Görüşler

Ahlaksızlığın kurumsallaşması

Ahlaksızlığın  kurumsallaşması

CHP 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, devleti adaletle yönetmenin önemine vurgu yapıyor. Kamu Özel Sektör İşbirliği Modeli’yle yürütülen projeleri işaret ederek “KÖİ modeli, bu haliyle Türkiye’de kamu kaynaklarının belli kesimlere aktarılmasında bir araç haline gelmiştir” uyarısında bulunuyor.

Sevgili dostlarım; devlet adaletle yönetilmezse, ahlaksızlık kurumsallaşır.

İnsanlık tarihi bir anlamda, toplumun oluşturduğu ahlaki temeller üzerinde adaleti arama tarihidir. Bunun içindir ki adaleti sağlamanın güvencesi olarak hukuk normları oluşturulmuştur. Bu bağlamda sürekli gelişen demokrasi anlayışı, ahlaki değerleri büyütür ve oluşan hukuk normlarıyla kökleşir.

Devleti yönetmek için iktidar olanların ahlaktan ve adaletten sapmamaları için başta Anayasa olmak üzere –imzalanan uluslararası sözleşmeler de dahil -oluşturulan hukuk normları hiyerarşisine uymak zorundadırlar. Bu zorunluluk sadece yazılı bir metin olarak ifade edilmemiştir. Ülkeyi yönetecek kişinin ayrıca Anayasaya uyacağına halkın önünde “namusu ve şerefi üzerine” yemin etmesi de gerekmektedir. Bu yemini etmeden kişinin göreve başlaması mümkün değildir.

DEVLETİN AMAÇ VE GÖREVİ…

İktidar sahipleri yönetecekleri devletin temel amaç ve görevlerini bilmek ve gereğini de yapmak zorundadırlar. Bu bağlamda isterseniz önce Anayasamıza bakalım. Anayasanın 5. maddesi devletin temel amaç ve görevlerini tanımlar. Anayasaya göre; kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayan, siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak devletin temel amaç ve görevi olarak tanımlanmıştır. Demek ki neymiş? İktidar sahipleri alacakları her kararda toplumsal çıkarı gözetecek, adalet ilkeleriyle bağdaşmayan hiçbir kararın altına imza atmayacak ve ayrıca kendilerinden önce adalete aykırı uygulamalar varsa, bu uygulamaları da kaldıracaklardır.

DEVLETİ SOYULACAK ORGANA DÖNÜŞTÜRMEK…

Biliyorum, bazı okurlarımız ara başlığı okuyup diyecekler ki, “devletin anayasal kurumları var. Yasama, yargı ve yürütmeyi esas alan güçler ayrılığı ilkesi var. Yine Anayasada “hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz” hükmü var. Kamu harcamalarını TBMM adına denetleyen Sayıştay var. Buna benzer pek çok yasal düzenlemeler var, dolayısıyla devleti soyulacak organa hiç kimse dönüştüremez…” Üzülerek ifade edeyim ki bugün Ak (!) Parti iktidarı, 22 yıllık yönetiminde Türkiye’yi soyulacak bir organa dönüştürmüştür.

Bu soygunun en acımasızı “kur korumalı mevduat” uygulamasıydı. Tam bir “ekonomik soykırım” uygulaması… Bir önceki yazımda bu konuyu işlemeye çalışmıştım. (Ahlaksızlığın Kurumsallaştırılması – 5, Cumhuriyet - 03 Temmuz 2024) Bu yazımızın konusu ise bir başka soygun alanı… Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) Projeleri ve bu projelere dayanılarak soyulan devlet…

KAÇ KÖİ PROJESİ VAR?

Türkiye’de Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri uygulaması kapsamında 2003 sonrasında toplam 198 proje hayata geçirilmek üzere imzalanmıştır. 1986’dan 2002’ye kadar imzalanan projelerle ise toplam sayı 270’i bulmaktadır.

Model farklılığına göre KÖİ sözleşmelerinin dağılımı ise şöyledir:

1. Yap-İşlet-Devret (YİD; 127 adet),
2. İşletme Hakkı Devri (İHD, 120 adet),
3. Yap-Kirala-Devret (YKD, 18 adet) ve
4. Yap-İşlet (Yİ, 5 adet) adı altında farklı modeller kullanılarak uygulamaya konmuştur.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (CSBB) KÖİ sözleşmelerinin tutarını kullanılan modele göre farklı şekillerde kayıt altına almaktadır. İHD modelinde “işletme hakkı devir bedeli” dikkate alınırken; YİD, YKD, Yİ gibi modellerde ise “toplam yatırım tutarı” dikkate alınmaktadır. Bu çerçevede İHD, YİD, YKD ve Yİ gibi farklı KÖİ modellerinin toplam sözleşme büyüklüğü 205 milyar doları bulmuştur. Evet, 205 milyar dolarlık bir büyüklükten söz ediyoruz… Zaman içinde artan farklı KÖİ modellerinden de anlaşılacağı üzere Saray iktidarı soygun düzeni için firmasına göre model geliştirmeye özen göstermiştir.

NİÇİN KÖİ YATIRIMI?

Devleti soyulacak organa dönüştürmek istiyorsanız, yapacağınız işin denetim dışında kalmasını sağlayacaksınız. Saray iktidarı da bunu yapıyor. İşi Saray’dan alanlar kamu denetiminin dışında, hesap vermeksizin dilediklerince devlete fatura kesebiliyorlar… Ben bunlara “5’li çeteler” diyordum… 5’li çetelerin KÖİ yatırımlarını tercih etmelerinin temel nedenleri şunlardır.

1. KÖİ projeleri 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yapılmamaktadır. Daha doğrusu KÖİ’de bizim anladığımız anlamda bir ihale yoktur. Belirleyici tek organ BOP Eşbaşkanlığı yapan Saray, yani Erdoğan’dır.

2. Şirketlerin görevlendirilmesiyle, yetkili komisyonların seçimi, çalışma usul ve esasları ile değerlendirme kriterleri konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Gerek de duyulmamıştır. Çünkü 5’li çetenin talepleri ve bu taleplere dayanak gerekçeler 5’li çete tarafından hazırlanmaktadır.

3. Bu projelerde görevlendirmelerin neredeyse tamamı aynı şirketlere dönüşümlü olarak verilmektedir. Yani kimin, kimden sonra hangi işi alacağı bilinmektedir. Dolayısıyla bu işin aktörleri arasında asla bir rekabet söz konusu değildir.

4. İmzalanan sözleşmeler ise ticari sır gerekçesiyle kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. Çünkü devletin nasıl soyulduğunu kimse bilmemelidir. Soyguncuların hep maskeli olduğunu hepimiz biliriz.

5. Sözleşmelerde sıklıkla ve ihaleyi fesada uğratacak şekilde değişikliklere gidilmektedir. Bu değişiklikler de şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. Doğrudur. Çünkü hiç kimse “ben devleti şöyle soyacağım” diye açıklama yapamaz.

6. Bu projeler kapsamında kamu ve özel sektör arasında dengeli bir risk paylaşımı yapılmamaktadır. Görevlendirmeler “kârlar özel, zarar kamusal” mantığıyla gerçekleştirilmektedir. Bu zaten soygunun ana mantığı… KÖİ Projesi alıp da zarar eden bir şirket var mı? Biz boşuna mı 5’li çeteler diyoruz. Dolayısıyla kamunun üstlendiği riskler kurum ve proje bazında önemli farklılıklar göstermektedir. Bu da soygunun doğası gereğidir.

7. Finansman şartları, Hazine gibi bu alanda teknik yeterliliği olan bir kurum tarafından değil, projeyi uygulayan kurumlarca belirlenmektedir. Bu da soygun anlayışının bir gereğidir. Çünkü Hazinedeki liyakatli bürokratlar – yurtseverler, bu soyguna asla izin vermezler.

8. Ancak Hazine’nin görüşüne başvurulmayan projelerin “kredi garantileri” ise yine Hazine’nin omuzuna yüklenmektedir. Nitekim mevcut veriler çerçevesinde (2022 sonu itibariyle), Hazine’nin bu projeler nedeniyle “borç üstlenim taahhüdü” 14 milyar dolar civarındadır. Düşünün, yabancılar da bu soygunu biliyor, ancak kredilerin geri ödenmesinde soygunculara güvenmiyorlar. Yabancılara güvenceyi de soyulan devletin hazinesi veriyor.

9. Daha acı olanı ise önemli tutarlara ulaşan bu harcama kalemleri bütçenin ve dolayısıyla TBMM denetiminin dışında tutulmuştur. Bugünkü Parlamentonun ne denli işlevsizleştirildiğini anlatacak bundan daha güzel bir örnek bulamazsınız. Ak(!) Parti ve MHP Milletvekilleri gelecekte çocuklarının yüzüne nasıl bakacaklar? TBMM’ye bu yapılanları acaba nasıl açıklayacaklar?

PEKİ, ERDOĞAN NE DİYORDU?

25 Mart 2016 - “Devletin kasasından, kesesinden 1 kuruş çıkmadan yapılmış olan projedir. Bizim cebimizden para çıkmıyor. Bizim cebimizden 1 kuruş çıkmıyor.”

18 Mart 2018 - “Bunu bildiğiniz gibi yap-işlet-devret anlayışıyla yapıyoruz. Burada cebimizden para çıkmayacak.”

21 Şubat 2018 – “Çıkmış diyor ki ‘nerede bunun kaynağı’ diyor. Ya kaynağı ne yapacaksın ya? Cebimizden bir kuruş çıkmadan biz bu yatırımı yaptırıyoruz.” (11. Kalkınma Planı Tanıtım Toplantısında yapılan açıklama)

5 Kasım 2021 - “Bizim cebimizden 1 kuruş çıkmaz. Ben ekonomistim. Bay Kemal’in kafası bu işlere basmaz. Anlamaz bu işlerden”

Kuşkusuz BOP Eşbaşkanı Erdoğan doğru bir şey söylüyor. “Bay Kemal bu işlerden anlamaz.” Çünkü Bay Kemal ahlak sahibidir. Devleti soyma kültürüne asla sahip değildir…

KUZU KURDA TESLİM

BOP Eşbaşkanı bir ara “devleti şirket gibi yönetmeyi başarırsak netice alırız” demişti. Meğerse bunu derken devleti beşli çetelerin şirketleri adına yönetmeyi kast ediyormuş. Devleti yöneten AK(!) Parti kadrolarıyla bu şirketler arasındaki “duygusal” bağları artık Mısır’daki sağır sultan bile duydu. İşte en son eski Ulaştırma Bakanı’nın durumu. Bu zat Karayolları Genel Müdürlüğü ve Danıştay üyeliğinin ardından emekli olup Kuzey Marmara Otoyolu Projesini yürüten şirkete CEO yapılıyor. Ardından sarayın görevlendirmesiyle CEO’luktan Ulaştırma Bakanlığına atanıyor. Bakanlığı zarfında daha önce CEO’su olduğu Otoyolu Projesini işleten şirket lehine sözleşme tadillerine gidiyor. Yetmiyor bu şirketin milyarlarca dolar kredi borcu için Hazine’yi kefil yapıyor. Yani önceden CEO’su olduğu şirket lehine kamuyu milyarlarca dolar ilave yükün altına sokuyor. Bakanlıktan alındıktan sonra ise bu şirkete milyonluk maaşla yeniden CEO olarak geri dönüyor. Kuzunun kurda teslim edildiği böylesine yoz bir düzen dünyanın hiçbir yerinde olamaz. Ama bu yozlaşmış saray rejiminde olabiliyor.

SONUÇ

Esasen bir yatırım tedarik yöntemi olan KÖİ modeli, ne yazık ki bu haliyle Türkiye’de kamu kaynaklarının belli kesimlere aktarılmasında bir araç haline gelmiştir. Nitekim bütçeye tek kuruş yükü olmayacak denen bu projelere 2016’dan bu yana (2024 Mayıs itibariyle), başta karayolu ve sağlık sektörlerinde verilen garantileri karşılamak üzere, bütçeden yapılan ödemeler 15,8 milyar doları bulmuştur.

Kütahya Zafer Havalimanı gibi kullanılmayan havalimanlarının garanti yükleri ise bu rakamlara dahil değildir. Kullanılmayan havalimanlarında, 2016-2023 döneminde, garanti altı yolcu gerçekleşmeleri nedeniyle DHMİ kasasından çıkan kamu kaynağı ise 1,1 milyar doları bulmaktadır.

