33'üncü Uluslararası Fecr Film Festivali'nde bu yıl ilk kez bir ülkeye özel bölüm ayrılarak Türkiye sineması ele alındı. Yönetmen Faysal Soysal "Gençlerin hayallerden uzaklaşıp gişe filmi yapması tehlikeli." dedi.
İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenen 33’üncü Uluslararası Fecr Film Festivali'nde “Asil Doğu Sineması” konulu panelde Türk ve İran sineması çeşitli yönleriyle ele alındı.
Tahran’daki Millet Sineması’nda İran Sanat Akademisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Lale'nin moderatörlüğünü yaptığı panelde, Türkiye’den yönetmen Faruk Hacıhafızoğlu, yönetmen Faysal Soysal, sinema yazarı İhsan Kabil ile İran’dan yönetmen Tehmine Milani konuşmacı olarak yer aldı.
Festivalde bu yıl ilk defa bir ülke sinemasına özel bir bölüm ayrıldığına işaret eden Lale, hedeflerinin Türkiye sinemasını İran toplumuna daha yakından tanıtmak olduğunu kaydetti.
Türkiye İran sinemasını tanımıyor
İran sinemasının Türkiye toplumunda gerektiği ölçüde tanınmadığına işaret eden sinema yazarı Kabil, izleyicinin İran sinemasını sadece uluslararası festivallerde yer alan filmleriyle tanıdığını kaydetti.
İran filmlerinin kendine özgü bir anlatım diliyle hem Amerikan ve Avrupa hem de Uzakdoğu sinemasından farklı bir yerde durduğuna işaret eden Kabil, “Bu sinemanın en dikkat çekici noktalarından biri şiddete yer vermeden, insanların arasındaki uzlaşmazlık ve çelişkilerin bir şekilde çözülebileceğini oldukça olgunlaşmış bir sinema dili ve konu içeriğiyle tasvir edebilmesidir” diye konuştu.
Gişe için film yapmak tehlikeli
Panelde konuşmacı olarak yer alan Türkiye’nin genç yönetmenlerinden Faysal Soysal da İran’da sinema alanında eğitimi aldığı dönemdeki tecrübelerini paylaştı.
Türkiye’de son yıllarda devlet tarafından sinemacılara destek verildiğine işaret eden Soysal, ancak bu desteğin yapım aşamasıyla sınırlı kaldığını, filmlerin dağıtımı konusunda çok ciddi sıkıntılar olduğunu, özellikle bağımsız sinemacıların kendi filmlerini ekrana taşıyacak sinema dahi bulamadıklarını dile getirdi.
“Ama tüm bunlardan daha önemli olan artık genç sinemacıların hayallerinin olmaması” diyen Soysal, “Kapitalizmin ve tüketim çarklarının yoğunlaşması sonucu gençler kısa zamanda meşhur olmak, kısa sürede çok fazla satan film yapmak veya sadece kendilerini ispatlamak adına film yapıyorlar ki bu da hem İran hem Türkiye sinemasının geleceği adına çok tehlikeli. Kieslowski gibi bir film yapmak, Tarkovski gibi film yapmak ya da özel bir yönetmen olma hayalleri kayboldu gitti gibi görünüyor” değerlendirmesinde bulundu.
10 Türk filmi festivalde
“Kar Korsanları” filmiyle festivalde yarışan yönetmen Faruk Hacıhafızoğlu da panelde filmi hakkında bilgi verdi ve soruları yanıtladı.
Bu yıl 33’üncüsü gerçekleştirilen Uluslararası Fecr Film Festivali’nde Türkiye’den yarışma ve yarışma dışı bölümlerde yaklaşık 10 film gösteriliyor. Ayrıca Çağdaş Türk Sinemasına bakış bölümüne katılmak üzere yine Türkiye’den akademisyen ve yönetmenlerin aralarında bulunduğu yaklaşık 20 konuk davet edildi.
TAHRAN/AA
