Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in ifşaatları karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sessiz kalmasına tepki gösteren DEVA lideri Babacan, ''Ülkemizde bir süredir akıl almaz iddialar havada uçuşuyor. Bir suç örgütü lideri tüyler ürpertici iddialarda bulunuyor. Bunlar her köşede konuşulurken haklarında iddialar olanlar herhangi cevap vermiyorlar. Ülkemizin uyuşturucu, zehir ticaretinin merkezi haline getirmişler. Güzelim ülkemizi kara parasının aklama merkezi haline getirmişler'' dedi.
DEVA Partisi Genel başkanı Ali Babacan, partisinin Samsun Çarşamba İlçe Başkanlığı Binası açılışında konuştu. Burada önemli açıklamalarda bulunan Babacan, Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in bir dizi ifşaatlarının odağında siyasetçilerin, bürokratların, yargı mensuplarının olduğuna dikkat çekerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iddialar karşısında susmasına tepki gösterdi.
Babacan, ''Ülkemizde bir süredir akıl almaz iddialar havada uçuşuyor. Bir suç örgütü lideri tüyler ürpertici iddialarda bulunuyor. Bunlar her köşede, her kıraathanede konuşulurken haklarında iddialar olanlar herhangi cevap vermiyorlar. Susuyorlar, konuşmuyorlar. Bunlar ülkemizin uyuşturucu, zehir ticaretinin merkezi haline getirmişler. Güzelim ülkemizi kara parasının aklama merkezi haline getirmişler'' dedi.
Babacan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
'ÜLKEMİZİ DÜNYANIN KARA PARASININ AKLAMA MERKEZİ HALİNE GETİRMİŞLER'
Ülkemizde bir süredir akıl almaz iddialar havada uçuşuyor. Bir suç örgütünün başındaki şahıs tüyler ürpertici iddialar ortaya atıyor. Sosyal medyaya videolar atıyor, tweetler paylaşıyor. Millet bir yandan geçim derdinde, bir gözü cebinde, diğer gözü de bu iddialarda. Çünkü öyle şeyler anlatılıyor ki, milletin cebi delinirken, ülkemizde yoksulluk artarken; başkaları haksız kazançla zenginleşiyor. Bu iddiaları endişeyle ve üzüntüyle takip ediyoruz. Ne yazık ki ülkemizin suç örgütlerinin oyun alanına çevrildiğini görüyoruz. Bir menfaat şebekesi kurmuşlar.
Suç örgütlerine ayrıcalık tanımışlar. Bu örgütlerin hareket alanını genişletmişler ve kendilerini hukuk ile bağlı hissetmeyenler ülkemizi derin bir bataklığa sürüklemişler. Bunlar her köşede her yer kıraathanede konuşulurken haklarında iddialar olanlar herhangi cevap vermiyorlar dikkat edin. Susuyorlar, konuşmuyorlar. Millete cevap verecekleri yerde devletin bekası diyorlar. Tüm bu bataklığı yaratanlar beka sorununun tamda kendisini oluşturuyor. Bir ülkenin bekası suç örgütleriyle, mafyayla, çeteyle iş tutarak sağlanmaz. Bir ülkenin birliği, bütünlüğü bu tür örgütlerle yol arkadaşlığına çıkarak sağlanamaz. Bu ülkenin bekası ancak hukukla adaletle sağlanır. Bunlar ülkemizin uyuşturucu, zehir ticaretinin merkezi haline getirmişler. Güzelim ülkemizi dünyanın kara parasının aklama merkezi haline getirmişler.
'BU DERİN PİSLİĞİN İÇİNDE OLANLAR BEKA LAFLARININ ARKASINA SIĞINIYORLAR'
Esnafımız geçim derdine düşmüşken, borçlarını ödeyemiyorken birilerinin konuştuğu rakamlar milyon dolar, milyar euro. Yerlilikten millikten bahsedenler kendilerine gelince euro'lardan dolar'lardan başka para birimi konuşmuyorlar. Bazı devlet görevlilerin de bu pis işlerinin de tutturdukları maşa haline getirmişler. Bu derin pisliğin içinde olanlar beka laflarının arkasına sığınıyorlar. Ama artık yeter; ülkemizin bir avuç menfaat çetesinin avuçlarında oyuncak haline getirilmesine müsaade etmeyeceğiz. Ülkemizi en kısa sürede bu bataklıktan kurtaracağız. O bataklığı da kurutacağız.
'BEN ONLAR GİBİ SİYASİ İKBALİNİ DÜŞÜNENLERDEN OLMADIM'
Ortalara saçılan iddialara göre şu kurdukları menfaat çetesinde kimler var bir bakalım. Suç örgütlerinin liderleri var, siyasetçiler var, bürokratlar var, iş insanları var, medya mensupları var, yargı mensupları var. Biliyorsunuz tüm bu iddialar da kabinedeki bir isim etrafında dönüp duruyor. Şaibelerin ortasında bu bakan var. Kendisi 2 defa canlı yayına çıktı. Bu canlı yayında kendisi aklınca bana da sataştı. Başkaları şahsi çıkarları peşindeyken biz bu millet için çalıştık. Ama onlar anlamıyorlar. Ben onlar gibi siyasi ikbalini düşünenlerden olmadım. Kendi menfaatim için bu ülkeyi yoksullaştıran, hukuku katledenlerden olmadım.
