Çorlu tren kazasında oğlunu kaybeden Mısra Öz: 'Çorlu'ya altı yılda gelmeyen adalet metrobüs kazasında iki günde geldi'

Çorlu tren kazasında oğlunu kaybeden Mısra Öz: 'Çorlu'ya altı yılda gelmeyen adalet metrobüs kazasında iki günde geldi'

İstanbul’da yaşanan Metrobüs kazasının ardından ardından sekiz kişinin gözaltına alınması ve olaydan iki gün sonra da beş kişinin tutuklanması, akıllara Çorlu tren kazasını getirdi. 25 kişinin hayatını kaybettiği kazada, ailelerin hukuk mücadelesi altı yıl sonra sonuç vermiş, dört kişi tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Oğlu Oğuz Arda Sel’i kazada kaybeden kaybeden Mısra Öz, KARAR’a konuştu. Öz, “Adalet bu kadar hızlı işleyebiliyormuş. Biz altı yıl bekledik, bizimle dalga geçmişler” dedi.

BÜŞRA CEBECİ

İstanbul Küçükçekmece’de 29 Ağustos’ta yaşanan, ikisi ağır 51 kişinin yaralandığı ve 22 yaşındaki Ferhat Uçar’ın hayatını kaybettiği metrobüs kazasının ardından gözaltına alınan sekiz kişiden beşi tutuklandı.

Mahkeme 31 Ağustos’ta, metrobüs şoförü D.M.Ç, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Avrupa Yakası Yol Bakım ve Onarım Müdürü M.E. ve Müdür Yardımcısı A.Y, Metrobüs Denetim Amiri Ş.Y. ve yüklenici firmanın şantiye şefi M.S.K’nın tutuklu yargılanmasına karar verdi.

Kazadan iki gün sonra gelen tutuklama haberleri, akıllara 2018'de meydana gelen ve 25 kişinin ölümüne, 328 kişinin yaralanmasına sebep olan Çorlu tren kazasını getirdi.

"BİZİMLE DALGA GEÇMİŞLER"

Kazada dokuz yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz, KARAR’a konuştu. Öz, geçen altı yılda tüm mağdur ailelerle birlikte verdikleri hukuk mücadelesini ve gerçek sorumluların, geçen bunca zamana, bunca çabaya rağmen halen yargılanmadığını anlattı:

Evet, hızlı yargılama süreci güzel bir şey, olması gereken bir şey fakat bu kadar büyük bir olay varken ve hiçbir şekilde doğru düzgün sonuç alınmamışken, biz geride kalan ailelerin canı yana yana bu kadar uğraştırılmışken adaletin bu bakar kişiye göre, partiye göre iktidara yakınlık derecesine göre işliyor olması beni kendi davam açısından öfkelendiriyor. Evet, şu an metrobüs kazasında beş kişi tutuklu yargılanıyor. Olması gereken bu zaten, en baştan görevden alma, tutuklama yapılmalı ki dava seyrinde gidebilsin. Keşke diğer davalar da bu şekilde yürütülebilmiş olsaydı. Ben Çorlu davası sürecinde açıkçası ne ölenlere ne de geride kalanlara saygı duyulduğunu hissettim, bizimle dalga geçmişler.

Çorlu tren kazasının ardından mağdur ailelerin hukuk mücadelesi sonucunda dört yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) yöneticisi sanık Mümin Karasu tutuklandı. Karasu, bir buçuk ay sonra tahliye edildi. Kazanın ardından ancak altı sonra aralarında yine Mümin Karasu’nun da bulunduğu dört kişi tutuklandı.

Öz, bunca çabayla dört kişinin yargılandığını ancak asıl sorumluların hiç sorgulanmadığını söylüyor:

Adaletin olmadığını biliyorum da olduğuna inanmak için bugüne kadar kendimi çok zorlamıştım. Çünkü biliyorsunuz, Çorlu davası bir anlamda bitti, karara bağlandı. Evet, şu an dört kişi içeride olabilir ama gerçekten sorumlu kişiler yargılanmadığı için de ben hala öfkemi aynı şekilde hissediyorum. Benim oğlum toprağın altında ama buna sebep olan asıl sorumlular dışarıda hayatlarını sürdürüyorlar. Gerçek sorumlular bırakın yargı karşısına getirilmeyi, bir kez olsun sorgulanmadılar bile. Bu çok acı bir şey.

"KİŞİYE, KURUMA, İKTİDARA GÖRE GELEN ADALET!"

Öz her iki olayın ardından işleyen süreci karşılaştırarak yargı mekanizmasının kişiye, kuruma, iktidara olan yakınlığa göre işlemesini eleştiriyor ve “İktidara yakın olmayan kim varsa adalet tarafından süründürülüyor diyor:

Dönemin TCDD Genel Müdürü, onun yardımcısı, bürokratlar… Bunların hiçbiri yargılanmadı, biz asıl bunların yargılanmasını istiyoruz. Dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın, o kazanın sorumlularından biri. Bırakın yargılanmayı, sorgulanmadı bile. Kazadan sonra 35 kamu ihalesi alarak ihale rekortmeni oldu hatta. Dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, kazadan sonra millertvekili çıkarılarak korundu. Bu adamlar bir kez olsun yargı karşısına çıkartılmazken. İktidara yakın olmayan kim varsa onlar adalet tarafından süründürülüyor, yakın olanlar bir şekilde kendi açısından adaletin sağlandığını görüyor. Çorlu tren katliamından kim sorumluydu? Ulaştırma bakanlığı sorumluydu, genel müdür sorumluydu, TCDD sorumluydu. Peki bu insanlar neden ceza almadılar? Siyasiler, bürokratlar neden korundu? İktidara yakın oldukları için. Ama özellikle muhalefet tarafından yönetilen belediyelerde görüyoruz, hiçbir şekilde bekleme süreci olmuyor, anında tutuklama yapıldığını görüyoruz. Bu da adaletin kişiye göre, kuruma göre, iktidara yakınlığa göre işlediğini gösteriyor bize.

"ÇORLU TREN KAZASINDA SONRAKİ SÜREÇ AYM VE AİHM"

Öz, Çorlu tren kazasına dair hukuk mücadelesinin son bulmadığını, bundan sonraki süreçte ailelerle birlikte hareket ederek izleyecekleri yolları da anlatıyor:

“Biliyorsunuz içeride tutuklu olan kişiler var, bu kişilerin istinaf süreci var. Öncelikle onların çıkarılmaması için uğraşıyoruz. Dışarıda kalan sorumluların yargılanması için de önce Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuracağız, çünkü AYM’ye varana kadar Türkiye’deki tüm iç hukuk yolları tüketilmiş durumda. Bizim bundan sonraki planımız AYM sonra da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmek olacak."

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN