Antalya’da on günde otuz köpeğin katledilmesi üzerine sokakta yaşayan hayvanların yerini gösteren ‘Havrita’ uygulaması gündem oldu. Hayvanseverler “Bu harita kullanılarak zehirleme, kurşuna dizme, ölü köpekleri ağaçlara asma gibi işkencelerle hayvanlar katledildi” derken hukukçular, “Vahşi işkence ve cinayetler organize biçimde yapılıyor, savcılar örgütlü suç için kamu davası açmalı” çağrısı yaptı.
SEDA ÇAKIR
İSTANBUL BAROSU’NDAN ERİŞİM ENGELİ TALEBİYLE SUÇ DUYURUSU
Muratpaşa’da kedi köpeklerin zirai maddeyle katledildiği bölgenin ‘Havrita’ adlı sitede kullanıcılar tarafından işaretlendiği ortaya çıkınca çok sayıda hayvanın bu uygulama aracılığıyla öldürüldüğü ileri sürüldü. Hayvanseverler sitenin kapatılması için imza kampanyası başlattı. Sosyal medyada binlerce paylaşım yapıldı. Avukat Yasemin Babayiğit, “Bu bir örgüt olarak tanımlanmalı, savcılar kamu davası açmalı” dedi.
‘O ZEHİRİ BELLİ KİŞİLER ALABİLİR ALAN DA BİLGİ VEREN DE SUÇLU’
Hayvan hakları aktivistleri “Sokak hayvanları sorununun sebebi devletin hayvan ticaretine karşı önlem almaması, satın aldıkları canlıları hevesleri geçince sokağa terk edenlere ceza uygulanmaması, belediyelerin kısırlaştırma ve çipleme yapmaması” görüşünü savundu. “Suç denetlemeyen ve denetlenmeyen kamu kurumlarının” diyen aktivistler ilgili kurumların sorumluluklarını hatırlaması gerektiğini belirtti.
HAYVANLAR HARİTADA İŞARETLENİP KATLEDİLİYOR
Havrita’nın, vatandaşların köpek sürülerine karşı dikkatli olmasını amaçladığı iddia ediliyor. Ancak Aktivist Zülal Kalkandelen uygulamayla köpeklerin haritada işaretlenip doğrudan hedef olarak gösterildiğini ve sonra katledildiklerini belirtti. Sosyal medyada kullanıcılar da ‘Harita 11 Mayıs’ta açıldığından beri öldürme, ağaca asma gibi vahşet olayları arttı’ tepkisini gösterdi.
KATLİAM HARİTASINI HEMEN ENGELLEYİN
Sokakta yaşayan hayvanlara yönelik şiddet, işkence ve katliamlar; kurum ve kuruluşların denetimlerinin yetersizliği, belediyelerin sorumluluklarını yapma noktasındaki eksikliği, cezasızlık gibi nedenler dolayısıyla katlanarak artıyor. Antalya Muratpaşa’ya bağlı Meydankavağı Mahallesi’nde 9 Ağustos’tan bu yana 30 kedi ve köpek öldü. Belediye yetkilileri ölümlerin gerçekleştiği alanda ‘tehlikeli (zehirli) zirai madde’ tespit edildiğini açıkladı. Katliamın ardından 11 Mayıs’ta erişime açılan ‘Havrita’ adlı internet sitesi sosyal medyada gündem oldu. Sokak köpeklerinin bulunduğu bölgelerin kullanıcılar tarafından işaretlendiği ve fotoğraflandığı, ‘Başıboş Köpek Haritası’ olarak tanımlanan site nedeniyle çok sayıda köpeğin öldürüldüğü iddia edildi. Antalya’da katliamın yaşandığı mahallenin de söz konusu internet sitesi üzerinde daha önceden işaretlenmiş olduğu ortaya çıktı. Change.org’da hayvanseverler ‘Yaşam alanları fişleniyor. Bu harita açıldığından beri, zehirlemeler, kurşuna dizmeler, ölü köpekleri ağaçlara asmalar gibi çeşitli işkenceler arttı’ tepkisiyle sitenin kapatılması için imza kampanyası başlattı. Twitter’da da #HavritaKapatılsın etiketi kısa sürede TT listesinde üst sıralara yerleşti.
