İYİ Parti lideri Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Türk kadınının tarihi mücadelesine değinerek "Türk kadını güçlü olursa, Türk milleti de güçlü olur. Kadınlara ömür biçenler çok beklersiniz! Biz 100 sene önce de buradaydık, yine buradayız! Her yerde kadınların olmasına alışacaksınız!" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasında enflasyondan, Tarım ve Orman eski Bakanı Bekir Pakdemirli'nin görevden affını istemesinden ve tepki çeken zeytinlik yönetmeliğinden de bahseden Akşener'in ana gündemi ise elbette 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ydü. Akşener, Türk kadınının, Osmanlı'nın yıkılışın döneminden beri verdiği mücadelenin altını çizerek "Bu mücadeleyi gören bir çift mavi gözün ışığı da, Türk kadınının umudu oldu. Gençlere, kadınlara Atatürk'ü unutturmaya çalıştılar. Ama onu unutturamadılar, unutturamayacaklar. Türk kadını güçlü olursa, Türk milleti de güçlü olur. Kadınlara ömür biçenler çok beklersiniz! Biz 100 sene önce de buradaydık, yine buradayız! Her yerde kadınların olmasına alışacaksınız!" diye konuştu.
'ENFLASYONU DÜŞÜRMEYE NİYETİNİZ DE, EKİBİNİZ DE YOK'
Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Bay krizin beceriksizliğinin son yansıması enflasyon. Milletimiz uçan fiyatlar, gelen zamlar, faturalar altında çile çekiyor. Bu arkadaşlar da bu enflasyon canavarının sorumluluğunu atacak yer arıyorlar. Nitekim, son olarak dünyada enerji fiyatları yükseliyor o yüzden enflasyon yüksek demeye başladılar. Ne var ki bu koskoca bir yalan. Artık söyleyecek yalanları da kalmamış. Dünyanın yarısında yıllık enflasyon, bizim aylık enflasyonumuzdan düşük. İşte size üstün ekonomi politikalarının sonucu. Bu milletin artık bu masallara karnı tok. Dünyada enflasyon bu kadar düşükken bizde yüksek olması beceriksizlikten başka bir şey değildir. Bu fiyat artışlarının nedeni yolsuzluktur, kötü ekonomi yönetimidir.
Buradan iktidara seslenmek istiyorum; sizin enflasyonu düşürmeye niyetiniz de, ekibiniz de yok. Size bazı önerilerde bulunacağım; para ve maliye politikasını kullanacaksınız, TL'ye itibar kazandıracaksınız, Merkez Bankası'na müdahale etmeyeceksiniz, politika faizini etkili kılmayı hedef alacaksınız, bütçede şatafatı keseceksiniz, hortumlamayı bırakacaksınız, saçma sapan açıklamalarda bulunmayacaksınız, fantastik maceralara girmeyeceksiniz
Ben burada gerçekleri konuşurken Saray medyasının haber merkezleri bu gerçekleri hangi yalanlarla örteceklerinin hesabını yapıyorlar. Siz elektrik faturalarınızı nasıl ödeyeceğinizi düşünürken, Saray eşrafı akşam yemeklerini hangi lüks restoranlarda yiyeceklerini düşünüyorlar. Artık gün gibi ortadaki bunlar umutsuz vakalar ve asla doğru yola asla dönmeyecekler.
PAKDEMİRLİ'NİN İSTİFASI
Gübre kilosu en az 10 lira, çiftçilerin bankalara borcu 178 milyar lira. Damızlık inekler kesime gidiyor. Ayçiçek yağı kuyrukları artık ülkemizin acı bir gerçeği.
Geçen hafta Tarım Bakanı görevinden affedildi. Yıldızlar kadrosundan bir yıldız da sessizce kaymış oldu. Yurt genelinde çiftçilerimiz bu arkadaşımızın affını anlaşılabilir coşkuyla karşıladı. İşte size Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin tarımda oluşturduğu enkazın resmi. Yeni bakana acilen bazı adımları atmaya davet ediyorum. Çiftçinin ihtiyacı olan gübrenin yarısını karşılayın. Yapılandırması yapılan çiftçilerin üretimde kalmasını sağlayın. Ekim-dikim sezonu için ödecek ücretin yarısını avans olarak ödeyin. Çiftçilerin kullanacağı mazottan bu yıl için vergileri kaldırın. Süt sanayicisine elektrik desteği sağlayın. Çiğ süt ve kırmızı et fiyatlarını güncelleyin.
Sayın üretici düşmanı bakana hayatta başarılar diliyor aynı ziyadesiyle feyz aldığı eski damat bakanın yaptığı gibi yandaş yayınlardan çıkaracağı 66 adımda Türk Tarımı isimli kitabı sabırsızlıkla beklediğimi ifade ediyorum.
ZEYTİNLİK YÜRÜTMELİĞİNE TEPKİ
Memleketini seven göz göre göre talan ettirmez. Belli ki bu ekip acaba bu hafta memlekete ne kötülük yapsak diye düşünüyorlar. Nitekim geçen hafta, bu ajandaya zeytinlikleri almışlar. Zeytinliklerimizin talan kararnamesi anında önümüze konuverdi.
