Gezi tutuklusu Can Atalay'ın serbest bırakılmamasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde yaptıkları eylemle protesto eden Strasbourg Demokrasi Platformu, yargıyı kullanarak hukuk düzenini alaşağı etmeye çalışanlara geçit vermeyeceklerini kaydetti.
Strasbourg Demokrasi Platformu, Anayasa Mahkemesi'nin tahliye kararı vermesine rağmen, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin kararı uygulamadığı için Gezi tutuklusu Can Atalay'ın hala cezaevinde tutulmasını protesto etti.
Avrupa insan hakları Mahkemesi (AİHM) binası önünde düzenlenen basın açıklamasına; CHP Strasbourg, TİP Strasbourg, DEM Strasbourg, Strasbourg Alevi Kültür Derneği, KEHL Alevi Kültür Derneği, FUAF ve DİDF destek verdi.
“MAHKEME KARARI TALİMATLA MI HAZIRLANDI”
Strasbourg Demokrasi Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında Hatay halkının iradesi ile milletvekili seçilen Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Can Atalay’ın tutukluluk süreci devam etmekte olduğuna dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi “Anayasa Mahkemesi Can Atalay’ın başvurusu hakkında 21 Aralık’ta 2. kez “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının” ihlal edildiğine karar verip tahliyesine hükmetti ve bu hükmü gerekçeli kararını uygulamakla yükümlü olan İstanbul 13. Ağır ceza Mahkemesine iletti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi daha önce de yaptığı gibi Anayasaya ve Hukuka aykırı uygun olmayan bir şekilde tahliye kararını uygulamayarak, saray rejiminin talimatı doğrultusunda hazırlandığını hepimizin bildiği bir kararla dosyayıYargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, “AYM'nin hak ihlali kararının hukuki değeri yok” diyerek Anayasa'nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığı iddiasıyla belirttiği AYM'nin kararını uygulamamaya karar verdi.”
“YARGI ELİYLE TOPLUMA GÖZDAĞI VERENLER AYM'Yİ TANIMIYOR”
Anayasanın 153.maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi kararlarının tüm yasama, yürütme ve yargı organlarını bağladığının vurgulandığı basın açıklamasında, Anayasa Mahkemesi kararlarının yerine getirilmesinin hukuk devleti olmanın en temel gereği olduğunun altı çizilerek şöyle devam etti “ İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin ve Yargıtay’ın yapması gereken AYM’nin kararını uygulamak ve Hatay halkının iradesi ile seçilen Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Can Atalay’ı tahliye etmektir. Bu kararla birlikte yargı eliyle topluma gözdağı vermeye çalışanlar bir kez daha AYM’yi ve hukuku tanımadıklarını belli etmiştir.
“HUKUKSUZLUĞA GEÇİT VERMEYECEĞİZ!”
Buradan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünden bir kez daha hukukçu kimlikleriyle değil de sarayın militanı olarak hareket edenlere ve yıllardır gerek kayyum atamalarıyla gerekse milletvekili dokunulmazlıklarını anayasaya aykırı şekilde kaldırıp milletin egemenliğini ve anayasal düzeni esir almaya çalışanlara sesleniyoruz: Yargıyı kullanarak hukuk düzenini alaşağı etmenize geçit vermeyeceğiz. Başta Can Atalay, Gezi davası tutukluları : Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Çiğdem Maten, Osman Kavala ve Halkların Demokratik Partisi Eş genel başkanı Selahattin Demirtaş olmak üzere tüm siyasi tutsakları serbest bırakın.”
Strasbourg Demokrasi Platformu, basın açıklamasının ardından Avrupa insan hakları Mahkemesi 1. Katibine elden konuyu anlatan dosyayı teslim etti.
