Son dönemde yaşanan vahim olaylar ve adli süreçlerdeki eksiklikler üzerine, adalet sisteminde köklü bir değişikliğe gidilmesi gündeme geldi. Özellikle Narin Güran cinayeti ve polis Şeyda Yılmaz'ın şehit edilmesi, Fatih'teki kadın cinayetleri gibi olayların ardından, adli kolluk teşkilatının kurulması konusu yeniden alevlendi.
Son dönemde yaşanan vahim olaylar ve adli süreçlerdeki eksiklikler, adalet sisteminde köklü bir reform ihtiyacını gündeme getirdi. Özellikle Narin Güran cinayeti, polis Şeyda Yılmaz'ın şehit edilmesi ve Fatih'teki kadın cinayetleri gibi olayların ardından, soruşturmaların etkinliği ve delillerin toplanması konusunda ciddi endişeler ortaya çıktı. Bu durum, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı arasında gerginliğe neden olurken, hükümet yeni bir adım atmaya hazırlanıyor.
Türkiye Gazetesi'nden Yücel Kayaoğlu'nun haberine göre, Adalet Bakanlığı, delillerin zamanında toplanması ve soruşturmaların etkinliğinin artırılması amacıyla adli kolluk teşkilatı kurulması önerisini değerlendiriyor.
Adli kolluk ile idari kolluğun birbirinden ayrılması geçmişte de tartışma konusu olmuş, adli kolluk yönetmeliği çıkarılmış, ancak uygulaması istenilen düzeyde gerçekleşmemişti. İçişleri Bakanlığı buna itiraz etse de AK Parti’nin son seçim beyannamesinde de Adalet Bakanlığı’na bağlı adli kolluk teşkilatının kurulacağı, böylece polisin adli ve idari görevleri arasındaki ayrımın kesin olarak belirleneceği ifade edilmişti.
AK Parti kaynakları da, son günlerdeki tartışmaların temelinde adli kollukla ilgili sıkıntıların olduğunu belirterek “Savcılar delil toplama dahil birçok konuda problem yaşayabiliyor. Polis, kime bağlı ise onun talimatı ile çalışıyor. Uzmanlaşma da olmuyor. Adli kolluk savcıların emrine verilir ve ayrı bir yapılanma kurulursa, uzmanlaşma da olacaktır. Savcı şu anda polisten ne gelirse ona göre soruşturma yapıyor” değerlendirmesini yaptı.