MHP lideri Bahçeli, Ayasofya'da gerçekleşen programda, Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alan imam Mustafa Demirkan'a çok sert sözlerle yüklendi. "Atatürk bizim börkümüzdür, birliğimizin simgesidir, ona laf yoktur" diyen Bahçeli, söz konusu konuşmayı provokasyon olarak nitelendirdi, "Gizli FETÖ’cü olup olmadıkları mutlaka incelenmeli" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin gündeminde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun erken seçim çağrısı, terörle mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alan imam Mustafa Demirkan vardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ayasofya'da katıldığı bir programda Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alan imam Mustafa Demirkan'a sert sözlerle yüklenen Bahçeli, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e tahammülsüzlük, lamı cimi yok Türkiye Cumhuriyeti’ne tahammülsüzlüktür" dedi.
Bahçeli, "Her güzel ve memnuniyet verici gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, suyu bulandıran, ortamı kızıştıran, bunu da Müslüman kisvesi altında yapan kişilerin Türkiye’nin huzuruyla oynamaları provokasyondur. Bunlar iyi araştırılmalıdır, maksatları derinlemesine tahlil edilmelidir. Gizli FETÖ’cü olup olmadıkları mutlaka incelenmelidir" ifadelerini kullandı.
İmam Mustafa Demirkan
Söz konusu yaşananları "AK Parti hükümetini töhmet altında bırakmak yapılan muhteşem hizmetleri söz ve fiillerle karalamak" olarak değerlendiren MHP lideri, "Şuursuz konuşmaların hiç kimseye faydası yoktur. Atatürk'e bühtan edenlerin milletimizin gözünde zerre değeri olmayacaktır. Zira Atatürk milli birliğimizin ortak paydasıdır. Kim gazi paşaya saldırıyorsa ya soy kütüğünde karanlık bir nokta ya da mazisinde yüzünü kara çıkaracak bir mahcubiyeti vardır. Herkes bilsin ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizim ve milletimizin kırmızı çizgisidir" diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU'NA 'ERKEN SEÇİM' TEPKİSİ
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu da hedef alan Bahçeli, erken seçim çağrılarına sert bir dille tepki gösterdi. Bahçeli, "ABD'nin bazı körfez ülkeleriyle hain bir senaryo üzerinde kafa yorduğuna dair iddialar havalarda uçuşmaktadır. Birleşik Arap Emirliklerinden İsrail'e kadar Türkiye'yi köşeye sıkıştırmayı amaçlayan ülkelerin örtülü operasyonları anlaşıldığı kadarıyla şiddet ve yoğunluk kazanmıştır. Kılıçdaroğlu ve diğer yandaşları bu operasyonların siyasi ayağıdır. Biden'ın dümen suyuna giren gazına giren kanlı teknesine binen Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP'nin erken seçim isteği sahibinin sesidir. Türk milleti böylesi bir tuzağa kesinlikle düşmeyecektir" sözlerini kaydetti.
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Kılıçdaroğlu’nun erken seçim zorlaması kimlerin talebi, hangi karanlık mahfillerin siparişidir? FETÖ’cülerin altı aylık süre içinde Kılıçdaroğlu’nun iktidarını dillendirmeleri, birden bire Mayıs ayının ilk haftasından itibaren hükümet üyelerine hedefine alan iftira kampanyaları erken seçim dayatmasıyla yakından bağlantılıdır.
ABD’nin bazı Körfez ülkeleriyle hain bir senaryo üzerinde kafa yorduğuna dair iddialar havalarda uçuşmaktadır. Birleşik Arap Emirlikleri’nden İsrail’e kadar Türkiye’yi köşeye sıkıştırmayı, bölgesel yükselişinin önünü kesmeyi amaçlayan ülkelerin örtülü operasyonları, asimetrik tahrikleri anlaşıldığı kadarıyla şiddet ve yoğunluk kazanmıştır.
Kılıçdaroğlu ve diğer yandaşları bu operasyonların siyaset ayağıdır. Biden’in dümen suyuna giren, gazına gelen, kanlı teknesine binen Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin, erken seçim isteği sahibinin sesi, melanetin sözüdür.
'DESTEKSİZ SALLAYAN KILIÇDAROĞLU...'
