‘Kur, enflasyon, zam’ döngüsündeki sıkışmanın yan etkileri 83 milyonu yıpratırken ekonomideki gidişat üzerinden ‘Hükümetin nihai amacı OHAL ilanı’ iddiaları gündeme yansıdı. Akşener’den sert tavır geldi: Sermaye kontrolünden başlayarak dolar hesaplarına kadar bazı adımların atılabileceği endişesi oluşur. Bu da Türkiye’yi iflas ettirir. Sakın ha böyle bir el uzatma olmasın.
Ekonominin ‘yeni modelle’ ısındığı süreçte Türkiye raporu hazırlayan Japonya merkezli yatırım bankası Nomura, hükümetin beş aşamalı bir plan yürüttüğünü savundu. Raporda, asgari ücret artışı, faiz indirimleri ve dolara MB müdahalesini içeren ilk üç aşamanın tamamlandığı öne sürüldü. Son aşamada ise OHAL ilanına gidileceği iddia edildi. Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. İzzet Özgenç de dikkat çeken paylaşım yaptı.
‘TL ERİYOR, AĞIR EKONOMİK BUNALIM KAÇINILMAZ GÖRÜNÜYOR’
Prof. Dr. Özgenç “TL’nin değer kaybı ‘ağır ekonomik bunalım’ın ortaya çıkacağı süreci başlattı. Kaçınılmaz görünen bunalım sebebiyle OHAL ilânına hazırlıklı olmalıyız” ifadelerine yer verdi. İYİ Parti lideri “Dış güçler işi bırakılmış, iç güçlerine gelmiş iş” dedi. Akşener “İzzet Hoca’nın tarifi üzerinden bakarsak dolar hesaplarına kadar adımların atılabileceği gibi bir endişe yaratır. Bu da Türkiye’yi çok zor duruma düşürür” uyarısında bulundu.
Türkiye’yi iflasa sürükler
Japon bankası Nomuro’dan sonra Ceza Hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç’in ‘toplumun ağır ekonomik bunalım sebebiyle OHAL ilanına hazırlıklı olması gerektiği’ iddiasının üzerinden Akşener sert tepki gösterdi. “Şimdi dış güçler işi bir kenara bırakılmış, iç güçlere gelmiş iş. Bu vatandaşın dolar hesaplarına el konulacağı iddialarını güçlendirir ve devleti iflasa sürükler. Sakın ha öyle bir el uzatma olmasın” dedi.
Türkiye’de durdurulamayan döviz artışıyla birlikte gelen ekonomik kriz hakkında rapor yayınlayan Japon Bankası Nomuro çarpıcı bir iddiada bulundu. Raporda, hükümetin beş aşamalı bir planı yürüttüğü; ilk üç adımın hayata geçirildiği ileri sürüldü.
Raporda bu beş adım şöyle sıralandı: Mali paket/asgari ücret artışı. Faiz indirimleri/kredi büyümesi. Dolar kuruna TCMB ve kamu bankalarının müdahaleleri. Dış politika vakası ve olağanüstü hal ilanı. Bu plana güçlü bir bağlılık olduğunu, Saray’ın 3-5 ay içinde anketlerde oylarının mevcut yüzde 30 seviyesinden yüzde 35 seviyesine çıkmasını beklediğini ve bu olunca erken seçim çağrısı yapacağını öne süren banka, beş adımlı planın işe yaramasına yüzde 50 ihtimal verdi.
PROF. ÖZGENÇ: OHAL İLAN EDİLEBİLİR:
Japon bankasının çarpıcı raporu sonrası Türkiye Bilimler Akademisi Asli Üyesi Prof. Dr. İzzet Özgenç de sosyal medya hesabından çarpıcı paylaşımlarda bulundu.
AK Parti’ye ceza kanunlarının hazırlanmasında öncülük eden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da sık sık görüşlerine başvurduğu bilinen Özgenç “Türk lirasının yabancı paralar karşısındaki süregelen değer kaybı, ‘Ağır ekonomik bunalım’ sonucunun ortaya çıkacağı süreci başlatmıştır. Bu nedenle kaçınılmaz görünen ağır ekonomik bunalım sebebiyle Olağanüstü Hal ilânına (Any., m. 119), toplum olarak hazırlıklı olmamız gerekir” mesajını yayımladı. Akşam saatlerinde bir paylaşım daha yapan Özgenç, özür dileyerek çıkış yolu olarak piyasa ekonomisini işaret etti.
SAKIN HA BUNA YELTENMEYİN:
Özgenç’in paylaşımları üzerinden İYİ Parti lideri Meral Akşener hükümeti uyardı. Akşener “Toplumun ağır ekonomik bunalım sebebiyle OHAL ilanına hazırlıklı olması gerektiğini” söyleyen Özgenç’in iddiasına “Bu vatandaşın hesaplarına el konulacağı iddialarını güçlendirir ve devleti iflasa sürükler. Sakın ha kimse buna yeltenmesin” sözleriyle tepki gösterdi. Akşener paylaşımnda “Bu Türkiye için çok çok zor duruma neden olur, iflas etmesine neden olur. Sakın ha öyle bir el uzatma olmasın. Şimdi dış güçler işi bir kenara bırakılmış, iç güçlere gelmiş iş. Özellikle İzzet hocanın tarifi üzerinden bakarsak, sermaye kontrolünden başlayarak vatandaşın dolar hesaplarına kadar bazı adımların atılabileceği gibi bir endişe yaratır. Bu konuda da herkesi ciddiyete davet ediyorum” ifadesini kullandı.
TEMENNİ EDEREK EKONOMİYİ CANLANDIRAMAZ:
Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin yeni ekonomi modeli için “Bizim modelimiz Çin değil, Türkiye modeli. Bu modelde bitersek hep beraber biteceğiz kazanırsak hep beraber kazanacağız’ sözleri ve ‘Peki ya model tutmazsa’ sorusuna verdiği ‘Üzülürüm’ yanıtı için şu değerlendirmeyi yaptı:
“Erdoğan için üç bağlı olduğunu söylüyor. Birincisi Cumhurbaşkanı olduğu için, ikincisi genel başkan olduğu için, üçüncüsü de lideri olduğu için. Dolayısıyla o ne derse olur, açık açık söylemiş. ‘Çin modeli değil’ dediğinde Erdoğan’ın bunu nasıl tanımlayacağı problem olur. Bu konuda lideriyle konuşmasında fayda var. Erdoğan, faizle ilgili ‘nas’ dedi. Bu dini bir tarif. Dini tariften Çinli tarifine geçtik ekonomide, sizlerin takdirine bırakıyorum. Ekonominin başına getirilen bu arkadaşımızın ‘inşallah, maşallah’ üzerinden tarifi var, ekonomi böyle yönetilemez. Maliye bakanları, ekonomiden, hazineden sorumlu bakanlar, devlet hazinesi ile ilgili kefalet ortaya koyarlar. Bu konuşmaları büyük bir ciddiyetsiz olarak görüyorum ve hükümeti, bakanın şahsında tüm yöneticileri acilen ciddiyete davet ediyorum. Türkiye bir devlet krizi yaşıyor, bu devlet krizini getiren de bir ciddiyet krizi var.”