Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu BM raporlarında Çin'in Doğu Türkistan'daki soykırımının tescil edildiğini belirterek "Bugün Türkiye'de sessiz kalanlar, o raporları gördükleri halde susanlar ne millet, ne tarih ne de Allah önünde hesap veremezler" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin düzenlediği "Doğu Türkistan'da Kadın Olmak" adlı panelde konuştu. Doğu Türkistan'da yaşanan zulmü anlatan Davutoğlu hükümetin sessizliğini eleştirdi.
Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Hiçbir zaman son nefesimize kadar Doğu Türkistan'dan bizleri koparamayacaklar ve Doğu Türkistan'daki zulüm karşısında dilimizin kesilmesine asla sebep olamayacaklar.
2020 BM raporunda açık bir şekilde Çin'in Doğu Türkistan'da fiziki soykırım yaptığı tescil edildi. Öylesine rakamlar verildi ki bugün Türkiye'de sessiz kalanlar, o raporları gördükleri halde susanlar ne millet, ne tarih ne de Allah önünde hesap veremezler.
"KADINLAR KISIRLAŞTIRMAYA TABİ TUTULDULAR"
BM raporlarına göre 18-49 yaş arası bütün kadınlar özel aile planlaması adı altında kısırlaştırmaya tabi tutuldular ve kısırlaştırma oranları bazı bölgelerde yüzde 80'lere ulaştı. Doğu Türkistan'ı vatanı addetmiş bizler söylemiyoruz bunu, BM söylüyor.
2 milyona yakın insan toplama kamplarına alınmış, sistematik tecavüz, sistematik baskılarla başta kadınlar olmak üzere bütün Doğu Türkistan'a zulmedilmiştir.
"ÇİN'İN HEDEFİ ORAYI ÇİNLİLEŞTİRMEK"
Çin'in iki hedefi vardır: İnsansızlaştırma ve kültürsüzleştirme. Dedikleri şu: Doğu Türkistan nüfusu azalacak, o topraklar insansızlaşacak, mümkünse Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar oralardan sürülecek ve orası Çinlileştirilecek.
2015-2018 yılları arasında Doğu Türkistan'daki nüfus kaybı yüzde 20'lere ulaşıyor ve bazı şehirlerde ölüm rakamları doğum rakamlarını geçiyor. Bu açık bir insansızlaştırma politikasıdır.
"SESSİZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Evlerde Çinli gençler tutuluyor, kadınların mahremiyeti yok ediliyor, domuz ve alkol bulundurulması şart haline getiriliyor. Bu kültürsüzleştirme politikasıdır. Bunlar yapılırken bizim sessiz kalmamız mümkün değildir.
Başta her fırsatta "dünya 5'ten büyüktür" deyip mazlumların sesi olduğunu iddia eden Cumhurbaşkanı olmak üzere Dışişleri Bakanı ve iktidar mensuplarına bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Türkiye'deki Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin sesini kısmayacaksınız.
"TÜRKİYE, DOĞU TÜRKİSTANLI KARDEŞLERİMİZİN ÖZ VATANIDIR"
Türkiye Cumhuriyeti devleti Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin öz vatanıdır. Kim size zulmederse, sesinizi kısmaya çalışırsa, sizi Çin'e iade etmeye kalkışırsa Gelecek Partisi'ni haberdar edeceksiniz, bütün varlığımızla yanınızda olmaya devam edeceğiz.
Suçluların iadesi anlaşması" gündemden kaldırılmalı ve Doğu Türkistanlıların hak ve özgürlükleri teminat altına alınana kadar da böyle bir anlaşma asla yürürlüğe girmemelidir.
"TARİH YAPILAN VE YAPILMAYANLARI YAZAR"
Tarih yapılan ve yapılmayanları yazar. Bugün bir tek Doğu Türkistanlı kardeşimiz Çin'e iade edilirse aynen Boraltan Köprüsü'ndeki yüz karası gibi bu iktidar onlarca yıl hatta asırlarca bu utancı yaşar.
Çin ile olan ikili ilişkilerinizde Doğu Türkistan konusunu konuşmaktan asla çekinmeyin. Urumçi'ye, Kaşgar'a giden tek Türk Dışişleri Bakanı olma onuru bana aittir. O bölgede kardeşlerimizle kaynaşıp Çin'e de gerekli telkinlerde bulunduk.
"HİÇBİR MENFAAT BİR DAMLA GÖZYAŞININ KARŞILIĞI OLAMAZ"
Merkez Bankası'ndan 128 milyar doların nereye gittiğinin hesabını veremeyenler Çin'in 1 milyar dolarlık SWAP yatırımı dolayısıyla seslerini kesiyorlarsa bu en büyük utançtır onlar için. Hiçbir menfaat bir kardeşimizin bir damla gözyaşının karşılığı olamaz.
Eskiden bazı meseleler olurdu batılılar ve dünya susardı biz gündeme getirmeye çalışırdık. Uygur meselesinde batılılar ve dünya bunu gündeme getiriyor, 39 ülke ortak açıklama yapıyor içinde Müslüman ülke neredeyse yok, Türkiye zaten yok. Bu ayıp onlara yeter.
"ÇİN ÜZERİNDE HER TÜRLÜ BASKIYI UYGULAYIN"
Birleşmiş Milletler mekanizmalarını harekete geçirin ve soykırım kararı alan ülkelerle birlikte Çin üzerinde her türlü baskıyı kararlı bir şekilde uygulayın. Aksi takdirde Doğu Türkistan'da dökülen her göz yaşından Türkiye'yi yönetenler de sorumlu olacaklardır.
Yiğit Uygurlu çocukların, gençlerin sahipsiz olduğunu kimse düşünmesin. "Biz susarsak bu zulüm görünmez" diye de kimse düşünmesin. Onlar susarsa sussun biz her gün konuşacağız.
Tek bir Doğu Türkistanlı kalmayana kadar asimilasyon ve soykırım politikalarına devam etmek isteyenlere cevabımız: Siz ne yaparsanız yapın Kaşgarlı Mahmut'un Divânu Lügati't-Türk'teki Türkçesini Doğu Türkistan'dan silemeyeceksiniz."
