İsrail’in Gazze soykırımı birinci yılını doldururken dünyanın her yerinden insanlar meydanlara toplanıp Gazze halkının direnişine destek protestoları düzenliyor. Birçok farklı grubun birleşmesiyle oluşan ‘Filistin Eylem Komitesi’ Taksim-AKM önünden Dolmabahçe Sarayı’na yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe katılan protestocular ellerinde Filistin bayraklarıyla birlikte Lübnan bayrağı da taşıdı. Taksim’deki yürüyüş ‘Gazze’den Beyrut’a İntifadan Daima’ sloganıyla yapıldı.
FEYZA NUR ÇALIKOĞLU
Düzenlenen eylemde Aksa Tufanı’nın birinci yıl dönümü anılırken İsrail’in bombardımanlarını Lübnan halkına yönlendirdiğinden bahserek Lübnan halkına desteklerini sloganlarla belirttiler. ‘Ticaret Bitmedi Gemiler Gidiyor’, ‘Bakü Ceyhan Hattından Akan Petrol Değil Kan’, ‘Kürecik Radarı israil’in Kalkanı’ sloganlarıyla Türkiye’nin İsrail’le olan ticaretine devam ettiğini ve Türkiye’deki NATO üslerinin İsrail’i koruduğunu ifade ettiler.
Filistin Eylem Komitesi, Kassam Tugayları’nın Filistin’deki direnişi başlatan Aksa Tufanı Operasyonunun birinci yılının dolması sebebiyle düzenledikleri yürüyüşte bir yıldır devam eden direnişe desteklerini şu sözlerle dile getirdiler:
“On yıllardır sürekli öldürülen, topraklarından sürülen, kaynakları yağmalanan Filistin halkı, yüzyıldır sürdürdüğü varoluş mücadelesini 7 Ekim 2023’te işgal rejimini şaşkına çeviren, onun sömürgeci emellerini sarsan Aksa Tufanı hamlesiyle taçlandırdı ve ne pahasına olursa olsun özgürlüğüne sahip çıkacağını tüm dünyaya göstermiş oldu.”
ALMANYA KONSOLOSLUĞUNA DA PROTESTO
Yürüyüş güzergahında bulunan Almanya Konsolosluğu’da eylemcilerin hedeflerinden biriydi. Konsolosluk önünden geçerken Almanca olarak ‘Utanın Kendinizden Katil İsrail Katil Almanya’ sloganları atıldı.
Eylemciler adına basın açıklamasını okuyan Gülyeter Aktepe İsrail’in kural tanımayan rejimi nedeniyle milyonlarca insanın açlığa mahkum bırakıldığını ve evlerinden sürüldüklerini ifade etti. İsrail’in direnişi kıramadıkça şiddetini daha çok arttırarak saldırılarını Lübnan’a da yaydığından bahsetti:
“Dünyanın en yüksek teknolojisiyle donatılmış ırkçı siyonist İsrail rejimi, sömürü ve abluka altında yaşayan halkların sınırlı imkanlarla sürdürdüğü direnişi kıramadığı her gün daha da vahşileşiyor. Hiçbir kurala ve hukuka tabi tutulmayan bu rejim, Filistin’in her bölgesinde, Lübnan’da, Yemen’de, Suriye’de, İran’da kan dökmeye devam ediyor. Milyonlarca insan sömürge altında yaşamayı reddettiği için her gün ölüm ve yaralanma tehdidi altında yaşıyor, kuşatılarak açlığa mahkum ediliyor, evlerini terk etmeye zorlanıyor. Bu kitlesel imha saldırısı, tüm dünyayı yağmalama hakkını kendinde gören emperyalist merkezlerin, işgal ve soykırımdan nemalanan sermayedarların ve sömürgeciliğe itaat eden işbirlikçi bölge rejimlerinin desteğiyle yürütülüyor.”
SOYKIRIMDAN BESLENEN ŞİRKETLER HESAP VERECEK
Filistinin sesini dünyanın her yerinde yankılandırmayı görev edindiklerini söyleyen Aktepe, İsraile güç kaynağı olan tüm devlet ve şirketlerin bedel ödemek zorunda olduğuna dikkat çekti:
“Filistin bayrağını dünyanın her yerinde dalgalandıran sömürge karşıtı dünya halklarının parçası olarak bugün bize düşen görev, bulunduğumuz her yerde soykırımcı İsrail’i tecrit etmek, ona güç veren her türlü mekanizmayı engellemektir. Filistin’de süregiden işgal ve soykırımı mümkün kılan ve bu insanlık suçlarından menfaat sağlayan devlet ve şirketleri hedefimize koyarak bu suç ortaklığından dolayı bedel ödetmek, Filistin halkının zaferi için en acil ihtiyaçtır.”
FİLİSTİN’E SAHTE DESTEĞİ TANIMIYORUZ
Türkiye’nin soykırım süresince İsrail’e çelik, kimyasal madde ve yakıt gönderdiğini dile getiren Aktepe, hükümete karşı halkın ticarete karşı olarak kitlesel hareketler başlatmasıyla iktidarı geri adım atmaya zorladığını anlatarak soykırıma rağmen hala iktidarın dolaylı yollarla ticareti sürdürmesine tepki gösterdi.
“Unutulmamalıdır ki Türkiye’deki siyasal iktidar, bu soykırım sürecinin en şiddetli dönemi olan ilk yedi ayı boyunca, ölüm saçan işgal devletine gerekli olan tüm hammaddeleri; çeliği, kimyasal maddeleri, yakıtı doğrudan temin etti. Bu suç ortaklığını bitirmek isteyen kitleler sokağa çıktı ve Filistin davasını sahte destek söylemiyle istismar eden iktidar geri adım atmak zorunda kaldı. Ancak bu suç ortaklığı, işgal devletinin soykırımı ve tüm bölgeye saldırısını mümkün kılacak şekilde; petrol Türkiye üzerinden, elektrik Türkiye sermayesi tarafından sağlanmaya devam ediyor, işgal devletine lojistik destek dolaylı biçimde sürüyor.”
MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ
Aynı zamanda basın açıklamalarında Adalet Divanı’nın soykırıma tedbir kararına rağmen İsrail’e askeri üslerle istihbarat sağlandığını bunun yanı sıra Baykar ve Zorlu gibi şirketlerin İsrail’le ortaklık kurmaya devam ettiğini ifade ettiler.
Gülyeter Atepe, Türkiye’nin İsrail’le olan ilişkileri kesilmedikçe mücadelelerine devam ederek işgal ve soykırım üzerinden para kazanan şirketlerden hesap soracaklarının altını çizdi. Basın açıklamasını Filistin Eylem Komitesi adına İsrail’le ilişkilerin sonlandırılması taleplerini tekrarlayarak bitirdi:
“Soykırımcı İsrail’i kınamak ve hamaset dolu nutuklar yetmez; bugün Filistin halkına verilebilecek en önemli destek;
İsrail’le tüm askeri anlaşmaların feshedilmesi ve askeri ambargo uygulanması
Serbest Ticaret Anlaşması’nın feshedilmesi ve tüm ticaret yollarının siyonist rejime kapatılması
Diplomatik ilişkilerin tamamen kesilmesi
İşgal devleti İsrail’deki tüm yatırımların geri çekilmesi ve
işgal devletini tecrit etmekten geçiyor.”