MHP lideri Bahçeli, geçtiğimiz günlerde tribünlerden yüksele 'hükümet istifa' sloganlarına sert tepki gösterdi. "Hükümeti istifaya davet etmek, bir avuç holigan gruba sipariş verilmiş iç ve dış zillet komplosudur" diyen Bahçeli, soruşturma çağrısı da yaptı. Deprem nedeniyle iktidarı eleştiren muhalefete de tepki gösteren Bahçeli, "Kılıçdaroğlu bu ülkede acıların paylaşılmadığını söylemiş. Söylemiş de bedenin burada ruhunun Türkiye düşmanlarının elinde olduğunu nedense itiraf edememiştir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki toplantısında açıklamalarda bulundu. Gündeme ilişkin konuşan Bahçeli, geçtiğimiz günlerde tribünlerden yükselen 'hükümet istifa' sloganlarına çok sert tepki gösterdi. "Hükümeti istifaya davet etmek, bir avuç holigan gruba sipariş verilmiş iç ve dış zillet komplosudur" diyen Bahçeli, soruşturma yapılması yönünde çağrıda da bulundu.
Daha önce Beşiktaş üyeliğinden ayrıldığını duyuran Bahçeli, grup toplantısında bunu hatırlattı ve artık Karagümrük'ü desteklediğini olduğunu duyuru.
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
İçi dışı, yanı yöresi, önü arkası fitne fesat yumağına dönen bazı münafık siyasetçilerin çadır üzerinden sürdürdükleri iftira sağanağına rağmen binlerce çadırın kurulumu gerçekleştirilmiş ve bu kapsamdaki çalışmalar da devam etmektedir. Bölgeye günlük on binin üzerinde çadır sevk edilmektedir. Kaldı ki, çarpıcı gerçekler her şeyiyle ortadadır. Devleti ve hükümeti suçlayan güruh arızalıdır, art niyetlidir.
TRİBÜNLERE YÜKLENDİ
Kimse yalnız, kimsesiz ve sahipsiz değildir. Felaketten ekonomik ve siyasi rant devşirmeye heveslenenlerin devleti töhmet altında bırakma arayışları tek kelimeyle bozgunculuktur. Türk sporunu siyasi kutuplaşmanın içine çekmek için kullananlar, tarihi bir yanlışın tam ortasındadır. Geçtiğimiz hafta sonu yapılan bazı müsabakalar esnasında stadyumlardan 'hükümet istifa' bağrıntısının koro halinde seslendirilmesi, deprem felaketinde hayatlarını kaybetmiş vatandaşlarımıza saygısızlıktır. Türkiye'nin ağır sonuçlarıyla kıyasıya mücadele ettiği süreçte Türk futbolunu lekelemeye, kutuplaşma dalgasını sahaya yansıtmaya çalışanlar alçakça bir kurgunun içinde. Hükümeti istifaya davet etmek, bir avuç holigan gruba sipariş verilmiş iç ve dış zillet komplosudur. Tribünler çürük sloganların atılacağı mekanlar olamaz.
Kalabalıklar arasına sızarak devlete ve hükümete meydan okunmasını provoke edenlerin tespiti yapılmalı.
ARTIK KARAGÜMRÜKLÜYÜM
Türk sporu düştüğü karanlık dehlizden el birliğiyle çıkarılmalı. Bu hedef gerçekleşene kadar gönül verdiğim Beşiktaş'tan ayrıldığımı tekrar addediyorum. Bundan böyle ben artık Karagümrüklüyüm. Karagümrük'e gönül veren bir kişi olarak hayatımı devam ettireceğim.
Yaralar hızla sarılmakta, her insanımızın elinden tutulmakta, hiç kimse aç ve açıkta bırakılmamaktadır. Devlet çevik ve çelik iradesiyle alandadır, milletiyle iç içedir.
'YENİ BİNALAR 7 AY SONRA TESLİM EDİLECEK'
11 ilimizi kapsamına alan yeni yerleşim alanlarının haritası paylaşılmış, bölge insanı derin bir nefes almıştır. İlk etapta 199 bin 739 kalıcı konut ile 73 bin köy evi yapılması planlanmıştır. Yapılan binaların ilk teslimatının 7 ay sonra gerçekleşmesi beklenmektedir. Yeis ve yılgınlığa hiç gerek yoktur. Cumhur İttifakı vatandaşların konutlarını yapacak, deprem travmasını telafi edecektir.
Bazı köşe yazarları, tetikçi medya organları orman alanlarının da konut için kullanılacağını hangi bilgi ve belgeye dayanarak söylemektedir. Orman vasfını kaybetmiş alanlara konut yapmanın neresinde sakınca olacaktır?
MUHALEFETE SERT SÖZLER
CHP Genel Başkanı demiş ki: Depremzedelere çadır, konteyner, mobil duş götüremediniz. Kılıçdaroğlu komadadır. Aklını taşeronu olduğu mihraklara devretmiştir. Hiç durmadan provokasyon yapan, devamlı karamsarlık aşılayan CHP Genel Başkanı'nın kendi içinde korkunç çelişkilere gömüldüğü ortadadır.
Kılıçdaroğlu bu ülkede acıların paylaşılmadığını söylemiş. Söylemiş de bedenin burada ruhunun Türkiye düşmanlarının elinde olduğunu nedense itiraf edememiştir.
Acımız da sevincimiz de birdir. Kılıçdaroğlu’nun millete mensubiyet duygusunu baştan ayağa gözden geçirip kontrol etmesinde kimlerin çıkarına hizmet ettiğini bir kez daha değerlendirmesinde bize göre yarar vardır. Böyle gelse bile böyle gidemez. Bu Kılıçdaroğlu’ndan da hiçbir şey olamaz.
Sayın Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olmak Türkiye ve Türk millete muhabbetle hürmetten çok mu önemli, çok mu önceliklidir?
Cumhurbaşkanı seçimi konusunda bundan sonraki bütün siyasi süreçlerde yetki alman neyi değiştirecektir? Önce ülkem ve milletim diyemiyorsan ne oturuyorsun aziz Atatürk’ün koltuğunda? Hiç mi yüzün kızarmıyor? Muhalefet olmak her şeye karşı olmak değildir.