MHP lideri ve Cumhur İttifakı'nın ortaklarından Devlet Bahçeli, bayram mesajında Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Kürtler” açıklaması ile "Ben Aleviyim" başlığıyla paylaştığı videoları hedef aldı: Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun küresel emperyalizmin dayatma, tembih ve telkinleriyle kimlik siyasetine keskin dönüş yapması, etnik ve mezhebi hassasiyetleri çok tehlikeli şekilde kaşıyarak kanatma hevesine düşmesi vahim bir sorumsuzluk örneğidir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ramazan ve 23 Nisan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürtler” açıklaması ile "ben Aleviyim" dediği videoyu hedef alarak, "Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun küresel emperyalizmin dayatma, tembih ve telkinleriyle kimlik siyasetine keskin dönüş yapması, etnik ve mezhebi hassasiyetleri çok tehlikeli şekilde kaşıyarak kanatma hevesine düşmesi vahim bir sorumsuzluk örneğidir" dedi.
Bahçeli sözlerine, “Ülkemiz ağır bir felaket döneminin yaralarını hızla sararken, manevi zenginliğiyle feyizlendiğimiz Ramazan ayımızı idrak edip bayrama vasıl olmuşken, Kılıçdaroğlu’nun ‘Milyonlarca Kürt’e terörist muamelesi yapılıyor’ iftirası ülkemize, milletimize, bin yıllık kardeşlik hukukumuza ayıplı ve ahlaksız bir saldırıdır. Bu saygısız üslubu, bu edep ve gerçek dışı uydurmayı telaffuz etmenin yanı sıra, olağan saymak, tepkisiz kalmak bir defa iç barış ve huzur ortamına kast etmek, aynı şekilde Türkiye’yi ateşe atmaktır” diyerek devam etti.
“Maalesef ve çok açıktır ki, Kılıçdaroğlu’nun karanlık ağzı bölücü terör örgütü PKK’nın ağzıdır" diyen Bahçeli, "Kılıçdaroğlu’nun gündemi ‘Tarihi Şark Meselesi’nin gündemidir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı görevine aday olan bir şahsın etnik ve mezhebi tahriklere tevessül etmesi içine sürüklendiği acıklı çaresizliğinin ve satırları husumetle yazılmış gizli ajandasının bir bakıma ibret verici deşifresidir” ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin açıklamasının tamamı şöyle:
“Önümüzdeki üç gün içinde iki bayramı aynı anda kutlayacağız. Ramazan Bayramıyla birlikte bu bayramın üçüncü gününde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı da milletçe karşılayıp müftehir bir vicdanla ifa edeceğiz. Eş zamanlı olarak, bir yanda Mübarek Ramazan ayını uğurlamanın hüznü kalplerimize çökmüşken diğer yanda bayrama kavuşmanın esenliği ve sevinci gönül dünyamıza nüfuz etmiştir.
Ne var ki 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli ikiz depremden dolayı bu bayramı daha öncekilerine kıyasla biraz durgun, biraz üzgün, biraz da buruk halde karşıladığımız altı çizilmesi gereken bir husustur. Zorluklar ne kadar çetin olursa olsun, “Her Birlikte ve Her Şeyden Önce Türkiye” irade ve inancıyla hepsinin üstesinden gelmemiz mukadderdir. El ele verdiğimiz sürece, birbirimize sımsıkı kenetlendiğimiz müddetçe hiçbir mütecaviz emel, hiçbir menfi eylem, hiçbir melanet hedef elbette sonuç alamayacaktır. Türkiye’mizin aşılamayacak ve aşındırılamayacak müessir gücü milli birlik ve kardeşliğidir. Bayram günleri bu birlik ve kardeşliği daha da pekiştirip temellendirmektedir.
'KİMLİK SİYASETİNE KESKİN DÖNÜŞ YAPMASI VAHİM BİR SORUMSUZLUK ÖRNEĞİDİR'
Aynı zamanda bayram günleri barış ve huzurun, hürmet ve muhabbetin parlayan meşalesidir. Bizim hem bayramımız bir hem de bayrağımız birdir. Bunun yanında millet olarak vatanımız bir, milletimiz bir, devletimiz bir, kıblemiz bir ve aynıdır. Fakat ayrımcılığa sapanlar, ayrıştırmanın hesabına sarılanlar, etnik ve mezhebi ayrılıklarını derin uçurumuna savrulanlar elbette iyi niyetli olmayan, milli ve manevi değerlerden nasibini almayan muhterislerdir.
Bu kapsamda mezhep kışkırtıcılığı ve etnik istismar korkunç bir tehdittir. Bugüne kadar milletimizin hiçbir evladının etnik kökeni mesele yapılmamış, hiç birisi mezhep temelli bir ötekileştirmenin içine itilmemiştir. Milli varlığımıza serpiştirilmek istenen nifak tohumları her seferinde menziline ulaşmadan çürüyüp gitmiştir.
Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, küresel emperyalizmin dayatma, tembih ve telkinleriyle kimlik siyasetine keskin dönüş yapması, etnik ve mezhebi hassasiyetleri çok tehlikeli şekilde kaşıyarak kanatma hevesine düşmesi vahim bir sorumsuzluk örneğidir.
