FETÖ'nün infazcı paşası Sinan Süer

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili soruşturmaları yürütürken, kalkışma sırasında şehit düşen demokrasi kahramanlarına dair detaylı bir rapor hazırladı. Savcılık elde edilen bilgiler doğrultusunda hazırladığı raporda, demokrasi kahramanların ölüm gerekçesi, nerede şehit düştükleri ve otopsi bilgilerine yer verdi. Yeni Şafak gaztesinin haberine göre kalkışma sırasında vurularak öldürülen FETÖ'cü askerler için 'darbeci' ifadesinin kullanıldığı dosyada, vatandaşları şehit eden katillerin kimlikleri de tek tek ortaya çıkarılıyor. Listeye göre o katillerden biri, Genelkurmay Başkanlığı'nda görevli FETÖ'cü subaylardan Tuğamiral Sinan Sürer.

KURŞUN SİLAHINDAN ÇIKTI

Darbe gecesi özel otomobilini zırhlı araçların geçişini engellemek için Genelkurmay yakınlarında yola park eden ve Karargah'a giderek FETÖ'cülere engel olmak isteyen vatandaşlara içeriden ateş açılmıştı. O kurşunlardan bir kısmının FETÖ'cü Tuğamiral Sinan Sürer'in silahından çıktığı belirlendi. Savcılık, kalkışma gecesine kadar Genelkurmay 1. İstihbarat Analiz Değerlendirme Başkanı olarak görev yapan Tuğamiral Sürer'i görüntülerden tespit etti. Vatandaşların darbecilere karşı Genelkurmay'a akın ettiği sırada Karargah binasında elinde silahla görülen Sürer sivillere ateş ediyor. Darbeciler burada şehit ettikleri vatandaşları ise sürükleyerek dışarı çıkarıyor. Karargah'ta FETÖ'cüler tarafından vurulanlardan şehit Yusuf Çelik'in bedeninden çıkan kurşunu da Sürer'in ateşlediği öğrenildi. Cuntacıların silahından çıkan diğer mermilerin kriminal incelemesi ise devam ediyor.

MERASİM MÜŞTEKİSİ ATAMA LİSTESİNDE VAR

Darbe sonrası atama listesinde görevine devam edecek isimler arasında gösterilen FETÖ'cü Sürer'in, 15 Temmuz'dan aylar önce Ankara'daki bombalı saldırıdan kılpayı kurtulduğu ortaya çıktı. PKK terör örgütü 17 Şubat'ta Merasim Sokak'ta askeri servis araçlarını hedef alan bir bombalı saldırı gerçekleştirmişti. Tuğamiral Sürer, 29 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıdan son anda sağ kurtuldu. Patlamanın yaşandığı noktanın hemen yakınında bulunan askeri lojmanlarda oturan Sürer'in ismi, sözkonusu saldırıya ilişkin geçtiğimiz hafta hazırlanan iddianamede 'müşteki' olarak geçiyor. 15 Temmuz soruşturması kapsamında tutuklu bulunan ve TSK'dan ihraç edilen Sürer ile ilgili iddianamede, şu ifadeler yer alıyor: “Müşteki Sinan Sürer, olay sırasında askeri lojmanda C Blok No:2 sayılı dairede ikamet etmektedir. Patlamanın etkisiyle mutfak duvarı, balkon PVC kapı ve penceresi, salon PVC kapı ve penceresi, oda pencere camı, daire giriş kapısı, banyo kapı camı ve tuvalet penceresi ve park halindeki aracı hasar görmüştür. Müşteki 19 Şubat ve 10 Mart 2016 tarihli ifadelerinde olay sırasında evde bulunmadığını ve şikayetçi olduğunu belirtmiştir.”

EN FAZLA ŞEHİT ORADA

Demokrasi kahramanlarının nerelerde şehit oldukları da belirlendi. Sivil şehit sayısının en çok olduğu noktanın, kalkışmanın merkezlerinden biri olan Genelkurmay Başkanlığı olduğu, bunu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin takip ettiği anlaşıldı. Buna göre, Genelkurmay'da 33, Cumhurbaşkanı Külliyesi'nde 28, Emniyet Müdürlüğü'nde 9 kişinin şehit olduğu ifade edilirken, Jandarma Genel Komutanlığı, Akıncı Üssü, TBMM, TOBB, AK Parti Genel Merkezi yakını gibi noktalarda da şehitlerin bulunduğu vurgulandı. İsminin karşısında 'darbeci' ifadesi bulunan kişilerin ise Genelkurmay Başkanlığı, Akıncı Üssü, Jandarma Genel Komutanlığı'nda öldürüldüğü kaydedildi.

