Merkez üssü Kahramanmaraş olan iki depremin yol açtığı büyük yıkımın etkileri artarak devam ediyor. Deprem felaketinde can kaybı 6 bin 957, yaralı sayısı ise 38 bin 224 kişiye ulaştı. Çok sayıda kişi halen enkaz altında kurtarılmayı bekliyor. Yıkılan veya hasar gören binalar arasında özel ve kamu hastaneleri de bulunuyor. Deprem bölgeleri olan Urfa, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Maraş, Adana ve Diyarbakır tabip odaları başkanları hastanelerin ve yaralıların son durumunu anlattı.
Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremin yol açtığı büyük yıkımın etkileri artarak devam ediyor. Deprem felaketinde can kaybı 6 bin 957, yaralı sayısı ise 38 bin 224 kişiye ulaştı. Çok sayıda kişi halen enkaz altında kurtarılmayı bekliyor. Yıkılan veya hasar gören binalar arasında özel ve kamu hastaneleri de bulunuyor. Deprem bölgeleri olan Urfa, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Maraş, Adana ve Diyarbakır tabip odaları başkanları hastanelerin ve yaralıların son durumunu anlattı.
'TIBBİ MALZEMELER YETERSİZ, DESTEK YETERSİZ'
Urfa Tabip Odası Başkanı Bulut Ezer, ambulans hizmetinin yetersiz olduğunu, hastaların kendi imkânlarıyla hastanelere gelmeye çalıştığını ifade etti. Gazete Duvar'ın haberine göre tıbbi malzemeye dair şu anlık bir sorun görülmediğini belirten Ezer, Adıyaman’dan gelenlerin yoğunlukta olduğunu ve hastane servislerinin hızla dolduğunu söyledi. Ezer, şunları kaydetti:
"Urfa’dan artık yaralı gelmiyor. En son 20 kişinin enkazda kaldığına dair bilgi var ama canlı olmadıkları söyleniyor. Ciddi derecede kaos var. Adıyaman’dan ve diğer illerden gelenler için koordinasyon kurulması gerekir. Barınma sorunu var. Sağlık çalışanlarına çalışma mecburiyeti getirildi. Fakat o insanlar da afetten geçtiler, birçoğu arabada yatıyor. Barınma hizmetinin acilen sağlanması lazım."
Adıyaman Tabip Odası Başkanı İsmail Tosun "Adıyaman çok kötü durumda. Bir sürü ölümüz, yaralımız var. Hastaneler zarar görmüş durumda. Tıbbi malzemeler yetersiz. Destek yetersiz. İnsanlar sokaklarda. Sağ kalanlar diğer illere gitmeye çalışıyor" dedi.
‘O KADAR ÇOK ÖLÜYÜ TOPRAĞA KAVUŞTURMAK BİLE SORUN’
Osmaniye Tabip Odası Başkanı Asu Kaya Gedik, kentte otopsilerin ‘yığılmış’ durumda olduğunu, ameliyat sorununun yaşandığını ifade ederek, “Çok kötüyüz. Cenazeleri çıkarıyoruz. O kadar çok ki bir an evvel toprağa kavuşturmak bile sorun. Tıbbi malzeme sıkıntımız şu an yok. Devlet hastanelerimiz çalışıyor. Ekmek yok. Su yok. İnsanların tuvalet sorunu var, salgın hastalıkların başlamasından korkuyorum" dedi.