CHP Genel Başkanı, bir an önce seçime gidilmesini istiyor. Belli ki acelesi var, belli ki aldığı talimatın süresi dolduğundan telaş içinde. Daha da çirkefleşerek milletten korkulur mu diye soruyor. Asıl korkanın, asıl demokrasi kaçakçısının, asıl milli irade kalpazanın bizatihi zihniyeti olduğunu unutmuşa benziyor.
Desteksiz sallayan Kılıçdaroğlu, anayasa ile ilgili referandum yerine, seçimlerin yapılıp yapılmaması ilgili referandumdan bahsediyor. Mafyayı Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağı gören Kılıçdaroğlu yine yalan makinesi olmakla kalmıyor, organize suç şebekelerinin nefesi, terör örgütlerinin neşesi, Türkiye düşmanlarının da nesnesi olduğunu görmüyor, göremiyor.
'MASAL ANLATMASIN, RUH İKİZİ HALİNE DÖNEN MAFYAYA BAKSIN'
Şu anda CHP yönetimine siyasi propaganda üretimini kimin yaptığı, söylem ve eylem sınırını hangi suçluların belirlediği herkesçe bilinmektedir.
Kılıçdaroğlu masal atlatmasın, ruh ikizi haline dönen mafyaya baksın. Bizim mafyayla ortak olduğumuzu söylemek bariz bir saptırmadır. Ama mafyanın CHP’ye, boyalı medyaya, tetikçi köşe yazarlarına nasıl nüfuz ettiğini, bunları kafese nasıl yerleştirdiğini bilmeyen, duymayan, görmeyen kalmamıştır.
Sayın Kılıçdaroğlu, fazla heveslenme, fazla celallenme, fazla zorlama, fazla hesap hatası yapma, ülkemizin erken seçim diye bir gündemi yoktur, bunu da kiralık aklından sakın çıkarma. Demedi deme, adam sözü dinle.
'SEÇİMLER 2023'TE HAZİRAN AYINDA YAPILACAK'
Cumhurun ve Cumhur İttifakı’nın ortak iradesi nettir, nitekim Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır. Bugünden itibaren de seçimlere 754 gün kalmıştır.
ATATÜRK'Ü HEDEF ALAN İMAMA SERT TEPKİ
Merhum Hocamız Prof. Dr. Bahaeddin Ögel’in yüksek lisans talebesi olan bir gazeteci, onunla ilgili bir hatırasını şu şekilde nakletmişti:
“Bir gün derste bir arkadaşımız Atatürk’ümüzü sorgular gibi konuşmuştu.
Sevgili Hocam Bahaeddin Ögel, Kaşgarlı Mahmud’dan bir öyküyle cevap verdi. Öykü şöyleydi:
Bir kervan yolunda giderken bir kartal kervancının börküne pençe atar. Kervancı börkünü sıkıca tutar ama kartal kervancıyı börküyle havaya kaldırırken kervancıyla beraber kervancının bacaklarıyla sıktığı altında ki eşekte havaya kalkar. Bu kez eşeğe bağlı develer de bir sıra halinde havaya kalktığı anda en arkadaki deve Allah’a şöyle yalvarır. Allah’ım, kervancının bileğine güç ver de börkünü sıkı tutsun.”
'ATATÜRK'E LAF YOKTUR'
Bu öyküyü anlattıktan sonra Hocamız sözlerini şu tarihi hükümle bağlamıştır:
“Atatürk bizim börkümüzdür, birliğimizin simgesidir, ona laf yoktur.”
Baş giderse börk gider, börk giderse il gider, iffet gider. Allah muhafaza bir daha da geri gelmez. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e tahammülsüzlük, lamı cimi yok Türkiye Cumhuriyeti’ne tahammülsüzlüktür. Bugün varsak, bugün hayattaysak, bunun şeref payesi Türk tarih silsilesinde müstesna bir yeri olan aziz Atatürk’ündür.
'ATATÜRK DÜŞMANLIĞI YAPMAK HIYANETE HİZMETTİR'
İdeolojik dogmalarla, ilkel bir taassupla, keskin önyargılarla Atatürk düşmanlığı yapmak, millete değil hıyanete hizmettir. Ayasofya-i Kebir Camii Şerif açılmışken, büyük bir özlem olan Taksim Camii’nin manevi hayatımıza kazandırılması, Müslüman gönüllerle buluşturulması sağlanmışken nükseden Atatürk alerjinin esas gerekçesini nasıl okumalı, nasıl anlamalıyız?
