İBB Şehircilik Grubu Başkanı Ali Kurt, depreme dirençli İstanbul hedefleri doğrultusunda basın toplantısı gerçekleştirdi. Aynı zamanda KİPTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı olan Kurt, “Kentsel dönüşümü yönetecek insanın siyaset kaygısı varsa hiçbir şey yapamaz. İstanbulu Yeniliyoruz projesinin hızlı taramayı teşvik ediyor ve insanların kaygılarını gideriyor” dedi.
İBB Şehircilik Grubu, depreme dirençli bir İstanbul hedefi doğrultusunda gerçekleştirdikleri projeleri ve şirketlerinin geleceğe yönelik hedeflerini basın toplantısında paylaştı. İBB Şehircilik Grubu Başkanı ve aynı zamanda KİPTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı olan Ali Kurt, KİPTAŞ, İmar A.Ş., Boğaziçi Yönetim, İSPARK ve Ağaç A.Ş. şehircilik grubuna bağlı şirketler aracılığıyla yürütülecek projeleri anlattı.
'TOKİ'NİN 1 MİLYONU, KİPTAŞ’IN 10 BİNİNE EŞDEĞERDİR'
Ali Kurt, Şehircilik Grubu şirketlerinin yaklaşık 5 bin noktada hizmet verdiğini ve 2024 yılı için hedeflenen 25 milyar TL'lik bütçenin 2025 yılında 50 milyar TL'ye çıkarılmasının hedeflendiğini belirtti. Özellikle KİPTAŞ projelerine vurgu yapan Kurt, KİPTAŞ’ın ülke çapında tercih edilen, sınırlarının ötesinde çalışan bir şirket olduğunu ifade etti. Kurt, “Seçim döneminde KİPTAŞ’ın, TOKİ ile karşılaştırılması gündeme geldi. Ancak sayılara odaklanmak yanlış olur; TOKİ'nin 1 milyonu, KİPTAŞ’ın 10 binine eşdeğerdir” dedi.
Öte yandan İSPARK’ın ihale açtığı en önemli projelerden birinin de elektrikli şarj istasyonları olduğunu bildiren Kurt, bu konuda ilk adımların atıldığını söyledi. İSPARK için büyük hedefin insansız otoparklar olduğunu da ekleyen Kurt, “Ağaç A.Ş. ise yeşil binalar ve az su tüketen peyzajları içeren inovatif projeler üzerine çalışıyor.” İfadesini kullandı.
'İSPARK'IN YASAL YETKİYLE CEZA YAZMASI GEREKİR'
İSPARK'ın şehir trafiği ve park sorununa büyük katkı sağladığını belirten Kurt, dünyada bu tür hizmetlerin tek elden yönetildiğini ancak Türkiye’de bu yapının olmadığını ifade etti. Özellikle yanlış park yapmalara ceza kesilmesinin önemine vurgu yapan Kurt, “İSPARK’ın yasal yetkiyle ceza yazması gerekiyor. Şu anda ceza yazıyoruz ama yasal bir yaptırımı yok. 200 milyon TL’nin üzerinde tahsil edilmemiş fiş var” dedi.
'AMACIMIZ DAYANIKLI İSTANBUL'
Ali Kurt, İBB’nin kentsel dönüşüm mali destek paketinden de bahsederek “İstanbul Yenileniyor” projesi kapsamında riskli yapıların dönüşümüne destek sağlandığını söyledi. Kadıköy’de bir binanın yıkımına başlandığını aktaran Kurt, “Merkezi yönetime bağlı birimlerin bizimle uyum içinde çalışmasını talep ediyoruz. Özellikle kamu bankalarının bu sürece destek olması gerekiyor. Amacımız, dayanıklı bir İstanbul inşa etmek” dedi.
Destek paketinden faydalanan hak sahiplerinden 11'inin emekli ve ihtiyaç sahibi olduğunu belirten Kurt, mali destek oranlarının %59’a kadar karşılandığını ifade etti. Destek paketinin, gelir düzeyine göre ve en az beş yıl oturma şartıyla verildiğini vurgulayan Kurt, projenin sosyal açıdan önemli olduğunu ve tapunun ipotekli olması sayesinde ranta dönüşmesinin engellendiğini söyledi. Kurt ayrıca vatandaşın evini satmak istemesi durumunda kamudan aldığı desteği geri ödemesi gerektiğini, önceliğin dar gelirli ailelerin ev sorunlarını çözmek olduğunu belirtti.
Merkezi yönetimin herkese ev verme vaadini eleştirerek, kendi imkânlarıyla yenileyebilenlere bütçe verilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Kurt, proje sayıca küçük görünse bile Türkiye’nin gelecekteki politika hedefleri için örnek teşkil edebileceğini söyledi.
'KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ YÖNETMEK İÇİN SİYASİ KAYGIDAN BERİ OLMAK GEREK'
Kurt, “Kentsel dönüşümü yönetecek kişinin siyasi kaygıları varsa hiçbir şey yapamaz. İstanbul Yenileniyor projesi, hızlı taramayı teşvik eden ve insanların endişelerini gideren bir nitelikte. Bu projeyle sadece maliyetini alarak yenileme yapabiliyoruz; maalesef kamunun böyle bir hizmeti yok. TOKİ, vatandaştan en yüksek faizi alan kurumlardan biri” dedi.
Merkezi yönetimin de iyi işler yaptığını kabul eden Kurt, bu birimlerin vatandaşla temasının zayıf olduğunu belirtti:
“Merkezi yönetime bağlı birimlerin, vatandaşlarımız adına bizimle uyum içinde çalışmasını talep ediyoruz. Özellikle kamu bankalarının bu sürece katkıda bulunması çok önemli. Çünkü kaynaklarımız belirli bir süre sonra tükenme aşamasına gelecektir. Amacımız, dayanıklı bir İstanbul inşa etmek.”