Mevcut KÖİ projeleri nedeniyle önümüzdeki yıllarda da kamu mali dengelerine ciddi yükler bineceği anlaşılmaktadır. Nitekim TEPAV tarafından yapılan gelir garantilerine ilişkin projeksiyonlar, bu projeler nedeniyle 2024-2045 döneminde kamunun sırtına binecek kümülatif yükün 130 milyar doları aşacağını göstermektedir.1

İşte ben tüm bu yaşananlara “ahlaksızlığın kurumsallaşması” diyorum. Bu ahlaksızlığa sebep olanların kim olduğu ise bellidir. Ahmet Arif’in deyişiyle:

Bunlar,

Engerekler ve çıyanlardır,

Bunlar;

Aşımıza, ekmeğimize

Göz koyanlardır.


1 - “Türkiye’de Kamu-Özel İşbirliği Modeli Uygulaması: Etkin Risk Paylaşımına Yönelik Bir Model Önerisi”, TEPAV, 2021 Aralık, Sayfa 130

YORUMLAR (51)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
51 Yorum
  • Kerim / 01 Eylül 2024 01:12

    En acı olanı nedir: bunların zaten farkındayız ve yine de yemeğe devam ediyorlar

    Yanıtla (0) (0)
  • Kerim / 01 Eylül 2024 01:07

    Güzel insan seni ömürlük sevdik ❤️

    Yanıtla (0) (0)
  • Tekin Yilmaz / 24 Ağustos 2024 09:24

    Iyi de sayin Kilicdaroglu siz ne yaptiniz? Bu kadar ahlaksizliga karsi ne yaptiniz? Girdiginiz butun secimleri kaybettiniz. Peki neden diye hic kendinize sordunuz mu? Sakin ha yeniden bir yerlere gelme ihtimaliniz varsa sakin ha. Bu kadar yolsuzluk, bu kadar yoksulluk, bu hakar adaletsizlik te dahi kazanamadiginiz bir secimden sonra bir daha sakin ha. Ama bir onerim var size. Bir sorgulayin bakalim neden? Bizce nedeni belli ama birde sizden duyalim.

    Yanıtla (2) (13)
  • Salih / 25 Ağustos 2024 17:12

    Sen halk olarak iktidarı değiştirmek için oy kullandın mı? Yolsuzlukları herkes biliyor diyorsun, ama yine oy veriyorsun. Her türlü hırsızlık, yolsuzluk, adaletsizlik, hukuksuzluk vs ortak olmuşsun. Hala kılıçdaroğluna sen ne yaptın diyorsun? Peki sen ne yaptın?
    Emirlere uymayan kavimler helak edilmiştir. Emirleri biliyorsundur mutlaka...

    Yanıtla (4) (1)
  • Ahmet / 25 Ağustos 2024 11:39

    Kilictaroglu cok iyi bir hesap uzmani, gercekleri bir ayna netliginde göstermis ama toplumun ön yargilarini yikamamis, bu degerli sahsiyete yazik oldu.

    Yanıtla (6) (0)
  • Heya / 24 Ağustos 2024 12:49

    Sayın K.daroğlu, bugünkü iktidarın en büyük destekçisi senin gibi "umutsuz vakalar"dır. CB Sayın Erdoğan seni hala Başdanışman kadrosunu almamakla haksızlık ediyor senin katkılarına.

    Yanıtla (0) (8)
  • Tekin Yilmaz / 24 Ağustos 2024 09:24

    Bir onceki yazimiza bir ek yapalim. Durustlugunuze, adamliginiza asla laf etmeyiz ettirmeyizde. Ama lutfen sorgulayin...

    Yanıtla (0) (2)
  • Ali rıza karataş / 24 Ağustos 2024 08:52

    Sayın Kılıçdaroğlu,çok güzel bir yazı kaleme almışsınız.Zaten halkın büyük çoğunluğu bu yolsuzlukları biliyor.bu yolsuzluk ve ahlaksızlığı olağan hale getirenlerin karşısına yazdıklarınızı anlatacak zemini yaratan kadrolara ihtiyaç var kitlelere güven veren namuslu kimseleri 12 yılda bulup partiye katamadınız çevrenize sizin gibi düşünen liyakatlı ,ülke sevdalısı eşitlikçi özgürlükçü anlayışı içselleştirmiş insanlarla donatabilseydiniz de hayalinizi/hayalimizi gerçekleştirseydiniz keşke.