Sayın Erdoğan hani nas vardı? Hz. Nuh'un gemisine konan güvercinin ağzında zeytin dalı vardı. Bu talanı, bu hukuksuz kararı imzalarken hiç mi için sızlamadı? Fakirlik günlerinde sofranda bulduğun zeytinde mutluluğun yoktu da zeytinlikleri yağmacılara açtın?
Madeni çıkardıktan sonra ağaçları yerine dikeceklermiş. Bu zihniyete bakar mısınız? 500 senelik ekolojik mucizeyi topraktan sökecek, sonra da yerine takacakmış. Sanki vida söküp takıyor. Rahmetli Erbakan'ın deyimiyle, sizi beton kafalılar sizi. Kimse merak etmesin, bu konunun peşini bırakmayacağız. Muğla Milletvekilimiz dava açtı, süreci takip ediyoruz.
'SARAY'IN RANT PERİSİ VAR'
Bu saray çok acayip bir yer, adeta masalsı bir dünya. Geceleri gelen rantçıları var, aynı diş perisi gibi Saray'ın da rant perisi var. Çünkü bu periler biliyor ki, Sayın Erdoğan elinde kalemle bekliyor. Rant perisi geliyor, diyor ki 'Geçerken uğradık, şöyle bir rantımız var' diyene haşmetli basıyor imzayı. O kalemi bir gün de milletin menfaatine kullanmayı akıl etmiyor, edemiyor. Biz artık bir siyasi parti ile rekabet etmiyoruz, biz artık kötülükle mücadele ediyoruz.
Varsın onlar Allah'ın huzurunda hesap vermeyeceklermiş gibi yaşasınlar. Varsın onlar seçim yokmuş gibi saray sefasına devam etsinler. Biz bu milletin çocuklarını onların haram düzenine ezdirmeyeceğiz. Çaldıkları gibi verecek, geldikleri gibi gidecekler. Şimdiden ilan ediyorum, o sandık gelecek, biz de bir seçim yapacağız. Bu seçim sadece Cumhurbaşkanı veya milletvekillerini belirleyeceğimiz bir seçim olmayacak. Helal ile haram arasında olacak, millet iradesi ile rantçı vesayeti arasında olacak, iyi ile kötü arasında olacak.
KADINLAR GÜNÜ MESAJI
Bugün bol miktarda, içi boş vaadler duyacağımız bir gün. Acı günlerimizin sadece bir gün hatırlanacağı bir gün. Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. Verilen mücadeleler aynı. Modern tarihe baktığımız zaman kadınları sürekli bir şeylerle mücadele ettiklerini görüyoruz. Mesela, insan hakları... Söz konusu olan hep erkek ya da erkek haklıdır. Önce kendilerini insan olduklarına ikna etmekle başladılar.
'BİR ÇİFT MAVİ GÖZÜN IŞIĞI TÜRK KADINININ UMUDU OLDU'
Türk kadının verdiği mücadele belki de dünyanın hiçbir yerinde görülmedi. Çünkü Osmanlı'nın yıkılış döneminde kadınlar hak mücadelesine başladı. Bu mücadeleyi gören bir çift mavi gözün ışığı da, Türk kadınının umudu oldu. Gençlere, kadınlara Atatürk'ü unutturmaya çalıştılar. Ama onu unutturamadılar, unutturamayacaklar. Çünkü o, gerçekten hakkı teslim eden bir liderdi. Cumhuriyeti gençlere emanet etti. Gençler ve kadınlar! Pek çokları gibi, o cumhuriyetin verdiği fırsat eşitliğini, çalışma hakkını saraylarda ağırlayanlar da var. Ben şu an burada karşınızdaysam bunu cumhuriyetimize borçluyum. Hatta "Keşke Yunanlılar galip gelseydi" diyenler de cumhuriyetimize borçlu. Oturdukları koltuktan sözde destanlar yazıp İstiklal kahramanlarımıza hakaret edenler de cumhuriyetimize borçlu.
Bugün biz "tuzu kuru" kadınlar, istihdam edilmeyen, endişeli kadınların yanında olmak zorundayız. Onları bizi yönetenlerin eline bırakamayız.
'KADINLAR 100 SENE ÖNCE DE BURADAYDI, YİNE BURADAYIZ'
Biz burada İstanbul Sözleşmesi deyince, zannediyorlar ki sadece kadınları koruduk. Hayır biz bir zulmün, bir çirkinliğin karşısında durduk. Şunu unutmayın, Türk kadını güçlü olursa, Türk milleti de güçlü olur. Kadınlara ömür biçenler çok beklersiniz! Biz 100 sene önce de buradaydık, yine buradayız! Her yerde kadınlar olmasına alışacaksınız! Tesettürüyle uğraşılmayan, bedeniyle sömürülmeyen, boşandığında dul, ağladığında hor görülmeyen, kendi ayakları üzerinde duran kadına alışacaksınız! Ya alışacaksınız ya da ilk seçimde çekip gideceksiniz! Kadını biz var ettik diyor ya, böyle bir şey var mı? Türk kadınına kendince hayat biçenlere karşı iktidara yürüyoruz. Türkiye'de güçsüz olduğuna inandırılmaya çalışılan kadınlar için iktidara yürüyoruz. Erkekler için, umutsuz bırakılan gençler için de iktidara yürüyoruz! İYİ Parti iktidarına çok az kaldı."