DEVA Partisi lideri Ali Babacan, 6 Şubat ve 20 Şubat depreminin ekonomik maliyetini değerlendirdi. 2000-2001 ekonomik krizlerini hatırlatan Babacan, “Taze döviz kaynağına ihtiyaç var” derken, “Dünyada 2001 krizindeki dönemin 11-12 misli para var. Paranın Türkiye’ye gelmesi ancak güvenle ve ehil kadrolarla olur. Üstelik bu para borç olarak gelmek zorunda değil” ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, deprem bölgesi Hatay’ın Yayladağ ilçesine bağlı Şenköy’den Halk TV’ye bağlanıp Senem Toluay Ilgaz’ın sorularını yanıtladı:
Babacan, Türkiye'yi vuran depremlerin doğurabileceği ekonomik krizlere değinerek, dış finansmana ihtiyaç olduğunu belirtti. Taze döviz kaynağına ihtiyaç olduğunu söyleyen Babacan, deprem sonrası toparlanmanın mevcut hükümet ile olmayacağını vurguladı.
Babacan'ın cümlelerinin satırbaşları şu şekilde:
‘O İŞ KOLAY’
“Ülkenin bir servet kaybı var. İkincisi, bu işin devlet bütçesi üzerinde etkisi olacak. Üçüncüsü, cari açık ve ülkenin döviz ihtiyacı açısından bakılması gerekecek. Nihayetinde toplam finansman ihtiyacı açısından bakılması gerekecek. Bu sadece işin ekonomik perspektifi. Ekonomik perspektif bizim işimiz. Bunlar kolay. Biz inşallah seçimden sonra kolları sıvar yaparız, geçeriz. O işi kolay ve basit görüyorum.”
‘ZAMAN ALACAK AMA...'
“Zaman alacak ama ülke bu yükün altından kalkacak. Ama bunların eline kalırsa zor. Düz yolda otobüsü deviren, 2018’den bu yana defalarca ekonomik kriz yaşatan bir hükûmetin böylesine büyük ekonomik maliyetin altından kalkması, makroekonomik ve finansal açıdan doğru yönetmesini mümkün görmüyoruz.”
‘EKONOMİK KRİZLER TÜRKİYE’Yİ VURUR’
“1999 depreminden Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri oldu. Doğru yönetilmezse bu depremin arkasından da arka arkaya ekonomik krizler Türkiye’yi vurur. Bunun ülke için çok kötü sonuçları olur. Bunun nasıl yönetileceğini biz biliriz, ehil kadrolarla bu yapılır. Yapılacak çok iş var. Hepsi ehil kadro gerektiriyor. Öyle ‘Bu benim hemşerimdir. Bu, oğlumun damadının arkadaşıdır’ diye görevlendirmelerle çözülemez bu sorunlar.”
‘TAZE DÖVİZ KAYNAĞINA İHTİYAÇ VAR’
“Depremden sonra ülkeyi ayağa kaldırmak için yatırımlar gerekecek. Diyelim ki iş makinesi çalışacak, bu döviz demek. İş makineleri mazot yakacak; döviz demek. İnşaat demiri kullanılacak; döviz demek. Çimento, beton kullanılacak; döviz demek. Dolayısıyla bu iş sadece iç finansmanla çözülmez. Ülkenin taze döviz kaynağına ihtiyacı var.”
‘DIŞ FİNANSMANA DA İHTİYAÇ VAR’
Merkez Bankası’nın yedek akçelerinin sıfırlandığını ve döviz rezervlerinin eksi 65 milyar dolara gerilediğini söyleyen Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:
“2001 krizinden de 2008-2009 krizinden de çıkışı yöneten ekibin başındaydım. Kimse kusura bakmasın, krizin nasıl yönetileceğini biliyoruz. Kadro olarak biliyoruz. Ülkenin neye ihtiyacı olduğunu da biliyoruz. Evet, iç finansmana ihtiyaç var ama dış finansmana da ihtiyaç var. Yeniden inşa ve cari açığı kapatmak için gerekli olan dövizi bir şekilde sağlaması gerekiyor.”
‘12 MİSLİ PARA VAR AMA GÜVEN LAZIM’
“Dünyada şu anda likiditenin tarihî yüksek seviyelerde olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Merkez bankalarının bilançolarına bakın. Mukayese ettiğimizde, 2001 krizindeki dönemin tam 11-12 misli para var dünyada. Para var ama bu paranın Türkiye’ye gelmesi ancak güvenle olur. Dürüst ve ehil kadroların iş başında olmasıyla olur. Üstelik bu para illa borç olarak gelmek zorunda değil. Bu para Türkiye’ye yatırım olarak da gelir, doğrudan sermaye olarak da gelir. Türkiye büyük bir ülke. Kaynaklar doğru yönetildiğinde ekonomi büyür, yerli olsun dışarıdan olsun her türlü kaynak akın akın gelir. Güven lazım.”
‘VİNCİMİ PARKA ÇEKTİLER’
“Bir saat önce bir vinç operatörü yanıma gelip ‘Antakya’da vincimle çalışma yapıyordum. Beni durdurup ‘Sen izinsiz bir iş yapamazsın’ dediler. Vincimin anahtarını elimden aldılar ve parka çektiler. Sekizinci gün iş yapmaya başlayabildim’ dedi. İlk 48 saatin gerçekten masaya yatırılması lazım. Neden iş makineleri, vinçler, TSK personeli, madenciler harekete geçmedi?”
‘ONLARIN HAKKINI ARAMAK İÇİN BURADAYIZ’
“Genç bir arkadaşımız depremden önce bir tweet atmış. ‘Burada deprem olabilir. Eğer hayatımı kaybedersem bana ‘Melek oldu’ falan demeyin. Lütfen hakkımı arayın’ demiş. Biz de onların hakkını aramak için buradayız.”
'ÇADIR TALEBİ KAÇ ADET?'
“Hükûmet ‘1 yılda konutları inşa edeceğiz’ dedi. Güzel, hızlı bir şekilde yapılması lazım ama vatandaşlarımız bugün bize çadır soruyor. Ben de Sayın Erdoğan’a soruyorum: Şu anda Türkiye’deki çadır ihtiyacı ne kadardır? Size ulaşan çadır talebi kaç adettir? Bu çadır talebini kaç gün içinde karşılayabileceksiniz?”
'ANTAKYA İÇİN ÖZEL BİR PROGRAM'
Ayrıca şehirlerin kültürel ve tarihsel mirasını da vurgulayan Babacan “Özellikle Antakya, tarih mirasımızın çok zengin olduğu, sosyal dokunun çok özel olduğu, binlerce yıllık tarihi olan, nice medeniyetlerin kurulduğu topraklar. Her bir ilçemizin, yöremizin özgün sosyal dokusunu, kültürünü yaşatacak şekilde ayağa kaldırılması gerekiyor. Özellikle Antakya için çok özel bir program uygulanması gerekiyor” diye konuştu.