    Yanıtla (7) (0)
  • Şahap / 24 Ağustos 2024 00:34

    Sayın Kılıçdaroğlu haklısınız ama keşke aday olmasaydınız muhafazakar bir seçmen olarak ben oyumu size verdim ,çoğunluk yine aldandı ve erdoğan dedi şimdi şikayet etmesinler.

    Yanıtla (2) (1)
  • KARAR OKURU / 23 Ağustos 2024 10:50

    Cevaplanması gereken iki soru;

    Sizi kimler, nasıl seccadeye bastırdı ve medyaya servis etti?

    Altılı masadayken, başka bir siyasi parti ile neden ve nasıl bir gizli protokol yaptınız?

    Yanıtla (1) (7)
  • Düşünceli / 24 Ağustos 2024 00:04

    Şu seccade hikayesinin hiç ciddiye alınacak hali yoktu; hatırlatmanız garip! Kapının ağzına seccade serilip orada bırakıldığı kimin aklına gelir? Bildiğimiz seccade namazdan sonra katlanıp kalkar. Yok kapı ağzına serilip bırakılırsa, üstelik yerdeki döşemeyle kaynaşmış renkte, kapıdan içeri girer girmez basılır tabii seccadeye. Bunu dine saygısızlık diye yorumlamak ucuz propagandadan başka bir şey değil.

    Yanıtla (6) (0)
  • Cevahir11 / 23 Ağustos 2024 13:26

    HERSEY BU KADAR NET VE ORTADA IKEN BUNLARA SESINI CIKARMIYAN BIR HALK.

    Yanıtla (12) (1)
  • Düşünceli / 23 Ağustos 2024 21:08

    Neden ses çıkarmasın, dünya kadar insan ses çıkardığı için mahkemelerde, hapislerde. Instagram’ın kapanmasını beğenmeyip bunu sokakta söylemek bile derhal tutuklama nedeniyken halk daha fazla nasıl sesini çıkarsın? Ancak partilerin, sendikaların mitingleri aracılığıyla sesini yükseltebilir, ki onu da olabildiğince yapıyor halk. Keza köylüler topraklarını sularını korumak için birleşiyor.

    Yanıtla (3) (0)
  • Burhan Kula / 23 Ağustos 2024 01:13

    Mayıs seçimlerinde İmamoğlu veya Mansur yavaş muhalefetin adayı olsaydı, bugün belki de bambaşka bir Türkiye ye uyanıyor olacaktık.

    Yanıtla (20) (24)
  • Türkan / 23 Ağustos 2024 12:33

    Mansur ve imamoğlu kazanabilecekler miydi bakalım aday olsalardı.. Kılıçdaroğlu na hangi yöntemlerle yollarla kazanamadı dendiyse onlarda aday olsaydı ilan edilen sonuç
    kazanamadı olacaktı..

    Yanıtla (6) (2)
  • Murat Karekter / 23 Ağustos 2024 20:13

    İstediğin en iyi adayı getir, seçmende arıza ve problem varken kazanmak ...

    Yanıtla (3) (0)
  • Düşünceli / 23 Ağustos 2024 20:00

    Sayın Kılıçlaroğlu, eleştirileriniz haklı olsa da, bu durumun oluşmasında kendi katkınızı görüp kabul etmemeniz anlaşılır gibi değil. Bunu, kimileri gibi kendimi yüceltme kaygısıyla, tepelerden hesap soran bir edayla “özeleştiri yapın”diyerek söylemiyorum. Ancak, hukuk devleti ilkeleri, Anayasa’ya yemine bağlı kalınacağı konusunda inandırıcı olmak nihayet icraata bağlı. Bu da sizin “Anayasa’ya aykırı olsa da evet diyeceğiz” diyen tutumunuzu sorgulayıp açıklamanızı gerektiriyor.