Şaibelerin ortasında olan bu şahıs kendisinin dünyanın en kötü adamı olduğunu söyleyerek sırıtıyor; bir de gülüyor. Ülkenin bakanlarından birinden bahsediyoruz. Biz gülmüyoruz. Bu milletin ne çektiğini görüyoruz. Bu kişiyi kimse görevden de almıyor. Onunla ilgili iddialar arasında servet transferi iddiası var, şantaj iddiası var, uyuşturucu iddiası var, akraba kayırmacılığı var, şirketinin bakanlığı döneminde ölçüsüz büyümesi var, arazileri ona buna peşkeş çekme var. İddialar sayılmakla bitmiyor. Bir de tabii ki emniyet bu kişiye bağlı. Huzur ve güven içerisinde yaşamamız güvencesi olması gereken kurumdan bahsediyorum. Vatandaşın, tüm toplumun güven içerisinde olmasını sağlayacak kurumdur Emniyet. Buna bağlanmış durumda.
'YILIN İLK 6 AYINDA 47 POLİS İNTİHAR ETTİ'
Bakın kendi kurumunda neler oluyor. Son dönemlerde ağır çalışma şartları, amirlerin uyguladığı baskı, mobing, tehdit ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle birçok polisimiz kendi canına kıyıyor. Bu yılın sadece ilk 6 ayında 47 emniyet mensubu kardeşimiz intihar etti. İntihar edenlerin birçoğu yeni mesleğe başlayan gencecik kardeşlerimiz. İntihar eden kardeşlerimizin intihar nedenine psikolojik sorunlar diyorlar. İyi de siz işe başlatırken polislerle ilgili durumlara bakmıyor musunuz?
Bu saçma sapan yönetimimiz, baskı politikanız yüzünden mi intihar ediyorlar? Polis memurlarımız neden intihar ediyorlar? Bunu ortadan kaldırmak için hangi çalışmaları yapıyorsunuz? Polislere psikolojik destek sunmak için rehabilitasyon merkezleri kurmayı düşünüyor musunuz? Bunların döneminde millet anti-depresan kullanmaya başladı. Eczacılara soruyorum geçen seneye oranlar bu sene psikolojik ilaç kullananlar ikiye katlandı.
Tüm bu iddiaların odağındaki Sayın Erdoğan susuyor. Ülkenin iç güvenliğini sağlamakla görevlendirdiğiniz kişinin bu ülkenin huzurunu bozduğunu görmüyor musunuz? AK Parti'ye gönül veren vatandaşlarımız Erdoğan'ı seçerken başkalarıyla ortaklık tutsun, sayın Bahçeli'nin peşine düşsün diye seçemedi ki. Erdoğan'ın bu millete karşı, kendisini seçenlere karşı sorumluluğu var.
Şu anda Merkez Bankası'nın uyguladığı faiz yüzde 19. Avrupa'nın en yüksek faizi. Gezi olaylarını, çukur olaylarını düzenleyenler mi çıkardı faizi yüzde 19'a. Hala niye yüzde 19 faiz oranı. 3 yıl geçmiş hala en yüksek faiz oranı. Bu millet bu kadar saf değil. Yaptığınız yanlış işlerin faturasını bu millete kesemezsiniz. Bu faizleri yüzde 19 da tut diye bu millet mi söylüyor size. Açıklanan enflasyon yüzde 42 son 20 yılın en yüksek enflasyonu. Çiftçimize soruyorum gübrenin fiyatı 2'ye katladı diyor.
Sayın Erdoğan 'Yüksek faiz sebep, yüksek enflasyon sonuç' demiyor muydu? Çık ben yanlış yönlendirdim yanlış söyledim de. Bizim dönemimizde ekonomide bunun için başarılı olduk. MB'na Hazine'ye temiz, dürüst insanları yerleştirdik. Ama insanlar sistemden çıkarılınca maalesef sistem bu hale geldi. Formül basit dürüst, temiz, ehil kadro. İkincisi ise istişare.
İhracatla övünelim ama bu ülkenin çiftçisinin esnafının durumu ne olacak? Emekli maaşı devletin açıkladığı enflasyon ne ise ona göre artırılıyor? Çarşıya pazara bakın. Bizim dönemimizde emekliler, gençler maaşlarıyla biriktirdiği paralarla Avrupa turu yapıyordu. Benim zamanımda milli gelir 3600 dolardan aldı 12 bin dolara çıkardı. Şuan 2023 hedefi 10 bin dolar. Sayın Erdoğan ekonomiyi biliyorum zannediyor ama bilmiyor.
Tüyü bitmemiş yetimin hakkının ona buna peşkeş çekenlerin önünde duracağız. Biz vatandaşın derdine tercüman olmak için sorunlara çözüm bulmak için bu partiyi kurduk. Devlet görevlilerin usulsüzlüklere ve yolsuzluklara karışmasını tarihin çöplüğüne göndereceğiz. İnşallah deva iktidarında bunlar kaçacak delik bulamayacak. Siz iktidar olarak sapasağlam bir adalet bakanı görevlendirin kadrolarınızı güçlü tutun. Gençlerin yarınlara umutla baktığı, insanların bu ülkede severek isteyerek yaşayacakları ülke olacağız. Bugünkü iktidarın yaptığı gibi ayrıştırıcı kutuplaştırıcı olmayacağız.''