‘ACİLEN SAHRA HASTANELERİNİN KURULMASI GEREKİYOR’
Hatay Tabip Odası Başkanı Servar Yılmaz, Hatay Devlet Hastanesi’nin tamamen işlevsiz durumda olduğunu, hastane bahçesinde kurulan 40’a yakın çadır ile hastalara müdahale edildiğini ve hastaların diğer illere gönderildiğini ifade etti. Röntgen cihazlarının çalışmadığını söyleyen Yılmaz, bölgeye acilen ‘seyyar röntgen’ cihazlarının getirilmesi gerektiğini belirtti. “Acilen Sahra Hastanesi kurulması gerekiyor. Ameliyat olan, tedavi edilen hastaların takibi için bu hastane şart" diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
“Makas, dikiş ipi, serum lazım. Hastane içinde yaşayanlar var. Hastane çökmedi ama içeride tavanlar çökmüş durumda. İki kişi sedyeyle çıkarıldı, hastaların hepsine ulaşılabilmiş değil. Hatay’da binlerce apartman yıkılmış durumda. Deprem yaz aylarında olsaydı 3 gün sonra insanların kurtarılma ihtimali vardı ama şimdi 24 saati dolduramama ihtimali var. Daha hızlı müdahale gerekiyor. Ortalamanın çok altında insan gücüyle çalışılıyor. Aradan geçen onca saate rağmen gidilmeyen enkazlar var. Hipotermi nedeniyle ölümlerin artacağından korkuyoruz. Arama kurtarmaya çok ihtiyaç var. Ortopedi uzmanları çok çalışıyor, bitmiş durumdalar.”
‘ACİLEN AMELİYATLAR İÇİN TIBBİ MALZEME DESTEĞİ LAZIM’
Maraş Tabip Odası Başkanı Lütfi Tiyekli ise kentte birçok özel hastanenin yıkıldığını, devlet hastanesinin ana binasında ameliyat yapılamadığını ve yalnızca çocuk hastanesi binasında ameliyatların gerçekleştiğini ifade etti. Yapılan ameliyatlar için tıbbi malzeme desteği gerektiğini belirten Tiyekli, şunları kaydetti:
"Hekimler için yıkıntının altında kalan kimse en zor hastalardan biri odur. Hasta sıcaklık düşmesine bağlı olarak hipotermi yaşar, organların parçalanması söz konusu. Yıkıntı altında kalanlarda sendromlar yaşanıyor. İnsanlar deprem bölgelerinden apar topar çıktı. Kronik hastaların ilaçları evlerinde kaldı. SSK’nın acil düzenleme yaparak bu hastalara ilaç sağlaması lazım. SSK deprem bölgesindeki ilaç kurallarını gevşetmeli."
'ORTOPEDİ, BEYİN, GENEL VE GÖĞÜS CERRAHLARININ...'
Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, Adana’da çoğunlukla diğer illerden gelen hastaların olduğunu, sedyelerin dolduğunu ve acil sedye ihtiyacının oluştuğunu ifade etti. Ameliyathanelerin tam kapasite çalıştığını söyleyen Menteş, insanların kendi imkânlarıyla hastaneye ulaştığını belirtti.
Adana’da tıbbi malzeme sorununun şu an için yaşanmadığını söyleyen Menteş, şöyle devam etti:
"Yaşanan bu yoğunluk kaldırılacak şey değil. Bütün personel hastanede şu an. Mevcut deprem bölgelerinde sağlık sistemi çok iyi ilerlemiyor. Zarar görmüş hastaneler var. Sağlık çalışanları insanüstü bir çabayla çalışıyor. Yardıma gelmek isteyen hekim arkadaşlarımız var. Mutlaka Sağlık Müdürlüğü ya da tabip odalarına haber vermeliler ki ihtiyaç olan yerlere aktaralım. Cerrahi branşlara ihtiyacımız var. Ortopedi, beyin, genel ve göğüs cerrahlarının bölgeye gelmesi gerekir. İlerleyen günlerde kronik hastalıklar ortaya çıkacaktır. Bunun için de yoğun bakım servislerinin çok olması lazım."
‘SOĞUK NEDENİYLE UMUDUMUZ AZALIYOR’
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, Diyarbakır’ın sağlık hizmetini bir şekilde sürdürmeye devam ettiğini, diğer illerden sağlıklı bilgiler alınamadığı için devam eden yıkımın boyutunu ölçemediklerini ifade etti. Turan "Umudumuz azalıyor. Kış şartlarında insanların ısıları düşüyor. Şu an Diyarbakır’daki sorunları çözüp diğer illere gitmeyi planlıyoruz. Kriz merkezi oluşturduk. Enkazdan sağ kurtulanların barınma sorunu büyük. Düğün salonları, özel okullar, iş yerleri halka açıldı. Ancak çocuklar için mama, bez, kadınlar için ped ihtiyacı sürüyor” dedi.