Balkan ülkeleri üzerine araştırmalar yapan Savaş Hoştaş, Kosova'da Bölgesel Kalkınma Bakanı olan Fikrim Damka ile Balkanlardaki siyasi iklimi ve Türkiye ile ilişkileri konuştu.
Kosova denilince aklımıza ve ruhumuza ilk olarak savaş meydanında şehit olan ilk ve tek Osmanlı Sultanı Şehit Murad-ı Hüdavendigar geliyor. Evlad-ı Fatihan topraklarının tapusunu Kosova Savaşı’yla bize alan ve bugün mefdun olduğu türbesiyle Rumeli’nin mührünü elinde tutan Şehit Murad-ı Hüdavendigar’ın diyarıdır Kosova... Kosova’nın Osmanlı yurdu haline gelmesi sadece bir toprağın kazanılmasını değil aynı zamanda Rumeli’deki Müslüman/Türk bakiyesinin 1389 yılından itibaren ilelebet var olacağını sağlamıştı. Balkan Savaşları’ndan sonra gerek Kosova’da gerekse Rumeli’nin diğer ülkelerindeki Müslüman/Türk bakiyesi sistematik biçimde eritilmek istendi ve sayısal olarak bu amaç başarıya ulaştı.
Ancak her şeye rağmen bölgedeki kılcal damarlarımız olan ve hâlâ Evlad-ı Fatihan nöbetini tutan insanlarımız hem etnik aidiyeti hem de yaşadığı ülkenin kimliğiyle 'itila' mücadelelerine devam ediyorlar. İşte tüm bu sükût girişimlerine karşı itila mücadelesiyle öne çıkan isimlerden birisi Prizren’li Fikrim Damka.
1972 doğumlu Fikrim Damka, ilk ve orta öğrenimini Prizren’de tamamladıktan sonra üniversite öğrenimi için İstanbul’a gelmiştir. İktisat alanındaki lisans eğitimini tamamladıktan sonra ülkesine dönüp 1999 Kosova Savaşı’nın hemen akabinde öğretmen olarak hizmet verdi. 2002 yılında Kosova Türk Öğretmenler Derneği'nin başkanlığını üstlenerek siyasi mücadeleye sivil alandan adım attı.
2009 yılı itibariyle Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) MYK üyeliği ve genel sekreterliği görevlerine getirilerek politik siyasette aktif rol aldı. Böylelikle 2010 yılındaki genel seçimlerde ilk kez milletvekili seçilip parlamentoya girdi. Daha sonra 2014, 2017 ve 2019 yıllarında tekrar milletvekili olarak seçildi ve 2016 yılında Kosova Meclis Başkanvekilliği görevini icra etti. 2021 yılının 14 Şubat’ındaki erken genel seçimlere ise ilk defa partisinin genel başkanı sıfatıyla katılarak parlamentoya giren Damka, Bölgesel Kalkınma Bakanı olarak kabinede görev almıştır.
Halen bu görevini sürdüren Sayın Fikrim Damka ile buluştuğumuzda Türkiye ile ilişkiler bağlamında fikir teatisinde bulunarak verimli bir görüşme gerçekleştirdik.
KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ GENİŞLETİLMELİ
Kendi memleketi olan Prizren Sinan Paşa Camii’nde Cuma namazını eda ettikten sonra, camii etrafındaki bir kafede gerçekleşen bu görüşmede Sayın Damka’ya özellikle gençlerin Kosova için neler yapabileceğini, Türkiye’deki gençlerin ata topraklarına bakış açılarının gelişmesi için önerilerini sorduğumuzda şu ifadeleri kullandı: Hali hazırda birçok çalışma yapılıyor. Bunlar gerek sosyal medyada gerekse Balkan ülkeleri için Türk medyasında ayrılan köşelerde yayımlanıyor. Ancak bunlarla beraber çok daha değerli ve önemli olan birebir temasların hassasiyetidir. Siz, Türkiye’ye çeşitli vesilelerle gelen Kosovalı gençlerle yakın temasta bulunmalısınız ve halihazırda var olan iki kardeş ülke Kosova-Türkiye arasında yakın ilişkileri ile kardeşlik köprüsünü, gönül köprüsünü devam ettirmelisiniz.
Özellikle Türkiye’de okuyan binlerce gencimiz ve Türkiye mezunumuz, eğitim, sağlık, kültür, sanat ve ekonomi alanlarında anavatanımız ile sıkı ilişkiler içerisinde çok sayıda çalışmalar yaparak başarı sağlıyor. Girişimci gençlerimiz dernekler kurup, Türkiye’de okuyan tüm gençleri bir platformda buluşturarak, Türkiye kurumları, üniversiteler ve ekonomi odaları dahil her alanda birbirine destek oluyor. Türkiye’de okuyan ve mezun olan bu gençlerimiz ile sizlerin kardeşlik bağlarınızın güçlü olması çok büyük önem taşıyor. Çünkü bu inşa edilen köprüler güçlü olursa hem Kosova’daki hem de diğer Rumeli ülkelerindeki insanlarımız güçlü olabilecek, kendilerini yalnız hissetmeyecek ve birlikte çok güzel projelere imza atılacaktır.
