Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya geldi. Habertürk'te soruları cevaplayan Davutoğlu, "Sayın Gül'le genel olarak son zamanlarda yaşanan gelişmeleri değerlendirdik" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Habertürk TV'de soruları yanıtladı. Davutoğlu, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya geldiklerini ve Türkiye'de yaşanan son gelişmeleri istişare ettiklerini açıkladı.
İŞTE DAVUTOĞLU'NUN AÇIKLAMALARINDAN ÖNE ÇIKANLAR
4 partiden ekonomiden sorumlu genel başkanlarımızın katıldığı bir toplantı gerçekleşti. Bugün de sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ile bir görüşme gerçekleştirdik. Uzun bir süre görüştük. Türkiye'de bugün ekonomik, demokrasi krizi var. Siyasal zihniyette problem olduğu için bir krizle karşı karşıyayız. Dış odaklar vs. gibi bunların hepsi krizi örtme çabasıdır. Bunu aşabilmek için de ekonomi politik bir bağlamda hareket etmek lazım.
Sayın Gül'le genel olarak son zamanlarda yaşanan gelişmelerin devlette ortaya çıktığı tahribat, elde edilen kazanımların bugün kaybediliyor olması, giderek fazlalaşan yoksullaşma, demokratik haklar konusundaki kaygıları paylaştık hem de hasret giderdik. Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili herhangi bir konu gündeme gelmedi. Esasen ziyaretimizin sebebi buydu. TOBB Başkanı'ndan İTO ve İSO başkanlarına, TÜRKİŞ, DİSK, HAKİŞ, TÜSİAD, MÜSİAD'dan görüşme için yazılı randevu talebi ettim.
Biz herkesle görüşürüz. Siyasi olarak yakışmayacak sözleri etse de sayın Bahçeli ile görüşebilirim. Buna sayın Erdoğan da dahil. Görüşmemizin fayda mülahaza edilebileceğine inandığım konusunda herkes ile görüşürüm. Nihayet önümüzdeki süreçte ülkeyi yeni bir kadro yönetecek. Bu kadroların birbirlerini tanımaları önemli. İttifak seçim ortamına girdiğimiz anda konuşulacak bir şey. Şu anda konuştuğumuz ilkesel işbirliğini temsil etmek. STK'lara buradan sesleniyorum. Bu bir sınamadır. Şimdiye kadar bir talepte bulunmadım. Buradan TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD iş dünyası yetkililerimizden yazılı görüş talebinde bulunduk. Görüşmekten imtina ederlerse o zaman kriz daha da derinleşir.
Seçim ufukta görünene kadar ilkeler bazında herkesin herkesle görüşmesi lazım. Sayın Fatih Erbakan'la görüştüğümüzde üçüncü ittifakı konuştuk, bu benim talebim değildi. Farklı görüşler ortaya atıldı. Şu anda bizim yapmamız gereken bir vizyon ortaya konmak, milletin önüne güçlü bir alternatif vizyonu ortaya koymak lazım. İkinci, üçüncü ittifakları konuşmak için erken. Siyasal müahendislik yerine, vizyon koymak lazım. Şu anda bizim partimizde gurur duyduğum, ümit beslediğim çok önemli süreç yaşıyoruz. Türkiye'de yeni bir çift kutup oluşturulmaya çalışıyor. 21. yüzyılın konseptlerini, kavramlarını zihinlerimizden çıkarmak zorundayız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kutupları ortaya çıkardı. Sayın Erdoğan koalisyon dönemini hep söyledi, eleştirdi ama bugün gördüğümüz en kötü koalisyon sistemi var önümüzde.
Seçim matematiği partileri ittifaka, koalisyona zorluyor. Sayın Kılıçdaroğlu, sayın Akşener, Sayın Karamollaoğlu ve Sayın Babacan'a önce ilkesel zemini hazırlamamız gerektiğini söylüyorum. Bugünkü iktidarın hiçbir ilkesi kalmadı, sadece iktidarda kalmak için ittifak oluşturdu. Sayın Cumhurbaşkanımız ekonomiyle ilgili ne yaptığımızı biliyoruz. Ortada ağır yaralı var, sayın Cumhurbaşkanı 'bunu ben yaraladım' diyor. Peki bunu niye yapıyor? Seçime giderken bunu yapmak zorunda. Yeni bir iletişim ve ilişki modeli geliştirmemiz lazım.
Seçim ortamına girmeden, seçim yasasını görmeden herhangi bir ittifak angajmanına girmeyiz. Bugünkü Cumhur İttifakı'nın içinde çok ciddi bir iç itilaf var bir çok konuda. AK Parti kitlesi, yöneticileri MHP'nin çok küçük bir oy oranıyla sistem üzerinde bu kadar etkili olmasından son derece büyük bir rahatsızlık duyuyor. Bugün AK Parti içinde Beştepe ekolü ile Genel Merkez arasında bir gerilim var. Bunu herkes biliyor. AK Parti Genel Merkezi fiilen bütün kurumları ile bypass edildi. Ben güçlü bir danışmandım. Ama siyasal hiçbir konuda bakanları aşan müdahalem olmamıştır. Bugün Beştepe'deki bürokratların hepsi siyaset yapıyor. Bürokrasi ile siyasetin içiçe geçmişliğinden kaynaklanan bir çürüme var. Bugün Beştepe'de oturan bürokratlar muhalefeti fiilen tehdit ediyor.
AK Parti Genel Merkezi'nde halka hesap verirken o bürokratlar sokağa inmiyor. Bürokrat halka hesap vermeyecek AK Parti Genel Merkezi'ndeki siyasiler verecek. Öte yandan MHP içinde de AK Parti'den rahatsızlık var. Yolsuzluklar vs. Sayın Bahçeli 'bizim rolümüz muhalefet rolüdür' dedi. Niye böyle dedi? Çünkü kendi tabanından ciddi tepkiler geliyor. Sayın Cumhurbaşkanı bize her türlü baskıyı yapıyor ama CHP diyerek hedef gösteriyor. İlk defa burada söyleyeceğim, gerçekten demokrasi adına utanç verici. 12 Aralık'ta partimizin ikinci kuruluşumuzu kutlayacaktık. Haliç Kongre merkezinde. 12 Aralık'ta bu kutlamayı yapabilirsiniz dendi. Ona göre hazırlıklar, düzenlemeler yaptık. Anadolu'dan arkadaşlarımız geldi. Dün bize bildirildi ki, Cumhurbaşkanlığı 12 Aralık'ta orada bir faaliyet yapacakmış. Hiçbir partiye çıkarmadıkları engeli bize çıkardılar.
Oradaki işletme sayın Erdoğan'la ilişkisi olan bir yapı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi 2 hafta kala, orada Cumhurbaşkanlığı'nın etkinliğini söylüyor. Oradaki yetkililerin 'Biz burayı daha önce bir yere verdik' demesi lazım. Gelecek Parti'nin yükselmesi onların iktidarının sonu demek. Dış mihraklar diyor, içeride CHP'ye yükleniyor. İstiyor ki eski sol-sağ denklemi olsun, AK Parti MHP ittifakı olarak diğer oyları almak. Ben bu oyuna düşer miyim? Birileri Türkiye'yi kutuplaştırarak kendi iktidarlarını sürdürmek istiyorlarsa buna asla izin vermeyiz. Bütün il başkanlarımızla görüşüyoruz. Olabilecek her seçime hazır hale geliyoruz.