‘İDDİANAME DÜZENLENİP, KAMU DAVASI AÇILMALI’
İstanbul Barosu Hayvan Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Yasemin Babayiğit, İstanbul Barosu olarak siteye erişim engeli başvurusuna bulunacaklarını belirtti. Belediyelerin sorumluluklarını hatırlatan ve barınak soruna değinen Babayiğit şunları söyledi: Kanunlarımıza göre hayvanların öldürülmesi yasak. Belediyelerin de sahipsiz hayvanları aşılayıp, kısırlaştırması ve rehabilite ederek aldığı ortama geri bırakması gerekiyor. Satış ve ticareti yasaklamazsanız, hayvanın terki için cüzi para cezaları verirseniz, bu konuda belediyeler gerekli çipleme, kısırlaştırma işlemlerini yapmazsa elbette bu hayvanlar da içgüdüsel olarak köpek gruplarına dahil olur. Ama bu insanlar sadece köpek gruplarından değil hayvanın bizatihi varlığından rahatsız. Bu hayvan barınakta da olsa bu hayvandan rahatsız olacaklar
‘SUÇA TEŞVİK EDEN OLUŞUM BİR ÖRGÜT NİTELİĞİNDE’
‘Havrita’ gibi uygulamaların bireysel ve ruhsatsız silahlanmaya ittiğini belirten Babayiğit, şöyle devam etti: Hayvanların uyutulması, zehirlenmesi için kullanılacak maddeler birer kimyasal ilaç niteliğinde. Bunun temin edilmesi için sadece belli kişilere izin verilmiştir. Bu uygulamak açık ve net olarak insanları suç işlemeye teşvik ve tahrik ediyor. Kimlere menfaat sağladığı bilinmeyen bu uygulama kapsamında bunun arka planında dernekleşen tipler para topluyorlar. Bu paralarla ne temin ediyor olabilirler? TCK çerçevesinde üç kişi aynı fikir birliğinde bir araya gelerek bir eyleme karışırsa bu bir örgüt sayılır. O zaman burada kaç kişiyi sayabiliriz, kaç kişi aynı suç işleme maksadıyla bir araya geldi? O zaman bunlar bir örgüt. Cumhuriyet savcılarının derhal harekete geçip örgüt nitelikli eylemden doğrudan iddianame düzenlemesi ve kamu davası açılması gerekiyor. Bu uygulamayı yapan, bu uygulamayı destekleyen, bu uygulamaya done yükleyen, arka planda çeteleşenlerin hepsi aslında bu suçların şüphelileridir ve bunların cezalandırılması gerekir.
‘AÇIKÇA BİR CAN KIRIMI’
Gazeteci, yazar ve hayvan özgürlüğü aktivisti olan Zülal Kalkandelen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın köpeklerin barınaklara kapatılması için 23 Aralık 2021’de belediye başkanlarına verdiği talimatı hatırlatarak, bu talimatın yasaya aykırı olduğunu ve o günden bu yana bir katliam yaşandığını savundu. Başıboş Köpek Sorunu Platformu’nun, artan şiddete karşı aktivistleri hedef gösterdiğini söyleyen Kalkandelen, ‘Havrita’ aracılığı ile köpeklerin yerlerine göre haritada işaretlenip doğrudan hedef olarak belirtildiğini ve sonra o köpeklerin katledildiğini kaydetti. Sitenin açıkça bir ‘can kırımı’ aracı olarak işlev gördüğünü belirten Kalkandelen şu ifadeleri kullandı: Köpekleri topluca katletmek çözüm olamaz. Barınaklara giren çoğu hayvanın ölüsü çıkıyor. Yapılması gereken, yasada yazdığı gibi belediyelerin bu konudaki görevlerini yapmasının kesin olarak sağlanması ve yapmayanlara caydırıcı cezaların verilmesi, petshoplarda katalog aracılığıyla hayvan satılmasına son verilerek barınaklardan yuvalandırma yapılması.