Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, Burgazada’daki 1. Derece Doğal sit alanı olan Martha Koyu için açık teklif usulü ile ihale ilanı açıldı.
Burgazada'da yer alan 1. derece sit alanı olan Martha Koyu'nun bulunduğu alan, açık teklif usulü yoluyla kiralanmak isteniyor.
Artı Gerçek'ten Yaprak Akbaba'nın haberine göre, İstanbul'un Adalar ilçesinde Burgazada'da yer alan ve 1. Derece sit alanı olan ve 2019 ile 2021 yıllarında da özel kişilere devredilmek üzere ihaleye çıkılan Martha Koyu, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce yapılan 'açık teklif usulü' ihaleyle kiralamaya açılacak. İhale 8 Mayıs (çarşamba) günü saat 10:00'da gerçekleşecek. İhalenin muhammen bedeli ise aylık 150 bin TL olarak açıklandı.
HALKIN KIYI KULLANIM HAKKI ELİNDEN ALINACAK
2006 yılında adadaki Hazine’ye ait bir başka araziyle trampa edilerek Silahtarağa Vakfı’na devredilen koy, böylece Vakıflar Genel Müdürlüğü kontrolüne geçti. Martha Koyu’nun da içinde yer aldığı toplam 56 dönümlük arazi Koy'dan Kalkapazankaya’ya kadar uzanan çok geniş bir bölgeyi kapsıyor. Arazi üzerindeki yapılan başvurular sonrasında alınacak turizm ruhsatı, bu bölgenin turistik işletmelere açık hale gelmesine neden olacak.
KOY, AÇIK TEKLİF USULÜ KİRALANACAK
Bugüne gelindiğindeyse, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce açık teklif usulü ile ihale ilanı açılarak Koy, özel kullanıma teslim ediliyor. İhale ise 8 Mayıs (çarşamba) günü saat 10:00'da gerçekleşecek.
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün sitesinde yer alan ihale ilanına göre; Martha Koyu'nu kapsayan 56 bin metre karelik alanın kullanım şekli 'arsa ve arsa üzeri (metruk 2 adet yapı) özel şartlı' olarak belirtilmiş. İhalenin muhammen bedeli ise aylık 150 bin TL olarak açıklandı. 79 ada 6 parsel sayılı yer, 8 Mayıs'ta düzenlenecek ihaleyle kiralanacak. İhalenin geçici teminat bedeli ise 414 bin TL.
Martha Koyu’nu da içine alan yaklaşık 56 dönümlük arazinin özel kişilere devredilmesi, halkın kıyı kullanım hakkının elinden alınması ve ücretli hale getirilmesi, doğal ve kültürel yaşamın tahrip edilmesi Ada halkını endişelendiriyor.
ADALILAR HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATACAK
Doğal yapısıyla İstanbul’da eşsiz bir konuma sahip olan Koy'u korumak için Burgazadalıların oluşturduğu sivil bir inisiyatif olan Martha Koyu Dayanışması ihalenin iptal edilmesi için girişimleri başlatıyor. Konuyla ilgili görüştüğümüz avukat Can Bıçakcı, ihalenin iptali için gerekli hukuki süreç başlatacaklarını açıkladı.
BAKANLIK SİT DERECESİNİ DÜŞÜRMÜŞ, İBB DESTEKLEMİŞTİ
Adalar için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Adalar Belediyesi’nin hazırladığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onayladığı imar planıyla ilgili İBB açıklama yapmıştı. İBB, imara açılan sit alanlarının derecesinin Bakanlık tarafından düşürüldüğünü belirtmişti. İmar planlarına göre, Burgazada’da sit derecesi düşürülen yerlere konut alanı ve günübirlik tesis alanı yapılması planlanıyor.
2019 VE 2021'DE DE İHALE DÜZENLENMİŞTİ
2019 yılında da Burgazada’da halkın ücretsiz denize girebildiği ve kamp yapabildiği İstanbul’daki neredeyse tek bölge olan Koy, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan bir ihaleyle özel kişilere devredilmiş ve Burgazada’nın doğal yaşamı ve kültürel belleği açısından en önemli bölgelerinden birinin turizm işletmelerine açılması için ilk adım atılmıştı.
Yine 2021 yılında da Martha Koyu için açık teklif usulü yoluyla ihale ilanı açılmış, basında yer alması sonrası oluşan kamuoyu sonrası iptal edilmişti.
MARTA KOYU NEDEN ÖNEMLİ?
Madam Marta Koyu, İstanbul yakınındaki en önemli deniz çayırlarına sahip, doğal zenginliğe sahip bir alan. Deniz çayırları, deniz ekosistemi için büyük önem taşır: Oksijen üretir, kıyı erozyonunu engeller, suda askıda bulunan partikülleri önler ve suyun ışık geçirgenliğini artırır. İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü, Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Cem Dalyan, “Neredeyse bütün canlılık bununla başlar” diyor.
Dalyan, şunları dile getiriyor:
Martha Koyu’ndaki deniz çayırları birçok açıdan önem taşıyor. Öncelikle, balık yavrularını koruma alanı oluşturuyor. Çünkü canlıların üremeyi sağlayabilmesi ve sürdürebilmesi için böyle korunaklı ortamlara ihtiyacı var. Ayrıca Marta Koyu’nda 5-6 metre derinlikten sonra, kum zemin üzerinde yayılan ufak taşlar var. Bunlar, aralarda yaşamayı seven, özellikle omurgasız türler için muhteşem bir yaşam alanı. Ve sanki şöyle bir şey yapılmış: Marta Koyu’na birisi gelmiş, deniz nasıl daha güzel olur demiş, oturmuş düşünmüş ve aşağıda onu uygulamış. Bu nedenle, çok acil olarak Martha Koyu koruma altına alınmalı. Yoksa biyo çeşitliliğimizin büyük bir kısmını çok yakın bir zamanda kaybedeceğiz.
KIYI KANUNU NE DİYOR?
3621 Sayılı Kıyı Kanunu'na göre kamunun sahilleri kullanabilmesine yönelik şu düzenlemeler bulunuyor:
Madde 5 – Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Kıyı kenar çizgisinin tespit edilmediği bölgelerde talep vukuunda, talep tarihini takip eden üç ay içinde kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir.
Madde 6 – Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz.
Madde 15 – Kıyıda ve uygulama imar planı bulunan sahil şeritlerinde duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engelleri oluşturanlara 2.000 Türk Lirasından 10.000 Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Ayrıca oluşturulan engellerin beş günden fazla olmamak üzere belirlenen süre zarfında kaldırılmasına karar verilir. Bu süre zarfında engellerin ilgililer tarafından kaldırılmaması halinde, masrafı yüzde 20 zammıyla birlikte kendilerinden kamu alacaklarının tahsili usulüne göre tahsil edilmek üzere kamu gücü kullanılmak suretiyle derhal kaldırılır. Kabahatin tekrarı halinde, ceza üst sınırdan verilir.