'BU GERÇEK DIŞI UYDURMAYI TELAFFUZ ETMEK TÜRKİYE’Yİ ATEŞE ATMAKTIR'
Ülkemiz ağır bir felaket döneminin yaralarını hızla sararken, manevi zenginliğiyle feyizlendiğimiz Ramazan ayımızı idrak edip bayrama vasıl olmuşken, Kılıçdaroğlu’nun “Milyonlarca Kürt’e terörist muamelesi yapılıyor” iftirası ülkemize, milletimize, bin yıllık kardeşlik hukukumuza ayıplı ve ahlaksız bir saldırıdır. Bu saygısız üslubu, bu edep ve gerçek dışı uydurmayı telaffuz etmenin yanı sıra, olağan saymak, tepkisiz kalmak bir defa iç barış ve huzur ortamına kast etmek, aynı şekilde Türkiye’yi ateşe atmaktır.
'KILIÇDAROĞLU’NUN KARANLIK AĞZI BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’NIN AĞZIDIR'
Kılıçdaroğlu düştüğü dipsiz bataklıkta her geçen gün batarken ülkemizi de beraberinde çekmenin sinsi telaşına kapılmıştır. Çabalar beyhude, fitne saçmak boşunadır. Tarihi, manevi ve kültürel bir emanet olan ebedi kardeşliğimizden asla vazgeçilmeyecektir. Maalesef ve çok açıktır ki, Kılıçdaroğlu’nun karanlık ağzı bölücü terör örgütü PKK’nın ağzıdır. Kılıçdaroğlu’nun gündemi ‘Tarihi Şark Meselesi’nin gündemidir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı görevine aday olan bir şahsın etnik ve mezhebi tahriklere tevessül etmesi içine sürüklendiği acıklı çaresizliğinin ve satırları husumetle yazılmış gizli ajandasının bir bakıma ibret verici deşifresidir.
'KÜRT KÖKENLİ KARDEŞLERİM BU MELUN TUZAĞA DÜŞMEYECEK'
Türk milleti bu oyuna gelmeyecek, Kürt kökenli kardeşlerim bu melun tuzağa düşmeyecektir. Şırnak’ta uzatılan ikram İzmir’den alınacaktır. Hakkari’den uzatılan el Yozgat’tan tutulacaktır. Kardeşliğimize hançer sallamak isteyenlere asla fırsat verilmeyecektir. İstikrarımız ve istiklalimiz nurlu bir istikbali müjdeleyecektir. Cumhuriyet’in Yüzüncü yıl dönümünü, Türk ve Türkiye Yüzyılı Vizyonun ilk adımı, ilk hamlesi, ilk sayfası olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimin; yurt içinde ve yurt dışında yaşayan yöresi, kökeni, anasının dili ne olursa olsun tüm vatandaşlarımın, Türk-İslam aleminin, şehit analarımızın, yetim yavrularımızın, mahzun ve mazlum gönüllerin, özellikle depremzede kardeşlerimizin Ramazan Bayramını yürekten kutluyorum. Bayram süresince can ve mal güvenliği için trafik kurallarına uyulmasını hassaten rica ediyorum. Rabbim’den Ramazan ayına tekrar erişmeyi niyaz ediyor, Hayırlı Bayramlar diliyorum.
Ayrıca TBMM’nin 23 Nisan 1920’de açılması yakın tarihimizdeki en büyük stratejik ve milli atılımlardan birisidir. Bu tarihten sonra söz ve karar bizzat ve bilfiil Türk milletine geçmiştir. Milli Mücadele’nin şaşmaz yol haritası Gazi Meclis’in sarsılmaz kararlılığıyla çizilmiştir. Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu gerçeği İlk Meclis’in manevi ruhunda tecelli ve temerküz etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesi Meclisi’mizin kutlu çatısı altında yeşermiş ve yükselmiştir.
Unutmayalım ki, TBMM hem Gazi hem de kahramandır. Hiç kuşku yoktur ki, TBMM Türk milletinin ta kendisi, demokrasinin, milli birliğimizin, istiklal haklarımızın, istikbal haysiyetimizin ebedi güvencesidir. Önümüzdeki Pazar günü kutlayacağımız TBMM’nin 103’üncü açılış yıl dönümüyle birlikte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı şimdiden tebrik ediyorum. TBMM’nin ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, İlk Meclis’in muhterem mebuslarına, ebediyete irtihal etmiş bütün milletvekillerine, aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler; şu an hayatta olan eski veya yeni tüm milletvekillerimize de sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum.”
KILIÇDAROĞLU'NUN KÜRTLER VE ALEVİ BAŞLIKLI VİDEOLARI
Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından 'Kürtler' ve 'Alevi' başlıklı videolar yayınlamıştı.
Kürtler başlıklı videoda Kılıçdaroğlu, "Sevgili halkım, son yıllarda ne zaman seçim konuşsak, saray ne zaman seçimi kaybedeceğini görse Kürtlere toplu bir yaftalama, terörist muamelesi yapma durumu başlıyor. Utanç verici. Gerçekten de utanç verici" demişti.
Kılıçdaroğlu, 'Alevi' başlıklı videoda ise, "Kimliğimiz bizi biz yapan varlığımızdır ve elbette onurla sahip çıkmamız gerekir. Kimlikleri konuşmayacağız, başarıları konuşacağız. Artık ayrışmaları konuşmayacağız, ortak hayallerimizi konuşacağız. Bu değişim seferinde benimle olacak mısın? Alevi olmaz diyen bu sisteme, doğru olan, ahlaklı olan, dürüst olan olur” diyecek misin? Gelin gençler bu eşiği hep birlikte aşalım" ifadelerini kullanmıştı.