Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün Türkiye’nin beyin göçüne ilişkin raporuna göre, göç eden akademisyenlerin akademik performansı yüzde 27 oranında arttı.
Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün yayımladığı “Türkiye’nin Beyin Göçü Raporu”, yükseköğretim mezunlarının yurtdışına yönelimini ve bunun neden olduğu etkileri gözler önüne serdi. Rapora göre, Türkiye’den göç eden yükseköğretim mezunlarının yüzde 21,4’ü ABD’ye göç ederken, ABD en çok tercih edilen ülke oldu. Bu oran, Türkiye’deki yükseköğretim mezunlarının yurtdışında daha fazla fırsat aradığını gösteriyor.
GÖÇÜN HEDEFİNDEKİ ÜLKELER
Raporda, ABD’yi sırasıyla yüzde 17,5 ile Almanya, yüzde 11,2 ile Birleşik Krallık, yüzde 6,9 ile Hollanda ve yüzde 4,9 ile Kanada takip etti. Tüm dünyadaki göç sirkülasyonunda ABD, Almanya, Fransa, Kanada, Birleşik Krallık ve Avustralya gibi yaşam standartlarının yüksek olduğu ülkeler başlıca hedefler arasında yer aldı. Ayrıca Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC) ülkeleri de göçte önemli bir yer tuttu.
2020 yılı itibarıyla Türkiye’de iş gücünü oluşturanlar içinde yükseköğretim mezunlarının oranı yüzde 9,4 iken, yurtdışına göç edenler arasında bu oran yüzde 21,4’e çıktı. Bu, yükseköğretim mezunlarının Türkiye’den ayrılma eğiliminin diğer gruplara göre çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
GÖÇ ALAN VE GÖÇ VEREN ÜLKELER
Rapora göre, dünya genelinde en çok göç alan ilk beş ülke ABD, Almanya, Suudi Arabistan, Rusya ve Birleşik Krallık oldu. Türkiye’den göç eden akademisyenlerin yurt dışındaki akademik performanslarının yüzde 27 oranında arttığı tespit edildi. Bu durum, akademisyenlerin göç ettikleri ülkelerde daha verimli bir akademik çevreye sahip olduklarını gösteriyor.
En çok göç veren ülkeler ise Hindistan, Meksika, Rusya, Çin ve Suriye olarak sıralandı. Veriler, göçmenlerin yüzde 84’ünün kendi ülkelerinden daha zengin bir ülkede yaşadığını ortaya koydu.
BEYİN GÖÇÜNÜ AZALTMAK İÇİN ÖNERİLER
Toplum Çalışmaları Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi ve Analisti Yağmur Uzunırmak, Türkiye’nin beyin göçü sorunuyla başa çıkabilmesi için bir dizi öneri sundu. Uzunırmak, yurt dışına yönelik akademik programların verilerinin daha erişilebilir hale getirilmesinin önemini vurguladı. Ayrıca, yurtdışındaki akademisyenlerle ortak araştırma programlarının genişletilmesi gerektiğini belirtti.
Öneriler şu şekilde sıralandı:
Ortak Araştırma Programları: Türkiye’deki akademisyenlerle yurtdışında bulunan meslektaşları arasında daha fazla ortak araştırma yürütülmesi, bilgi paylaşımını artırabilir ve bilimsel gelişmelere katkı sağlayabilir.
Geri Dönüş Programları: Yurtdışında belirli bir süre çalışan bireylerin Türkiye’ye dönerek sektörel bilgi ve tecrübelerini paylaşmalarını teşvik edecek finansman araçları çeşitlendirilebilir.
Geçici Misafirlik Programları: Yurtdışında çalışan akademisyenlerin, geçici sürelerle Türkiye’de çalışarak deneyimlerini paylaşabilecekleri programlar oluşturulabilir.
Sektör Bazlı Finansman: Yurtdışından dönen bireylerin Türkiye’de şirket kurmasını kolaylaştıracak finansal teşvikler geliştirilebilir.