    Yanıtla (1) (0)
  • N.Yildiz Aslan / 23 Ağustos 2024 18:57

    Kalemine yüreğine sağlık sayın genel başkanım çok aydınlatıcı bir yazı ders niteliğinde saygılar

    Yanıtla (3) (0)
  • BİR ANKARALI / 23 Ağustos 2024 16:08

    Hayatınızda ne zaman, nerde %67 oy aldınız? Rüyanizda dahil olmak üzere hiçbir yerde almadınız. O zaman bırakınız, oy alanların önünü açınız ve Mansur Yavaş beyi, bundan sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olsun, bakın seçim nasıl kazanılır.

    Yanıtla (1) (4)
  • Karar okuru / 23 Ağustos 2024 15:44

    Sayın Kılıçdaroğlu, Gandi rolü size çok yakışmıştı fakat bu rolün hakkını veremediniz. Gandi, kendisine önerilen "Hindistan'ın lideri olma" görevini reddedip Nehru'yu işaret etmişti. Keşke siz de böyle bir davranışta bulunabilseydiniz. Şimdi, büyük ihtimalle, ülkedeki en saygın siyasetçi konumunda olacaktınız. Saygılarımla.

    Yanıtla (2) (2)
  • Karar okuru / 23 Ağustos 2024 15:29

    Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar

    Yanıtla (2) (0)
  • Kahve Bahane / 23 Ağustos 2024 15:24

    Bu kadar gerekli yazınızla, proje ve yıllar bazında bahse konu projeler için garantiler kapsamında hazine kasasından ne kadar ödeme yapıldığına değinilmesi, fakat bu konuda herhangi bir somut bilgi sunulmamaktadır. Yoksa bu projeler kendi yağıyla kavrulacak hale mi geldiler de sizin diliniz varmıyor?

    Yanıtla (0) (5)
  • yunus emre / 23 Ağustos 2024 15:22

    hepsi doğru. belki eksik kalan tarafları var. öyle bir kuşatılmışlık iklimi var ki, haklı hep haksız gösteriliyor. güç önüne geleni ezdi, çığlıklar arşı alâ ya yükseldi de duyulmadı. çok iyi niyetle muhalefeti topladın ama sonuç hüsran oldu. bak devamında yapılan yerel seçimde halk chp de birleşmeyi seçti. Anadolu'da CHP iyi çalışmıyor sayın Kılıçdaroğlu. sandıklara sahip çıkamıyor, kabine girerken oylar değişiyor ve hep kaybeden olunuyor.

    Yanıtla (1) (1)
  • okur / 23 Ağustos 2024 15:02

    kanaatim o ki imamoğlu,özel,fatih,bahçeli,dervişoğlu,babacan,davutoğlu cb olsa rte nin değişik versiyonları olarak çalışırlar.saadeti,yavaşı,özellikle şimdide kılıçdaroğlunu ve diğerlerini bunlardan ayrı tutuyorum.önümüzdeki dönem iktidar değişikliğinde adaletle,adil olarak hesap sorulmasını kim taahhüt ederse ona oy vermeyi düşünmekteyim.

    Yanıtla (5) (1)
  • G.g / 23 Ağustos 2024 14:46

    hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz” Sadece seçim kazanabilmek için herkese koltuk bakanlık dağıtabilinir....

    Yanıtla (2) (3)
  • Cml / 23 Ağustos 2024 14:38

    Haklısın Kemal bey
    Biz seni anlamadık ve çok hakkını yedik.Sen bu ülke için gerekli bir vatandaşsın .

    Yanıtla (11) (1)
  • KARAR OKURU / 23 Ağustos 2024 14:27

    Vatandaş kötü yöneteni göndermeyi beceremiyor.... muhalefeti kötüleyerek kendinden saydığı kötüye sahip çıkıyor.... akıllanmaz.

    Yanıtla (7) (0)
  • Fahrettin Kayan / 23 Ağustos 2024 14:12

    Evet, görüşlerine katılıyorum. Bu kısa ve özet RAPORU, bir UZMAN İNCELEMESİ KADAR DEĞERLİ BULDUĞUMU söyleyebilirim.