Damka, Balkanlar’daki ülkelerle iş dünyası hakkındaki sorumuza ise şu ifadeleri kullandı:
Balkanlar’daki ülkeler hem ekonomik hem de nüfus olarak küçük ülkeler. Buraya gelecek olan yatırımcı büyük ölçekli olmaktan ziyade küçük ve orta ölçekli yatırımlar yaparsa başarılı olur. Bu şuna benzer; burası okyanus ya da deniz değil, göl ve akarsu. Kalkıp büyük gemiyi göle getirirseniz hareket edemez. Ancak küçük ve orta büyüklükteki gemiler burada yüzebilir. Bu alanda da uzun yıllardır çeşit yatırımcı ile bir araya gelip çok fazla çalışmalar gerçekleştirildi. Türkiye hem yatırımda hem de ticarette Kosova’nın ilk beş partneri arasındadır. Ülkede devam eden projelerle 200 milyon doların üzerinde Türk yatırımları mevcuttur. Kosova’da çok fazla kayıtlı Türk şirketi faaliyet göstermektedir. Türk iş insanlarının da Kosova’ya ilgisi yoğundur. Bizler de ülkemizde ekonomik kalkınma ve refahın gerçekleşmesi ile istihdamın arttırılmasına yönelik çalışmalarımızla iki ülke arasında var olan işbirliğinin devam etmesi ve geliştirilmesi için gereken tüm yardım ve desteği sunmaya devam ediyoruz.
Uluslararası ilişkiler bağlamında Türkiye ile ilişkilerin seyri hakkındaki karşılaştırmalı sorumuza verdiği cevap hem kritik hem de değerli tespitler içermektedir. Damka "Türkiye’de seçimler yapıldı. Mevcut hükümetin devamı hem Kosova Türk Toplumu için hem de buradaki Müslümanlar için önemli. Tayyip Erdoğan hükümetlerinde Türkiye’deki hemen hemen tüm bakanlara bir telefon kadar uzağız. Anında taleplerimiz ve önerilerimizi ulaştırabiliyor ve geri dönüş alabiliyoruz. Kardeş belediyecilik çalışmaları ile burada ciddi inşa ve ihya faaliyetleri yapıldı. Bu faaliyetleri değerli buluyoruz ve sürdürülebilir olmasını amaçlıyoruz.”
TÜRKİYE'Yİ HEP YANIMIZDA HİSSETTİK
Kosova’daki unsurların Türkiye’ye bakışı ve düşünceleri hakkındaki son sorumuza ise şöyle yanıt verdi: Biliyorsunuz hem tarihi hem kültürel geçmişi itibariyle burada var olan bir medeniyettir Türkiye. Hiçbir zaman kendimizi yalnız hissetmedik, anavatanımızı her zaman yanımızda bildik. Yakın dönemde de Kosova Savaşı yaşandı. Bu yaşanan savaşta anavatanımız yine kol kanaat gererek bizlerle yakından ilgilenmeye ve destek vermeye devam etti. Uluslararası alanda Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke de Türkiye oldu. Sadece kendisi tanımakla kalmayıp etkileşimde olduğu ülkelerin Kosova’yı tanıması için de mücadele verdi. Dolayısıyla tüm bu gelişmeler Kosova toplumunun Türkiye’ye bakışını her zaman olumlu anlamda geliştirmiştir. Bakınız, ülkemizin kuzeyinde yaşanan Sırp sıkıntılarında dahi Türkiye gerilimin azaltılması için arabulucu olmaktadır. Her an hadiseleri gözlemleyen hem Kosova hem Sırbistan ile diyalog içinde olan Dışişleri Bakanlığının yürütmüş olduğu bir diyalog var. Türkiye gerekli katkıları bu konuda sunuyor. KFOR bünyesinde Mehmetçiğimiz bulunuyor. Hem elçilik hem de diğer kurumların kuzeyde barışın tesis edilmesi için çaba sarf ettiklerini görebiliyoruz. Tüm bu gelişmeler Türkiye-Kosova ilişkilerinin olumlu yönde olmasını ve Kosova toplumunun da Türkiye’ye muhabbet beslemesini beraberinde getiriyor.
Türkiye’de eğitim görmüş ve ilkeli duruşuyla hayatına devam eden Fikrim Damka’nın Türkiye’ye ve insanımıza selam ve muhabbetini bu röportaj vesilesiyle iletirken Damka’ya teşekkürlerimizi sunuyoruz. Vesselam...