Bayramda herkes oraya akın etti, bölgenin coğrafi işaret tescilli ürünlerinden olan o ürün 3 günde 24 ton tüketildi. İşte, Ramazan Bayramı’nda ziyaretçilerin yemelere doyamadığı o lezzet…
Diyarbakır’ın coğrafi işaret tescilli ürünlerinden olan ciğer kebabı, Ramazan Bayramı’nda kente gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisiyle karşılaştı. Öyle ki bu eşsiz lezzet 3 gün boyunca tam 24 ton tüketildi…
“İĞNE ATILSA YERE DÜŞMEYECEK”
Porsiyonu 300 TL olan kebabın temininde hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını söyleyen Diyarbakır Lokantacılar, Kebapçılar ve Tatlıcılar Odası (DİLTO) Başkanı Haşim Elkaan, geçen sene aynı dönemde kebabın 13 ton tüketildiği bilgisini vererek, "Geçen yıl 6 Şubat'ta yaşadığımız depremden milletimizin etkilemesiyle, yine Ramazan Bayramı'nda ortalama günlük 4 tona yakın bir ciğer tüketimi oldu. Ancak bu yıl inanılmaz derecede. Bu Ramazan Bayramı'nda, iğne atılsa yere düşmeyecek misali yerimiz kalmadı. Onun için günlük tüketim ortalama 7- 8 tona ulaştı. 3 günde 24 ton tükettik. Coğrafik işaret tescil belgesi almış olan ciğerimizin namı, bütün Türkiye'ye yayıldı. Sur ilçemize gittiğimizde Türkiye'nin her ilinden gelen misafirimizi görüyoruz. Buraya tarihi turistik yerleri gezmeye gelenlerin tamamı, ciğerimizi tatmadan gitmez. 7'den 70'e yenilebilen, sevilen ürünümüzdür. Bu bizim için mutluluk verici. Biz de inanamıyorduk, 3 günde rekor kırıldı ,diyebiliriz. Daha önceki Ramazan Bayramı'nda 12- 13 ton tüketimimiz vardı" dedi.
DİYARBAKIR’A HAS YENİ BİR LEZZET DAHA YOLDA
Diyarbakır’ı ziyaret edenlerin “Gitmişken bir ciğerimizi yiyelim” mantığıyla hareket ettiğini söyleyen Elkaan, "Bundan sonraki yıllarda da aynı şekilde devam edecek inşallah. Bu 100 yıldır değişmeyen damak tadımızdır. Bu kadar tüketilmesine rağmen üretimde hiçbir sıkıntı yok. Tedarikte sorun yaşamıyoruz. Ayrıca ilk defa size açıklıyorum. Ciğerimize bir kardeş geliyor. Ciğerimize eş değer, ileriki yıllarda yaygınlaşacak 'lüle kebabı' geliyor. O da acılı, Diyarbakır'a has güzel bir kebap. Atalarımızdan bize gelen, tadı damağı ciğerden daha güzel bir kebabımızdır. Adana, Siverek, Urfa denilen kebaplara benzer değil, şişi, vuruşu, pişirilmesi, katkı maddesi, hazırlanması daha farklı bir kebabımızdır. Lüle kebabımızı, ciğerin kardeşi olarak Diyarbakırlımıza ve bütün halkımıza öneriyoruz" ifadelerine yer verdi.