    Yanıtla (8) (0)
  • Temuçin / 23 Ağustos 2024 14:10

    Senin dürüstlüğünü anlamak isteyenler kaçak inşaatların önlenmesi için çıkarılmış 3194 sayılı kanunu okusun çankaya sokaklarını gezsin. Git ODTÜ inşaat fakültesine sor 5 katlı bir binanın statik hesapları kaç saatte yapılır. Git çankaya belediyesine bir inşaat ruhsatı kaç ayda verilir öğren. Çankaya sokaklarında aylarca ruhsat bekleyen riskli olduğu için yıkılmış tahta perde ile çevrili yüzlerce bina enkazı var. Bu binaları boşaltan insanlar kira ödüyor. Senin gibi namuslu olmak istemem.

    Yanıtla (2) (7)
  • okur / 23 Ağustos 2024 14:09

    iktidarın karşında yıllardır güçlü bir muhalefet olmadığı için bunlar milletin başına geldi son seçimde kazanacak adaylar varken siz aday oldunuz ve sonuç ortada olan yine vatandaşa oldu.

    Yanıtla (2) (3)
  • Bilal / 23 Ağustos 2024 13:49

    Yazdıklarınızın hepsi doğru, elinize sağlık. Muhteşem bir makale. Ama tabi okuyup da anlayana.

    Yanıtla (4) (0)
  • Sait Oğuz / 23 Ağustos 2024 13:34

    Bu kötü gidişe, tekrar dur demek için, bay Kemal diyorum. Başkanım,Emeğinize yüreğinize sağlık.

    Yanıtla (3) (1)
  • Erhan / 23 Ağustos 2024 13:33

    Kemal iyidi. CHP bugün 1. Parti. Kemal'in attığı taohumlar yeşeriyor

    Yanıtla (5) (1)
  • Cevahir11 / 23 Ağustos 2024 13:25

    CEBIMIZDEN BES KURUS PARA CIKMAYACAK DERKEN REIS KENDISINDEN VE CEVRESINDEN BAHSETMIS HERHALDE.

    Yanıtla (7) (0)
  • Nurettin yıldız / 23 Ağustos 2024 13:15

    Sayın genel başkanım ne yaziki yazdıklarınız hepsi gerçekler bu ülkeyi yönetenler soymak kul köle yapmak için geldiler çünkü ganimet olarak görüyor ülke batmış insanlar aç sefalet içinde yaşın istiyorlar bizim insanlarında kabahati var bu ülkeyi kuran kurtaran DÂHİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK demiş kul olmayın vatandaş olun demiş bizim halkımız hala vatandaş olmayı başaramadı saygılar

    Yanıtla (4) (0)
  • Deniz gezmiş / 23 Ağustos 2024 12:23

    Başkanım

    Yanıtla (1) (0)
  • Ensar Bilican / 23 Ağustos 2024 12:23

    CHP genel başkanı'iken elbetteki onaylamadığımız icraatlarınız oldu ancak bu sizin saygınlığınızı azaltmadı, aksine artarak devam ediyor. Çünkü siz bu topluma (bir kısım)sağın kaypak yüzünü gösterdiniz ve o alınan % 38 oyda sizin katkınız çok fazladır.
    Onun için artık CHP kendi projeleri ile sizin liderliğinde yoluna devam etmelidir. İktidar olmak için çok önemli doneleriniz vardır. Yolunuz açık olsun dürüst adam.

    Yanıtla (6) (1)
  • Dertli Deli / 23 Ağustos 2024 12:15

    Sayın Kılıçdaroğlu toplumun muhalif kesiminin çoğunun bildiği konuyu daha ayrıntılı ve açıklayıcı olarak aktarmışşınız.Teşekkürler.
    Ancak doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar anlayışının kabul gördüğü memleketimiz de doğru insanlar nasıl iş başına gelecek çok merak ediyorum...

    Yanıtla (2) (0)
  • Gökçe Aycan / 23 Ağustos 2024 11:57

    Ahlaklı siyasetin duayeni,tebrik ediyorum.Ülkemin kanayan yaralarına parmak bastınız.Cumhurbaşkanlığı seçiminde,parti içi aktif çalışan bir kadın kolları başkanı olarak.Kayseride calmadığım kapı,tutmadığım el kalmadı.Seviliyorsunuz,sonuçlar çokkk güzeldi.Ne yazıkki çeviriler Afrika ve oyunlar,parti içi hainler tarafından kaybettirildiniz.Yalnız değilsiniz,yine aynı çalışmaları yapıyorum.Yolunuz açık olsun.Sizi tekrar başını,da görmek dileğiyle.Saglıklı kalın.

