AK Partili Kurtulmuş, vatandaşın ülkedeki sıkıntılardan şikayetçi olsa da yine de iktidara güvendiğini vurgulayarak "İnsanlar kızıyor söyleniyor ama sonuçta başkası çözer demiyor, yine 'AK Parti çözer, yine Tayyip Erdoğan çözecek' diyor" dedi. Kurtulmuş, ekonomik gidişatla ilgili ise "Her şeyin farkındayız, nerede ne eksik var biliyoruz. Bunları sanki muhalefet görüyor da biz görmüyoruz algısı çok haksız bir algıdır" yorumunu yaptı.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, ekonomik gidişat ve önlerindeki seçimle ilgili açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, vatandaşın ülkedeki sıkıntılar karşısında 'kızıp söylendiğini' fakat yine de 'AK Parti çözer, yine Tayyip Erdoğan çözecek' dediğini belirtti. Ekonomik gidişatla ilgili 'her şeyin farkında olduklarını' belirten Kurtulmuş, "Bunları sanki muhalefet görüyor da biz görmüyoruz algısı çok haksız bir algıdır" diye konuştu.
'EKONOMİK OHAL MÜMKÜN DEĞİL'
Dünya Gazetesi'ne konuşan Kurtulmuş, Türkiye'nin ekonomide heterodoks politikalara yönelmesiyle ilgili "Türkiye’nin üretmek dışında başka yolu yoktur, bu istikamette yürüyoruz. Türkiye bütün bunları yaparken de küresel gelişmelerin tamamına açık, serbest pazar ekonomisinin koşullarına uygun hareket edecektir. Bir ara saçma sapan 'ekonomik OHAL' falan dediler. Asla, Türkiye hangi zor şarttan geçerse geçsin, bunun gündeme dahi gelmesi mümkün değildir. Kendi politika tercihleri içinde ama serbest pazar şartlarında yoluna devam edecektir" şeklinde konuştu.
'MİLLETİN GÖNLÜNDEN DÜŞMEMEYİ BAŞARACAĞIZ'
Kurtulmuş, 2023 seçimlerinin 'hayati önem' taşıdığını ifade ederek, "Burada kimlerin hangi pozisyonda olduğundan ziyade bir seçim sürecine giriyoruz ve çok güçlü bir çalışma yürütmemiz lazım. Bakanlarımız, parti teşkilatımız, Meclis Grubumuz, il ve ilçelerdeki AK Parti gönülleri ile hep birlikte çalışmak zorundayız. 2023 seçimleri çok önemli, hayati bir seçim olduğunu biliyoruz. Nihayetinde milletin gönlüne girdiğimiz için bu kadar seçim kazandık. Önümüzdeki dönemde de gönlüne girmeyi başardığımız milletin gönlünden düşmemeyi başaracağız" dedi.
'İNSANLAR KIZIYOR AMA YİNE 'AK PARTİ ÇÖZER' DİYOR'
Kurtulmuş, "Ekonomik koşullar bunu biraz zorluyor mu?" sorusuna, "En zor dönemlerde biz vatandaşın içinde olduk, gittiğimiz konuştuğumuz insanlar kızıyor söyleniyor ama sonuçta başkası çözer demiyor, yine 'AK Parti çözer, yine Tayyip Erdoğan çözecek' diyor, bu çok önemli. Vatandaşımız tabii ki işin sahibidir, demokrasinin sahibidir. Eleştirilerini dinleyeceğiz, gönüllerden düşmeyeceğiz" şeklinde yanıt verdi.
'AĞIR BİR FATURA OLDU, FARKINDAYIZ'
Elektrik ve doğalgaz faturalarına ilişkin tartışmalara ilişkin ise Kurtulmuş, şu şekilde konuştu:
"İlk planda yüksek enflasyon ortaya çıkınca asgari ücret, memur ve emeklilerin ücretlerinde iyileştirmeler yapıldı, Temmuz ayında yeniden gözden geçirilecek. Bir taraftan da doğalgaz fiyatlarının 4'te üçünü, elektrik faturalarının yarısını devlet ödedi. Bunun hazineye getirdiği olağanüstü bir yük var, bu zam maalesef 1 Ocak itibariyle vatandaşımıza yansıdı, ağır bir fatura oldu, bunun farkındayız ama zorunlu, kaçınılmaz bir durumdu. İnşallah bir kaç ay içinde enflasyon geriye doğru gidecek vatandaşın alım gücü daha iyi bir noktaya gelecek. Bazı mallarda KDV’nin düşürülmesi konusunda çalışma var. Her şeyin farkındayız, nerede ne eksik var biliyoruz, önümüzde bir seçim var. Siyaseti bilen tecrübeli bir kadroyuz. Sanki ekonomideki bu gelişmeleri, muhalefet görüyor da biz görmüyoruz algısı çok haksız bir algıdır. Vatandaşımızın siyasi değerlendirmeleri içinde ekonomiyi çok öncelediğini biliyoruz doğal olarak, haklı olarak böyledir biz daha çok oy versinler diye değil vatandaşın ihtiyacı olan belli bir hayat seviyesini tutturabilmesi ya da onun altına düşmemesi için ne lazımsa, eldeki imkan neyse bunları kullanarak devam ediyoruz."
'YAZ BAŞINDA GIDA FİYATLARINDA ÖNEMLİ BİR GERİYE GİDİŞ OLACAK'
"Türkiye’de, 20 Aralık’a kadar olan 10-15 günlük süre içerisinde büyük bir türbülans yaşandı. 15 günlük süreci gün gün hatırlıyorum, ne zor bir süreçti. Yani ne olacağı belli değildi, hiç kimse fiyat veremiyor, kimse bir şey satmak istemiyordu. 20 Aralık’ta, Sayın Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği programla birlikte bu dizginlenmiş oldu. Burada birinci olarak yapılması gereken güvenin ve istikrarın yeniden temin edilmesiydi. Bunun Türkiye ekonomisindeki pratik adı doların stabil hale getirilmesidir. Şu anda öyle bir seyir içindeyiz. Bu istikrarın sağlanmış olması ve bunun bir müddet daha böyle devam etmesi yatırımcı bakımından da, tüketici bakımından da çok değerlidir. Türkiye olağanüstü bir enflasyon baskısı ile karşı karşıya kaldı. Orta vadede döviz fiyatlarının istikrar kazanması ile birlikte Türkiye üretim gücünü kaybetmemiş olacak. İlk 3 ay böyle geçecek, çok aksi bir gelişme olmazsa bunun enflasyona pozitif etkisini Nisan başı ile yani birinci çeyrekten sonra görmüş olacağız. Bu bizim yakın zamanda göreceğimiz önemli bir gelişme olacak. Küresel ölçekte gıda fiyatlarında bazı endişeler olsa da yaz aylarının başında, gıda fiyatlarında önemli bir geriye gidiş olacak, bunun da yüksek enflasyonu düzeltici bir etkisi olacak. Yine aynı şekilde turizm gelirlerimizin artması bizim yaz sonu itibariyle enflasyonda daha makul bir seviyeye geleceğimizi gösteriyor. İhracat seferberliğimizi sürdüreceğiz. Bunlar 2022 yılında da makul bir cari dengenin oluşmasını sağlar."