Davutoğlu, Erdoğan’ın 2023’ün yol haritasını açıklayacağı bugünkü ‘Türkiye Yüzyılı’ etkinliğini eleştirdi. Sansür yasasına işaret eden Gelecek Partisi lideri “Otoriterlikle ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ yazılamaz. ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ yasaklarla değil, insan onuruna yakışan insan hak ve özgürlükleriyle yazılacak” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, parti genel merkezinde düzenlenen “Gelecekte Gençlik Modelimiz: Acil Eylem Kalıcı Vizyonu Planı” konulu etkinliğe katıldı. “Biz gençlere gömlek biçmeye değil, gençlerle omuz omuza bir yol yürümeye geliyoruz” diyen Davutoğlu “Biz gençlerin bir mahallenin, ideolojinin, siyasi görüşün militanları olmaları için değil, hangi görüşte olursa olsun her bir gençle geleceğin özneleri olmaya kendilerini adamış bir gençlik hayal ediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün düzenleyeceği etkinliğe de değinen Davutoğlu, şunları söyledi:
“Nice gençler heba edildi bu ülkede. Sağ-sol çatışmalarıyla, 12 Eylül zulmüyle... 28 Şubat’ta gençlerin geleceği ‘Şu okuldan mezun oldun’, ‘Başörtü takıyorsun, takmıyorsun’ diye karartıldı. Sonra FETÖ diye bir şey çıktı, sonra Anadolu’nun en iyi zihinlerini şartlandırarak robot haline getirdi. Şimdi de gençlerden ‘Kindar bir gençlik istiyoruz’ diyen bir sesle kin duymaları bekleniyor. Biz sizi kin için değil, muhabbet için yola çıkmaya davet ediyoruz.”
“Türkiye’nin Yüzyılı diye bir açıklama yapılacağı söyleniyor. ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ ne ile yazılır biliyor musunuz?
İNSAN ONURUNA SAYGI
duyan özgürlüklerle ve demokratik bir hukuk düzeniyle yazılır. Otoriterlikle ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ yazılamaz. 15 gün önce sansür yasası çıkaracaksınız, gençlerin atacağı bir tweet, onların tanımladığı bir gerçekliğe aykırı görülecek ve hapse atılabileceksiniz, ‘Türkiye Yüzyılı’ndan’ bahsedeceksiniz. ‘Türkiye Yüzyılı’ mafya, organize suç örgütleriyle oluşturulan yolsuzluk düzeniyle değil, temiz siyaseti savunan, yüzleri tertemiz, gömlekleri bembeyaz Gelecek gençleriyle yazılacak.”
“Doğu Anadolu’ya gidiyorum, işsizlik oranı yüzde 50-60 seviyesinde. İstanbul’a gidiyorum, Ankara’nın semtlerinde dolaşıyorum, gençler mülakat zulmünden, iş bulamamaktan, diploma sahibi olup iş ve onur sahibi olamamaktan yakınıyorlar. Ama ben umutsuzluk ortamı içinde gençlerden çok ümitliyim. Biz gençlere korkmadan fikirlerini ifade edecekleri özgür bir iklim vadedeceğiz. Biz gençlere kimseye boyun eğmeyecekleri, anne babalarından harçlık istemek zorunda kalmayacakları bir ekonomik refah düzeyi vadediyoruz. Schengen vizesi için aylarca bekledikleri bir ülke değil, ay yıldızlı pasaportla birlikte dünyanın her yerine gidebilecekleri yeni bir dönem vadediyoruz. Ayrılmak zorunda kalmamış olsaydım 2016 Haziranı’nda, Türkiye Schengen vizesine girmiş olacaktı. AB bu konuda karar almıştı. Ama Türkiye’yi kendi içine kapatmak isteyenler, gençleri Türkiye’de bir açık hapishane şartlarında yaşatmak isteyenler, onlara slogan söyletip özgür düşünceyi engelleyenler bütün o kapıları kapattılar. Bunun adına da millilik dediler. TL’nin alım gücüne ve ellerinde taşıdıkları Türk pasaportunun giriş gücüne sahip yeni bir dönem vadediyoruz. Bizim kaybedecek tek bir gencimiz dahi yok. Her bir gencimizin bu ülkeye borcu var ama bu ülkenin de bu gençlere borcu var. Bizim size borcumuz var, bunun gereğini yapacağız.”