Adalet Bakanı Bozdağ, başörtüsünün anayasal güvence altına alınması meselesiyle ilgili "Türkiye'de artık bu ülkenin kadınları kıyafetlerine göre, ayrı ayrı muameleye ayrımcılığa tabi tutulmasın istiyoruz" dedi.
Adalet Bakanlığı tarafından Bursa’daki bir otelde düzenlenen '10. Yılında Türk Ticaret Kanunu Çalıştayı', Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın da katılımıyla gerçekleşti. Bakan Bozdağ, çalıştaydaki konuşmasında, gündemden düşmeyen "başörtüsünün anayasal düzenleme altına alınması" hakkında da açıklamada bulundu.
'GEÇMİŞTEKİ TRAVMALAR BİZİ DAHA GÜVENCELİ TEDBİRLERE SEVK EDİYOR'
Bozdağ, konuyla ilgili şöyle konuştu:
"Türkiye’nin geçmişte yaşadığı travmalar, bizim daha güvenceli tedbirler almaya sevk ediyor. Bizim anayasamızın 10’uncu maddesi, herkes kanun önünde eşittir diyor. Devlet organları, idare makamları, kanun önünde eşitlik ilkesine uygun davranmak zorundadır diyor. Buna rağmen eşitliğe uydular mı? Başı açık, başı örtülü kadınlar arasında eşit davrandılar mı? Anayasanın eşitlik ilkesini hem devletin organları, hem de idare makamları bu genel ilkeye rağmen bunu çiğnediler. Herkes ibadete, dini ayin ve törenlere katılma hakkına sahiptir. Kimse dini ayin ve ibadetlere katılmaya zorlanamaz. İnancından ve kanaatinden dolayı suçlanamaz ve kınanamaz derken, bu ülkede kadınlar inancından dolayı suçlandı, kınandı mı? Mesleklerinden uzaklaştırıldı mı? Hatta idamla dahi yargılananlar oldu. Anayasa kınayamazsın, suçlayamazsın diyor. Bu anayasayı uygulamakla mükellef olan devlet organları idare makamları daha da kötüsü yargı, anayasayı çiğneyen karara destek verecek şekilde imza attılar.
'TÜRKİYE BURAYA KOLAY GELMEDİ'
Cumhurbaşkanı'mızın eşi muhterem Emine Erdoğan Hanımefendi GATA'da yatan bir sanatçıyı ziyaret etmek istedi. Başbakan eşi kapıdan alınmadı. Türkiye, buraya kolay gelmedi. Şimdi bütün bu geçmişin acı hikayeleri ve tecrübeleri, bu hukuksuzluklara 'hukuk' diyen hukukçulardan, siyasetçilerden, haksızlıklara 'hak' diyen nice kesimden, çevreden hareketle bunca mağduriyetin yaşandığı bir ülkede insanlar, 'Yarın iklim değişir, siyasi irade farklılaşır, başkaları şöyle olur, böyle olur, acaba bu yasaklar yeniden avdet edebilir mi' diye endişe etmelerinde bir hak yok mu? Haklılık payı yok mu? Elbette var. Artık bu endişe olmasın istiyoruz. Türkiye'de artık bu ülkenin kadınları kıyafetlerine göre, ayrı ayrı muameleye ayrımcılığa tabi tutulmasın istiyoruz. Onun için de diyoruz ki; temel hak ve hürriyetlerin kullanılması için, kamu veya özel kesimden sunulan mal ve hizmetlerden yararlanılmasında, hiçbir kadının başı açık veya örtülü olması şartı aranmaz, aranamaz."