Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, İçişleri Bakanlığı'nın İBB çalışanları hakkında başlattığı 'terör' teftişine ilişkin, “Bu memurlar, adli sicil kaydı alınarak göreve başlarlar. Eğer böyle bir vahim hata yapılmışsa bu adli sicil kayıtlarını verenler kimlerdir? Burada gerçekten hukuki bir teftiş mi yürütülmeye çalışılıyor, yoksa siyasi bir iklim mi oluşturulmaya çalışılıyor?” dedi.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, bugün Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu ziyaret etti. Gelecek Partisi Genel Merkezi’ndeki ziyaret sonrası iki genel başkan ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Davutoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan bazı görevlilerin terör örgütleriyle iltisaklı olduğu iddiasıyla teftiş başlatmasına, “Bir teftiş söz konusuysa objektif kriterler ile yapılmalı ve tamamlandıktan sonra açıklamalar yapılarak, ihmal varsa o zaman ortaya konmalı. Ama daha teftiş başlarken ithamla başlanıp hemen arkasından teftişi getirerek bir psikolojik ortam oluşturmak doğru değil” dedi.
Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:
“Bütün işlemler hukuki kurallar içinde yapılır ve herkes teftişe muhataptır. Herkes hesap verme makamındadır. Ancak İçişleri Bakanlığı’nın özellikle bir grup görevliyi belediyeye terörist bir sızma girişimi olarak teftişe mevzubahis etmesi, son derece dikkatle ele alınması gereken konu. Bu memurlar, adli sicil kaydı alınarak göreve başlarlar. Eğer böyle bir vahim hata yapılmışsa bu adli sicil kayıtlarını verenler kimlerdir? Bu suçlar göreve başladıktan sonra işlenmişse hangi hukuki işlemler yapılmıştır? Türkiye’de rastgele herkes göreve başlamıyor, bir süreçten geçilerek işe başlanıyor. Burada gerçekten hukuki bir teftiş mi yürütülmeye çalışılıyor, yoksa siyasi bir iklim mi oluşturulmaya çalışılıyor? Eğer siyasi iklim oluşturarak Türkiye’de böylesi teftiş ortaya konmak isteniyorsa o, iktidara da zarar verir.
“SİYASİ PARTİLER ARASINDAKİ DİYALOGLAR DAHA DA DEĞİŞECEK”
Mustafa Sarıgül ise Davutoğlu ile yaptıkları görüşme hakkında, “İnanıyorum ki ülkemizin geleceğinde, ülkemizdeki milyonlarca yurttaşımızın mutlu olmasında önümüzdeki günlerde siyasi partiler arasındaki diyaloglar daha da değişecek” dedi. Davutoğlu, görüşmeye ilişkin, “Kaygılarımız ortak, aynı kaygılardan hareket ediyoruz. Türkiye’de demokratik alanın daraldığını, yoksulluğun arttığını, yolsuzlukların her yere sirayet ettiğine dair ortak tespitlerimiz var. Kaygılarımız aynı olduğu gibi çıkış yolu üzerine yaptığımız değerlendirmelerde de birçok ortak noktayı görmemizden memnun oldum” dedi ve şöyle konuştu:
“Türkiye çok kritik bir eşikte. Bir tarafta ekonomik kriz çiftçimizi, esnafımızı, herkesi derinden etkiliyor. Makroekonomik bütün göstergeler uluslararası risk puanlarını etkileyecek şekilde olumsuz seyrediyor. Diğer taraftan siyasi alanda da yasakların, hukuki süreçlerin son derece partizan işletildiği süreçten geçiyoruz. Böyle bir dönemde köklü bir yenilenmeye ihtiyaç var. Partilerimiz arasındaki ilişkiler büyük önem taşıyor. Çok güzel bir sohbet ortamı bulduk. Halkımıza vereceğimiz temel mesaj açıktır. Durum kritik ama ümitsiz değildir, bu ümidi yeşertecek siyasi kadrolar vardır, çalışmalarını da birlikte sürdüreceklerdir.”
NE OLMUŞTU?
İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) arasındaki 'teftiş' krizi büyüyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bakanlığa ihbarlar geldiğini söyleyerek "Siz terör örgütünden bylockçu olduğu için FETÖ'cü olduğu için ihraç edilen kişiyi kendi şirketinize alır mısınız? Siyasi tarafı yok bunun, güvenlik tarafı var" açıklamasında bulundu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Soylu'nun açıklamasının ardından 11 CHP'li Belediye Başkanıyla ortak açıklamada bulunarak, asıl Adalet ve İçişleri bakanlıklarına soruşturma açılması gerektiğini belirterek, ''Soruşturma açması gereken yer Adalet Bakanlığı. Biz çünkü işe aldığımız her çalışanın adli sicil kaydını isteriz. Dolayısıyla bence bir başka soruşturma açılması gereken yer de bu 557 teröristi tutuklamıyorsa İçişleri Bakanlığı olduğunu düşünüyorum hatta bakanın kendisi olduğunu düşünüyorum.'' dedi.