konumdaki Fatih Terim’in “Fona para yatırmadım” sözleriyle Erzan’ın evinden çıkan alacak-verecek tablosu çelişti.
ALACAK VERECEK LİSTESİNDE DİKKAT ÇEKEN İSİMLER VAR
Listede Terim’in 700 bin dolar verip 1.5 milyon dolar aldığı görüldü. Banka yetkililerince hazırladığı ileri sürülen alacak verecek tablosuna, Çorlu Belediye Meclis Üyesi Nuri Köşkdere’nin adı da girdi. Erzan ifadesinde “Tefecilerden para bulup getirenler vardı” dedi. Gelinen noktada sistemde kayıp olan milyonlarca doların akıbeti belirsiz kaldı. İlk suç duyurusundan bu yana geçen 8 ayda düğümün çözülmemesi rahatsızlık yarattı.
Türkiye’nin gündemine oturan futbol dünyasındaki ‘yüksek kârlı gizli fon’ dolandırıcılığında her gün yeni bir iddia ortaya atılıyor. Kurduğu ‘ponzi’ sistemiyle aralarında ünlü futbolcu ve iş insanlarının da bulunduğu 29 kişiyi BDDK raporuna göre 43 milyon 920 bin dolar ve 15 milyon 625 bin lira dolandırdığı gerekçesiyle tutuklu bulunan bankacı Seçil Erzan, geçen hafta hakim karşısına çıkmıştı.
226 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan Erzan, mahkemedeki ifadesinde, “2020 yılında Terim bana 300 bin dolar para vermişti. Verdiği paradan çok çok fazla istemeye başlayınca hayır diyemedim. İstediği zaman 50-100 bin gibi ona geri gönderiyordum” diye konuşmuştu.
Fatih Terim’in ise soruşturma kapsamında “müşteki” sıfatıyla 2 Haziran’da verdiği ifade ortaya çıkmış, ifadesinde “Bu fonla alakalı Seçil Erzan’a hiç para vermedim. Bahsedilen fon ile yakından uzaktan ilgim yoktur” dediği iddia edilmişti. İfadesinde savcıya ‘şikayetçiyim’ diyen Terim’in, bu ifadesinin iddianamede yer almaması ise dikkat çekmişti.
Son olarak ise Terim’in adının, Erzan’ın evinde ele geçirilen borç-alacak listelerinde yer aldığı ortaya çıktı. Erzan’ın evindeki aramalarda elde edilen tablo ve listelerde, Terim’in ne kadar para verip-aldığının da yazdığı görüldü. Buna göre, “Ben para vermedim” diyen Terim’in 700 bin dolar verdiği ve 1.5 milyon dolar da geri aldığı görülürken tabloya “ödenen miktar yazılanın çok ...” notu düşüldü.
Milliyet’ten Ferit Zengin’in habere göre ise Terim, hakkındaki iddialara yönelik “Yılların Fatih Terim kompleksini dışa vurma fırsatı bulanlar, ilgimin olmadığı bir davaya beni karıştırmaya çalışıyor. Ne alacağım vardır ne de vereceğim. Benim adımı karıştıranların aleyhine, tarihin en büyük hukuk savaşını başlatıyorum. Hazır olsunlar” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Seçil Erzan’ın merkezinde olduğu başka soruşturmaların da yürütüldüğü öğrenildi. Seçil Erzan’dan tefe yönteminin yanı sıra tehdit ve baskıyla para aldıkları iddia edilen aralarında eski futbolcu Semih Kaya, menajeri Fırat Özdemir ve teknik direktör Ayhan Akman’ın bulunduğu 11 kişiye “tefecilik”, Denizbank yönetim kurulu üyesi Hakan Ateş’in de aralarında bulunduğu beş kişiye de “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçundan soruşturma açıldığı ortaya çıktı. Son olarak ise Mali Suçları Araştırma Kurulu, Erzan’ın memleketi Çorlu’da inceleme yapılmasını talep etti.
MASAK’ın talebi üzerine Çorlu’daki bir banka şubesinde, Erzan’a ait kasa olduğu tespit edildi. Polis tarafından açılan kasada 7 Reşat altın, 5 Ata altın, 2 Ata altın kolye, 1 yüzük ile adının yazılı olduğu kartvizitler bulundu. Kasadaki altınlara el konulurken Erzan’ın malvarlığına ilişkin de çalışma yapıldı. Çalışma kapsamında Erzan’ın Çorlu’da 1 daire ve 1 iş yeri ile Çanakkale’nin Bozcaada ilçesinde bir bağ yeri olduğu tespit edildi. Öte yandan kamuoyunun yakından takip ettiği fon dolandırıcılığı olayında ilk suç duyurusundan bu yana 8 ay geçti. Aradan geçen sürede işin aydınlatılamaması rahatsızlık yaratırken fona para yatıranlara “böyle bir faiz getirisine nasıl inandınız?’ soruları yöneltildi.
‘DEPREM ARAŞTIRMALARINA ARDA’NIN KAPTIRDIĞI PARA KADAR HARCAMADIK’
Denizbank’ın Şube Müdürü olan Seçil Erzan’ın dolandırdığı isimler arasında, Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan gibi isimler yer alıyordu. Söz konusu davada Arda Turan’ın Erzan’a 13.9 milyon dolar kaptırdığı ortaya çıkarken kamuoyunun yakından takip ettiği ‘yüksek kârlı fon’ olayına ilişkin dikkat çekici bir yorum Jeofizikçi Cenk Yaltırak’tan geldi. Yaltırak, Turan’ın dolandırıldığı miktarın altını çizerek, Türkiye’de depreme verilen önemin düşüklüğünden bahsetti.
Yaltırak, Türkiye’de deprem araştırmaları için 13.9 milyon dolar harcanmadığını söyledi. Cenk Yaltırak’ın sosyal medyadan paylaştığı sözleri şu şekilde: “Deprem araştırmaları için şimdiye kadar harcanan para Arda Turan’ın dolandırılan 13.9 milyon doları kadar değil. Bizim tüm Türkiye denizleri faylarını araştırmamız için gereken özel bir gemi bu paradan az. Mesaj bu kadar!”