O dönem emekliye ayrılan ve görevden alınan askerlerin yerlerine kimlerin getirildiğini ve bu isimlerin kimlik bilgisini isteyen savcılık, ayrıca Genelkurmay'a 'bu askerlerin darbe girişimine katılıp katılmadıklarını' da sordu. Genelkurmay'dan savcılığa gelen raporda çarpıcı bilgilere yer verildi. Sadece Deniz Kuvvetleri'nde 405 muvazzaf asker hakkında bu davalar kapsamında işlem yapıldığı ve bunların tasfiye edildiği bilgisini veren Genelkurmay, bu isimlerin yerlerine atanan subaylardan 54'ünün ise 15 Temmuz darbe girişiminde aktif rol aldıklarını kaydetti. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kendi üyelerine yer açmak için anahtar olarak kullandığı kumpas davaları sonucu TSK'da birçok subay tasfiye edilmişti. Bu davalar süresince Deniz Kuvvetleri'nde hepsi de kurmay olan ve davalardan önce amiralliklerine kesin gözüyle bakılan albaylar da adeta 'harcandı.' Genelkurmay, görevden alınan askerlerin yerine gelenlerden kaçının darbe girişimine katıldığını liste halinde tek tek sıraladı. Listeye göre, Deniz Kuvvetleri'nde haklarında işlem yapılarak tasfiye edilen 405 muvazzaf askerin yerine getirilen ve kritik görevlerde olan 54 askerin FETÖ'nün hain 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları tespit edildi.

113 KİŞİLİK LİSTE

Demokrasi kahramanlarının nasıl şehit olduklarına dair soruşturma yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, vatandaşların önemli bir kısmının uçak ve helikopterlerden atılan bombalar, bir kısmının da cuntacıların silahından çıkan kurşunlarla şehit edildiğini rapor etti. O gece Ankara'da hayatını kaybedenlerin isimlerini belirleyen savcılık, 113 isimlik bir liste oluşturdu. Bunlardan 89'unun 'şehit', 11'inin 'darbeci' olduğu belirtilen listede, aralarında askerlerin de bulunduğu 13 kişi durumu ise araştırılıyor. Sözkonusu kişilerin cuntacılarla birlikte hareket edip etmediğini netleştirmeye çalışan savcılık, bunun tespit edilmesi halinde ise bu kişileri kayıtlara 'darbeci' olarak geçirecek.

74 asker hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl hapis cezası istenen 236 sayfalık iddianame İstanbul Başsavcıvekili İsmail Uçar tarafından onaylanarak mahkemeye sunuldu. İddianamede yeralan detaylar ise dikkat çekici. Buna göre darbeciler, 15 Temmuz öncesi İstanbul'daki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı Nurettin Baransel Kışlası'na gelerek cunta toplantısı yaptı. FETÖ'cü Kurmay Albay Muzaffer Düzenli'nin koordine ettiği toplantıda, darbe gecesi AK Parti il binasını basma görevi ise 47. Motorlu Mekanize Alay Komutanı Albay Sadık Cebeci'ye verildi. Darbe girişimine 11 rütbeli 47. Mekanize'den, bir binbaşı ve 2 yüzbaşı ise Harp Akademisi'nden katıldı.

'NİYE VURMUYORSUN' DEYİP VURDU

İddianameye göre Albay Cebeci, AK Parti binasını basmaya giden askerlerin komuta görevini Binbaşı Faruk Şimşek'e verdi. Binayı basan Şimşek, vatandaşların buraya akın etmesi sonrası bir süre telefonda konuştu, ardından darbeci Üsteğmen Muzaffer Dikencik'e dönerek 'Sıkın diyor' şeklinde bir talimatı iletti. Dikencik'in, “Herkes vatandaş, kime sıkacağız" diyerek sitem ettiği sırada olay yerine gelen bir albay ise vatandaşa ateş etmek istemeyen erlerden birini vurarak öldürdü. Sanıklardan Cebeci'nin iddiasına göre sözkonusu er, 'Niye ateş etmiyorsun' denilerek Harp Akademisi'nde görevli bir albay tarafından vuruldu.

TRAKYA'DAN TAKVİYE İSTEMİŞ

İddianamede Sadık Cebeci'nin darbecilerin kurduğu WhatsApp grubunda paylaştığı mesajlar da yeraldı. Saat 22.30'dan gece 01.30'a dek devam eden mesajlarda Cebeci sırasıyla şunları yazdı: “Valilik birliği yolda. İBB yolda. AKP il teşkilat yolda. İBB kontrol altında sorun yok. AKP İstanbul il teşkilatı kontrol altında. Enterneler yapılıyor. AKP il teşkilatı önünde halk yoğunluğu var. Ateş açılıyor. ZPT veya tank ihtiyacı var. Muzaffer, İstanbul il teşkilat başkanını almak üzereyiz. Bekletiyorum. Dışarı kalabalık. Sonra ne yapabiliriz. AK Parti il teşkilatına acil takviye ihtiyacı var. Helikopter olabilir. Halk gittikçe çoğalıyor. 3-4 bin kişi var. Destek gerek. Özel TV'lerin susturulması gerekiyor. Trakya'dan takviyeler gelmeli...”