    Yanıtla (4) (2)
  • Recai / 23 Ağustos 2024 11:48

    Madem biliyordunuz neden önlemediniz koca CHP. Nin genel başkanı olarak, biz ne yapabiliriz.

    Yanıtla (2) (5)
  • Tolga / 23 Ağustos 2024 11:36

    Cumhurbaskani yardimcisi Cevdet Yilmaz da ayni Kilicdaroglu gibi Zaza kökenli. Acaba onun icin chp iki genel secimide kaybetmis olabilirmi?

    Yanıtla (0) (2)
  • Ahmet / 23 Ağustos 2024 11:35

    Devletin zarar ettiği

    İşçinin çalışanının hırsızlık ettiği kuruluşları özelleştirmek neden kötü olsun

    Cimanto fab. İtfaiyeci personel neden alınır vb...

    Hükümet yaptığı özelleştirmede haklıdır.

    Yanıtla (0) (5)
  • Cabbar suyi / 23 Ağustos 2024 11:30

    Sayın Kılıçdaroğlu çok güzel bir yazı kaleme almışsınız. Teşekkürler. Zaten halkın büyük çoğunluğu kaleme aldığınız yolsuzlukları biliyor.

    Yanıtla (2) (1)
  • okur ati / 23 Ağustos 2024 11:21

    sayın kılıçdaroğlu! sizin, bizlere hala açıklamalar borcunuz var! seçimlerin akabinde dediniz ki: ''adaylığımı ben bile engelleyemezdim!'' nedendi? ayrıca, masanın etrafındakilerin bilgisi olmaksızın, hatta teşkilatınızın da haberinin olmadığı o protokol zafer partisiyle neden yapıldı? neden gizlendi?

    Yanıtla (2) (1)
  • Vedat TÜFEKÇİ / 23 Ağustos 2024 11:15

    Sayenizde Kemal bey

    Yanıtla (2) (2)
  • adalet / 23 Ağustos 2024 09:25

    Sn KK; siz de bu suça ortaksınız..kaybedeceğiniz aşikar olan bir seçimde CB adayı oldunuz..akp ile yaptığınız tüm maçları kaybettiniz..sosyolojiyi, ülke gerçeklerini gözardı edip, sürekli kendi geleneksel tribünlerinize oynadınız-kısmen düzelttiniz-.hakkınızı yemeyelim son kertede attığınız adımlar vaziyeti kurtarmadı..

    Yanıtla (2) (5)
  • KARAR OKURU / 23 Ağustos 2024 09:23

    AKP bütün devlet ve ülke kaynaklarını yandaşlarına, yabancılara transfer etti..

    Yanıtla (3) (0)
  • Barut Osman / 23 Ağustos 2024 09:23

    Otoriteye dayalı hiçbir ahlak sistemi oluşturulamaz, otorite tanrısal olsa bile.(Alfred Jules)

    Yanıtla (3) (0)
  • Ryan / 23 Ağustos 2024 07:44

    Kemal bey, önce Baykal sonra siz yıllarca Erdoğan'ın önünü otobana çevirdiniz. En kritik dönemlerde ona hayat öpücüğü verdiniz.

    Yanıtla (19) (15)
  • Baş gün / 23 Ağustos 2024 06:37

    Sayın Kılıçdaroğlu doğru söylüyorsunuz.Fakat halk bunu hak ediyor.. Çünkü yaşadıkları ile gördüklerine yorum yapamayan bir halk var.Türkiye'de devletin hiç bir kurumu kalmadı.

    Yanıtla (36) (4)
  • Rafael / 23 Ağustos 2024 00:43

    Kılıçdaroğlu başa gelseydi bunların yaptıklarını yanlarına bırakmayacaktı. Bu kadar ayan beyan olmasına rağmen halkımız yine bunlara oy verdi. Şimdi hep beraber faiz sebep enflasyon sonuç saçmalığının faturasını ödüyoruz. Ama oh olsun o telefonunu göster diyen emeklilere. Şimdi denize karşı bedava şezlonga uzanıp şemsiyenin altında düşünürsünüz halinizin ne olacağını.

    Yanıtla (40) (5)
Bunlar da İlginizi Çekebilir