Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in doğum günü olan Mevlit Kandili idrak edilecek. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Mehmet Kapukaya, kandillerin manevi huzur sağladığını belirterek, "Mevlit Kandili'nde amaç, peygamberimizi hatırlamak, onu anmak ve kendimize rehber edinmektir" dedi.
Mevlit Kandili, Hazreti Muhammed’in dünyaya gelişini anmak amacıyla İslam toplumlarında asırlardır kutlanan önemli bir manevi gece olarak öne çıkıyor. Hicri takvime göre rebiülevvel ayının 12’nci gününe denk gelen bu gece, Müslümanlar için Hazreti Muhammed’i anma, onun örnek hayatını ve öğretilerini hatırlama vesilesi olarak kutlanıyor.
Mevlit kelimesi, sözlük anlamıyla "doğum yeri ve zamanı" anlamına gelirken, İslam kültüründe Hazreti Muhammed’in doğumunu ve bu çerçevede yapılan törenleri ifade etmek için kullanılıyor. Peygamber Efendimizin doğum gecesi olarak kabul edilen bu özel gün, tarih boyunca İslam toplumlarında derin bir anlam taşıdı ve çeşitli törenlerle kutlandı.
MEVLİT GELENEĞİNİN TARİHİ KÖKENLERİ
Mevlit Kandili’nin İslam dünyasındaki tarihi, Osmanlı, Memlük, Eyyubi ve Fatımi dönemlerine kadar uzanıyor. Bu devletlerde Hazreti Muhammed’in doğum günü, resmi törenlerle kutlanmış, peygamber sevgisi, şiirler ve kasidelerle dile getirilmiştir. Özellikle Türk ve Arap edebiyatında, peygambere olan sevgi ve hürmetin ifadesi olarak çok sayıda edebi eser kaleme alınmıştır.
Bu eserler arasında en çok dikkat çekenlerden biri, Türk İslam edebiyatının önemli şairlerinden Süleyman Çelebi’nin yazdığı "Vesiletü'n Necat (Kurtuluş Vesilesi)" adlı mesnevidir. Bu eser, mevlit törenlerinde hem bestelenerek hem de irticalen okunmuş, asırlardır İslam toplumlarında peygamber sevgisinin en büyük sembollerinden biri olmuştur.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NIN MEVLİT KANDİLİ PROGRAMLARI
Diyanet İşleri Başkanlığı, Mevlid-i Nebi Haftası kapsamında hem yurt içinde hem de yurt dışında birçok etkinlik düzenleyerek bu önemli gecenin anlamını ve ruhunu geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Özellikle, toplumu Hazreti Muhammed’in örnek ahlakı etrafında birleştirme, onun hayatını ve mesajlarını hatırlatma amacı taşıyan etkinlikler bu dönemde büyük bir önem kazanıyor.
MEVLİT KANDİLİ'NDE PEYGAMBERİ ANMAK
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Mehmet Kapukaya, bu özel günle ilgili önemli açıklamalarda bulunarak Mevlit Kandili’nin anlam ve önemine dikkat çekti. Kapukaya, Hazreti Muhammed’in pazartesi günü doğduğuna ilişkin rivayetlerin daha sahih olduğunu belirterek, peygamberin kendi doğum gününü kutlamadığına, sahabe döneminde de böyle bir uygulamanın bulunmadığına vurgu yaptı. Mevlit Kandili’nin Osmanlı döneminde resmi olarak kutlanmaya başlandığını ifade eden Kapukaya, bu geleneğin yüzyıllar boyunca devam ettiğini kaydetti.
Kapukaya, Mevlit Kandili'nin sadece bir anma töreni olarak değil, aynı zamanda Müslümanların peygambere olan bağlılığını sorgulama ve Kur’an-ı Kerim’e karşı sorumluluklarını hatırlama vesilesi olarak da değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. “Mevlit Kandili’nde peygamberi hatırlamalıyız. Onu anmak ve kendimize rehber edinmek bizim en büyük sorumluluğumuzdur. Peygamberimize gelen kitap Kur’an-ı Kerim'dir ve ona karşı sorumluluğumuzu ne derece yerine getiriyoruz, bunu düşünmeliyiz” dedi.
MEVLİT KANDİLİ’NDE İBADET VE TEVBE
Kandil gecelerinin manevi bir huzur sağladığını belirten Kapukaya, bu gecelerde Hazreti Muhammed’in sözlerini içeren hadisleri okuyarak, tevbe ve istiğfar ederek günahların affedilmesi için dua etmenin önemine dikkat çekti. Mevlit Kandili, Müslümanlar için bir ibadet ve maneviyat gecesi olarak kabul edilmekte, dualarla, ibadetlerle ve peygamberin mesajlarını hatırlatarak geçirmeleri önerilmektedir.
PEYGAMBERİN RAHMET MESAJI
Hazreti Muhammed’in, kız çocuklarının diri diri toprağa gömülme geleneğini ortadan kaldıran ayetleri beyan ettiğini hatırlatan Kapukaya, “Hazreti Muhammed, alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. O, bizim için bir şahit, cennet ve nimetleriyle bizleri müjdeleyen bir müjdeci, ahiret ve cehennem konusunda bizleri uyaran bir uyarıcıdır. Bizi iyiliğe, güzelliğe ve hayra çağıran bir davetçidir” ifadelerini kullandı. Peygamberin yolunun aydınlatıcı bir kandil olduğunu belirten Kapukaya, "Bu ışıklı yoldan gidersek selamete ereriz" dedi.