'GİZLİ FETÖ'CÜ OLUP OLMADIKLARI MUTLAKA İNCELENMELİ'
İktidarın millete mal olmuş muhterem eserlerini gölgelemeye, kutuplaşmayı teşvik etmeye kimin ne hakkı vardır? Her güzel ve memnuniyet verici gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, suyu bulandıran, ortamı kızıştıran, bunu da Müslüman kisvesi altında yapan kişilerin Türkiye’nin huzuruyla oynamaları provokasyondur.
Bunlar iyi araştırılmalıdır, maksatları derinlemesine tahlil edilmelidir. Gizli FETÖ’cü olup olmadıkları mutlaka incelenmelidir.
Vaazlarıyla milli birliğimizi yaralamaya, tarihi şahsiyetlerimizi kötülemeye hiç kimse cüret etmemelidir. İnanç sahibi insanlarımızı üzmek, özellikte de bugünkü AK Parti hükümetini töhmet altında bırakmak, yapılan muhteşem hizmetleri söz ve fiillerle karalamak temiz bir mizacın, ihlaslı bir kalbin sonucu değildir. Herkes uyanık olmak zorundadır.
İslam adına İslam’ın temel değerlerini, kutlu çağrılarını hamasetle tartışmaya açmak ahlaken sorunludur. Sorumsuz ve şuursuz konuşmaların, temelsiz ve mesnetsiz ithamların hiç kimseye faydası yoktur. Atatürk’e bühtan edenlerin milletimizin gözünde zerre değeri olmayacaktır. Zira Atatürk milli birliğimizin ortak paydasıdır.
'İSLAM'A KATKI MIDIR?'
Kim Gazi Paşa’ya saldırıyorsa, kimin Gazi Paşa’ya kötü sözü dokunmuşsa, ya soy kütüğünde bir karanlık nokta ya da mazisinde yüzünü kara çıkaracak bir mahcubiyeti vardır. Atatürk’ün manevi hatırasını hezeyanla ilzam etmek İslam’a katkı mıdır? Mukaddesatımıza sahip çıkmak, ona refik olanlara, ona refakat edenlere sahip çıkmaktır. Atatürk’e hakaret mukadderatımıza da husumettir.
Allah için söyleyiniz, Atatürk’e dil uzatanlar daha iyi Müslüman olduklarını mı sanıyorlar?
Atatürk’e en ağır sözleri reva görenler, Türk milletinin ruhunu okşadıklarını mı düşünüyorlar? Ey kendini bilmez akılsızlar, Atatürk’ümüzden ne istiyorsunuz?
O tarih sahnesine çıkmasaydı, Türklüğün kıvancı, İslam’ın bekçisi olmasaydı, doğduğunuzda kulağınıza ezan mı okunur, yoksa bir kilise de vaftiz mi edilirdiniz? Atatürk’ün hatıralarına ve heykellerine saldıran zavallılar, sizin yel değirmenlerine savaş açan Donkişot’tan, yancısı Sanço Panço’dan ne farkınız vardır?
Yüce dinimizde, açıkça haram işleyen bir günahkara bile hakaret uygun bulunmamıştır. Dirilere olduğu gibi ölülere sövmek de Hz. Peygamber tarafından kesinlikle yasaklanmıştır. Bu yüzden ölülerin arkasından kötü konuşmamak ve onları hayırla yâd etmek Müslümanların yaşattığı güzel geleneklerden birisidir. Bu konuda Sevgili Peygamberimiz, “Ölülere sövmeyin. Çünkü onlar, önden göndermiş olduklarının yani amellerinin karşılıklarına ulaşmışlardır.”
'BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR'
Kafirlik ve zalimlik Türk milletinin sinesinden çıkan hiçbir vatan ve millet kahramanına layık görülemez. Herkes bilsin ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizim ve milletimizin kırmızı çizgisidir. İlk Cumhurbaşkanımız ve Milli Mücadelenin yol başçısıdır. İman ve insaf sahibi herkes ona hürmetle mükelleftir."