Artvin’deki maden projesine Arhavi halkından tepki: Çay tarımı zarar görecek

Artvin’deki maden projesine Arhavi halkından tepki: Çay tarımı zarar görecek

Artvin'in Arhavi ilçesinde halk, Cengiz Holding’e ait Eti Bakır A.Ş.'nin kazandığı maden projesine karşı protesto gösterileri düzenledi. Bölge halkı, bölgede su kaynaklarının kirlenmesinden, tarım alanlarının zarar görmesinden ve ekosistemin bozulmasından endişe duyuyor.

Artvin'in Arhavi ilçesinde halk, 10 köyü kapsayan 1.930 hektarlık alanda yapılmak istenen maden projesine karşı tepkili. Cengiz Holding’e ait Eti Bakır A.Ş., Arhavi'deki maden arama ihalesini 27 Temmuz’da 5 milyon TL bedelle kazandı. Ancak proje, yerleşim yerlerine, tarım alanlarına ve çevreye verebileceği zararlar nedeniyle bölgede büyük endişe yarattı.

Arhavililer, maden çalışmalarının su kaynaklarını kirleteceği, tarım alanlarını tahrip edeceği ve ekosisteme büyük zarar vereceği kaygısı taşıyor. Mevcut hidroelektrik santraller ve taş ocakları sebebiyle bölgedeki yaşamın zaten olumsuz etkilendiğini söyleyen Arhavi halkı, tıpkı Cerattepe'de olduğu gibi, madene izin vermeyeceklerini söylüyor.

Halk haftalardır bilgilendirme toplantıları, protesto gösterileri ve imza kampanyaları düzenleniyor.
Bölge halkının bir kaygısı da maden çalışmalarında açığa çıkacak ya da kullanılacak ağır metallerin tüm ekosistemi olumsuz etkilemesi.

BBC Türkçe’ye konuşan Pilarget Doğa ve Yaşam Derneği Onursal Başkanı Hazım Kurdoğlu ise şirketin bu aşamada sondaj çalışmalarına başlayabileceğini söylüyor:

“Sondaj aşamasında yapacakları müdahaleler bile doğaya zarar verecek. Sürekli yağışın ve akarsuların olduğu bu bölgede, sondajla çıkacak olan topraklar içerisindeki ağır metaller bile, hiçbir kimyasal işleme gerek olmaksızın, bizim suyumuzu ve toprağımızı kirletecek.”

Projede bundan sonra, ruhsat ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlayacak.

'PROJE BELİRLENEN ALANLA SINIRLI KALMAYACAK'

Arhavililer, temel geçim kaynakları olan çay tarımının maden yüzünden zarar göreceğinden endişeleniyor. Kurdoğlu, ihale edilen bölgenin hem yerleşim alanı hem de tarım alanlarından oluştuğunu söylüyor:

“Çay tarımı bu bölgenin can damarıdır, en büyük girdisidir. Çay tarımı başta olmak üzere tüm tarımsal faaliyetlerimiz madenden olumsuz etkilenecek. “Arhavi’nin bütün köyleri, yaylaların ve devlet ormanlarının hemen altında kalan yerleşim alanlarıdır. Maden yapılmak istenen bölge bizim hem yerleşim hem de tarım alanlarımız. “Bundan yıllar önce ilk dere ıslahları, HES’ler ve yeşil yol gibi projeler başladığında, bunların arkasının geleceğini ve madenler için altyapı olacağını söylemiştik. Şimdi maalesef bu gerçekle karşı karşıyayız.” Kurdoğlu'na göre, projenin belirlenen alanla sınırlı kalmayacak ve yoğun maden sahalarına sahip Hopa ve Fındıklı ilçelerine de yayılacak. Bölge halkının madene karşı çıkmakta çok kararlı olduğunu söyleyen Kurdoğlu, “Aksi halde burada yaşam biter, köyler mecburi olarak boşalır” diyor.

‘ENDEMİK ÇEŞİTLİLİK AÇISINDAN EŞSİZ BİR BÖLGE’

Artvin gerek zengin bitki örtüsü ve biyolojik çeşitliliği, gerekse barındırdığı endemik türler açısından nadir görülen bir doğaya sahip. Ancak Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı'nın (TEMA) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan aldığı verilere göre, Artvin’in %71’i, Arhavi’nin ise %80’i “maden işletme, ihale ve arama ruhsat alanı” olarak belirlendi.

Pilarget Doğa ve Yaşam Derneği’nden Fazlı Zoraloğlu, maden çalışmalarında sondaj dahil olmak üzere tüm aşamaların toprak ve su kaynaklarını ağır metallerle kirleterek, ekosistemi zehirleyeceğini söylüyor.
Zoraloğlu'na göre bu durum sadece bitki örtüsünü değil tüm canlıları olumsuz etkileyecek, ekolojik denge geri dönüşü olmayacak şekilde bozulacak:

“Endemik tür çeşitliliği ve doğal yaşam açısından eşsiz bir bölge. Buraya iş makinalarının sokulması ve maden alanına açılması tam bir katliam."

‘İHALE SÜRECİ ŞEFFAF YÜRÜTÜLMEDİ’

Arhavi halkı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından düzenlenen ihalenin şeffaf bir biçimde yürütülmediğini savunuyor. Zoraloğlu, 10 köyü kapsayan ihale alanında, sondajların nereye vurulacağına dair bir bilgi olmadığını söylüyor:

“Çünkü ihale şeffaf bir biçimde yapılmadı. İhale için verilen diğer teklifler ya da bölgede yapılacak işlemlerle ilgili dosyalar kamuoyuna açık değil." Bu verilere ulaşabilmek için yargı yoluna başvuracaklarını belirten Zoraloğlu, ihalenin iptaline karşı hukuki süreç başlattıklarını belirtiyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, BBC Türkçe'nin ihalenin şeffaflığı ve detayları hakkındaki sorularına yanıt vermedi. Şirket ise bölgedeki faaliyetleriyle ilgili sorularımıza haber yayımlanana dek yanıt vermedi.

ŞİRKET CERATTEPE’DEN SONRA ŞİMDİ ARHAVİ’DE

Çevre hareketinin en önemli örneklerinden biri, yine Artvin'in Cerattepe ilçesinde görülmüştü.
2012 yılında yine Cengiz Holding’in sahibi olduğu Eti Bakır A.Ş Cerattepe’de madencilik yapma izni aldı.
Artvin'de halk, çevre savunucuları ve sivil toplum örgütleri yoğun bir şekilde birçok protesto ve eylem düzenledi.

Şubat 2016'da Cerattepe'de maden çıkarma faaliyetleri başladı. Artvin'de düzenlenen protestolarda, göstericiler ve güvenlik güçleri arasında çatışmalar çıktı, birçok kişi gözaltına alındı.
Anayasa Mahkemesi Mayıs ayında, Cerratepe’deki madencilik faaliyetleri için verilen ÇED raporuna karşı yapılan bireysel başvuruda ''hak ihlali'' kararı verdi.

Ardından Rize İdare Mahkemesi de 22 Temmuz’da AYM'nin hak ihlali kararına dayanarak ÇED olumlu kararını iptal etti. Madene karşı çıkan Artvinliler, yıllar süren hukuk mücadelesinin ardından yaşanan bu gelişmeyi bir zafer olarak değerlendirmişti.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN