Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şule Yüksel Şenler Vakfı'nın tanıtımı ve “Şule” belgeseli gösterimi programında konuştu. Burada Şule Yüksel Şenler hakkında mesaj veren Erdoğan, '"Bugün asli kimlikleriyle sosyal hayatta var olan herkesin Şule Yüksel hanıma minnet ve şükran borcu vardır. Onun emeği ve cesareti olmasaydı, başörtü mücadelesi bugünkü seviyesine gelemezdi.'' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde Şule Yüksel Şenler Vakfının tanıtımı ve "Şule" belgeseli gösterimi programına katıldı.
Erdoğan, Şule Yüksel Şenler'i, "Ülkemizdeki hak ve adalet mücadelesinin anıt isimlerinden birisi hiç şüphesiz Şule Yüksel Şenler'dir. Din düşmanlığını bayraklaştıranlara karşı, İslam'ın kutlu mesajlarını haykırmaya devam etti. Bugün asli kimlikleriyle sosyal hayatta var olan herkesin Şule Yüksel hanıma minnet ve şükran borcu vardır. Onun emeği ve cesareti olmasaydı, başörtü mücadelesi bugünkü seviyesine gelemezdi" sözleri ile anlattı.
'ŞULE YÜKSEL ŞENLER HAK VE ADALET MÜCADELESİNİN ANIT İSİMLERİNDEN BİRİSİDİR'
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Milletimiz o meşum günlerde (28 Şubat) dik duranlarla, darbeye ve darbecilere alkış tutanları asla unutmamıştır, unutmayacaktır.
"Bu millet, darbecileri ve darbecilere destek verenleri önce sandıkta, ardından da maşeri vicdanda mahkum etmiştir."
"Ülkemizdeki hak ve adalet mücadelesinin anıt isimlerinden birisi merhum Şule Yüksel Şenler'dir.''
''Biraz önce Şule belgeselinin tanıtım videosunu izledik. Şule Yüksel hanımın, çileli, çetin ve örnek hayatının bazı kesitlerine şahitlik ettik. Şule Yüksel hanımın şahsımızın ve eşimin hayatında müstesna bir tesiri bulunuyordu. Birlikte yol yürüme bahtiyarlığına eriştiğimiz Şule Yüksel ablamızın aile büyüklerimiz arasında da yeri vardı.''
'DİN DÜŞMANLIĞINI BAYRAKLAŞTIRANLARIN KARŞISINDAYDI'
Eserleriyle, yazılarıyla kendini öz yurdunda parya hisseden milyonlarca cesaret ve umut aşıladı. Onun tavizsiz dik duruşu yıllardır bu ülkede hor görülen Anadolu insanına özgüven kazandırdı.
Büyük bir cesaret ve metanetle zorluklara göğüs gördü, bedel ödemekten çekinmedi. Din düşmanlığını bayraklaştıranlara karşı, İslam'ın kutlu mesajlarını haykırmaya devam etti.
O sadece seçkin bir münevver değil, örnek bir davetçi, samimi bir mürşit, gerçek bir mücahideydi. Şule Yüksel Şenler yaşantısıyla, şahsiyetiyle, nezaketiyle, dik duruşuyla, güçlü kalemi ve hitabetiyle milyonlarca gencin hayatına damga vurmuştur.
Bugün asli kimlikleriyle sosyal hayatta var olan herkesin Şule Yüksel hanıma minnet ve şükran borcu vardır. Onun emeği ve cesareti olmasaydı, başörtü mücadelesi bugünkü seviyesine gelemezdi.
Her canlı fanidir. Fakat geride hayırla yad edilecek eserler bırakan insanlar yaşamaya devam edecektir. Merhum Şule Yüksel Şenler ablamız da hayatına dokunduğu, yetişmesine vesile olduğu insanlarla, kitaplarıyla daha nice seneler gönül dünyamızda kandiller yakmaya devam edecektir.
Bir taraftan Şule Yüksel hanımın çile çektiği ve bedeller ödediği değerleri korurken, diğer yandan çocuklarımızın özgürlüklerinin kıymetini bilmeliyiz. Yaşananları anlatmalıyız.
Bu belgesel Şule Yüksel hanımın örnek hayatıyla birlikte ülkemizin karanlık dönemlerine ayna tutuyor. Onun davasına sadakatini daha iyi anlaşılmasına vesile olacağına inanıyorum."
