"PLAKALAR DENİZE DOĞRU 2 METREDEN FAZLA...'
Çevik, “Sadece Kekova bölgesi değil, Andriake, Finike, Kaş çevresinde bütün bölge batmış. Bu batığın da en erken ne zaman olabileceğine dair fikirlerimiz var. Batık kentlerin sulara gömülmüş yapılarının tarihleri felaket için bir alt tarih sınırı veriyor. Kapağına dek sulara batmış lahit ya da Andriake Limanı’nın tamamı batmış rıhtım caddesinde lentosuna kadar sulara gömülmüş yapılar bölgenin battığını gösteriyor. 6. yüzyıldaki büyük depremlerde, plakalar denize doğru 2 metreden fazla kayarak bütün bölgedeki kentlerin sulara gömülmesine sebep olmuş.
Bundan sonra o kentlerin sahil kısımlarındaki hayatın bittiğini özellikle denize yakın limana ya da sivil yerleşime ilişkin konut gibi diğer yapıların sulara gömülmüş olmasından anlıyoruz. Üst kısımlarına Hristiyanlık döneminde hayatın devam ettiğini görüyoruz ancak klasik ve Helenistik Çağ ile Roma’nın bir kısmında o kentlerin sahil kısmı kullanılıyordu, özellikle Simena, Teimiussa, Aperlai ve Kekova Adası ve çevrelerindeki yapıların sahile yakın olanları tamamen sular altında kaldı. Bugün tekne gezginlerinin gördüğü yarısı sular altında kalmış basamaklar ve yapılar bu batışın sonucudur” dedi.