BAE Dışişleri Bakanı Zayed'in küstah paylaşımı Medine Kahramanı Fahreddin Paşa'yı gündeme getirdi. Peki Fahreddin Paşa kimdir? Neden Medine kahramanı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve siyasilerin tepki gösterdiği paylaşımdaki iddiaya tarihçiler ne diyor? İşte tüm yönleriyle Fahreddin Paşa biyografisi ve tarihçilerin yorumları.
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed, Medine Müdafaası kahramanı olarak bilinen Osmanlı Paşası Fahreddin Türkkan'ı 'hırsız' olarak niteleyen bir tweeti paylaştı. Türkiye'den sert tepki gösterilen paylaşım "Fahrettin Paşa kimdir?" "Neden Medine kahramanı olarak biliniyor?" sorularını da gündeme getirdi.
Zayed'in paylaştığı tweette, "1916 yılında Türk Fahri Paşa'nın Medinetü'l Münevvere halkının hakkına girdiğini ve onların mallarını çaldığını, onları kaçırdığını, Şam'dan İstanbul'a "Seferberlik" ilan ederek Medine'deki el yazması eserleri çaldığını biliyor muydunuz? İşte Erdoğan'ın dedelerinin Müslüman Araplarla ilişkisi buydu" ifadeleri yer aldı.
ERDOĞAN'DAN FAHREDDİN PAŞA CEVABI: SENİN CEDDİN NEREDEYDİ?
Dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 42'inci muhtarlar toplantısında konuşan Erdoğan'dan da Abdullah Bin Zayed'e yanıt geçikmedi. Erdoğan “Üzerinde önemle durulması gereken bir hadise düşman toplarıyla tahrip edilmesin diye Kudüs’ten dönülmüş olmasıdır. Kafkas İslam ordusuyla Azerbaycanlı kardeşlerimizin yardımına koşmamız önemli bir hadisedir. Bir başka destanımızı da bizim Medine müdafaamızdır. Zalimlerin safında yer almayı marifet sananların Medine savunması ve Fahrettin Paşa’yı hedef almaları boşuna değildir. Medine korumasını yaparken Fahrettin Paşa ey bize bühtanda bulunan zavallı senin ceddin neredeydi? Ta İstanbul’dan kalkıp Medine müdafaası için oraya gelen Fahrettin Paşa ne için geldi? O mukaddes toprakları orayı işgal edenlere karşı korumak için geldi. Peki senin ecdadın neredeydi? Utanmadan sıkılmadan Erdoğan’ın ecdadının mukaddes emanetler oradan çalarak İstanbul’a getirdiğini söyleyecek kadar hezeyan içinde olan o zavallılar, bunu adı çalmak değil orayı işgale gelenlerden onları korumaktır. Ne adına şehit olmak adına.”
KALIN: UTANÇ VERİCİ
Zayed'in bu paylaşımına yanıt Cumhurbaşkanılığı sözcüsü İbrahim Kalın'dan geldi. Kalın'ın utanç verici olarak nitelediği tweet şu şekilde: "Birleşik Arap Emirlikleri Dışişler Bakanı'nın, Türklerle Arapları tekrar birbirine düşürmeyi amaçlayan bu propaganda yalanını retweet etmesi utanç verici. İngilizlerin planlarına karşı Medine'yi cesurca savunan Fahreddin Paşa'ydı. Ne pahasına olursa olsun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırmak yeni moda mı?"
Küstah paylaşıma başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere siyasilerden sert tepki geldi. Skandal tweetteki iddiaya tarihçiler de sert tepki gösterdi. Tarihçiler 'Çöl Kaplanı' lakaplı Fahrettin Paşa'nın Peygamber Efendimizin (SAV) emanetlerinin koruyan kişi olarak Türk ve İslam tarihinde büyük önemi olduğunu belirttiler.
ÇEKİRGE YİYEREK SAVAŞTILAR
AK Parti sözcüsü Mahir Ünal ise twitter'dan şu mesajı paylaştı: "BAE Dışişleri Bakanı’nın yaptığı çarpıtma,yalan,kin,nefret ve tarihe ihanet dolu paylaşımı şiddetle kınıyoruz. Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanı’mızı hedef alan bu tarz paylaşımların ne milletimiz ne de bölge halkları nezdinde hiçbir değerinin ve karşılığının olmadığı bilinmelidir. Hz. Peygamber’in yattığı mübarek topraklara düşman çizmesi değmesin, kutsal emanetlere namahrem eli sürülmesin, İslam sancağı Medine-i Münevvere gönderlerinden inmesin diye askerleriyle çekirge yiyerek savaşıp Medine Müdafası Destanı’nı yazan Çöl Kaplanı'dır Fahreddin Paşa"
KENDİNİ BİLMEZİN BİRİ
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık ise bugün yaptığı açıklamada "Biz Bağdat'ı, Kudüs'ü konuşurken, kendini bilmezlerden birisi çıkıp Sayın Cumhurbaşkanımızı da işin içine katarak, Medine müdafii Fahrettin Paşa'ya dil uzatıyor. Böyle bir tweeti Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanının retweet etmesi tek kelimeyle onlar adına utanç vericidir. Zayed'in bu yanlıştan bir an önce dönmesini ve böylesi propagandalara alet olmaması gerektiğini vurgulamak isterim" diye konuştu.
FAHREDDİN PAŞA KİMDİR?
Peki Fahreddin Paşa kimdir? Fahreddin Türkkan 1868, Rusçuk'da doğdu. 93 Harbi'nden sonra ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşti. Mekteb-i Harbiye'yi birincilikle bitirdi. Erkan-ı Harbiye Mektebi'ni bitirdikten sonra 1891 yılında Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle göreve başladı. Balkan Savaşı'nda Çatalca savunmasında ve Edirne'nin geri alınışı'nda görev aldı. 1916 yılında 4. Ordu komutanı Cemal Paşa tarafından Medine'deki Hicaz Kuvve-i Seferiyesi komutanlığına atandı. İngilizlerin desteğinde isyana girişen Şerif Hüseyin ordusuna karşı, kısıtlı imkanlara rağmen yaptığı Medine Müdafaası büyük takdir topladı. 2 yıl 7 ay süren Medine Müdafaası sonrası "Medîne Müdâfii", "Türk Kaplanı", "Çöl Kaplanı", "Medine Kahramanı" lakaplarıyla anıldı.
Medine Kuşatması'ndan sonra savaş esiri olarak önce 27 Ocak 1919 tarihinde Mısır'a daha sonra da 5 Ağustos 1919 tarihinde Malta'ya sürgün edildi. Sürgün sırasında, savaş suçlularını yargılamak üzere İtilaf Devletleri tarafından İstanbul'da kurulan Kürt Nemrut Mustafa Paşa Divan-ı Harbi adı verilen mahkemece ölüme mahkûm edildi. Ancak Ankara Hükümeti'nin gayretleriyle 8 Nisan 1921 tarihinde Malta'dan kurtulduktan sonra Eylül 1921 tarihinde Türk Kurtuluş Savaşı'na katılmak üzere Ankara'ya geldi. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından Güney Cephesi'nde Fransız Ordusu'na karşı savaşan Türk kuvvetlerini birleştirmekle görevlendirildi. Fransızlarla Ankara Antlaşması'nın imzalanmasıyla güneyde savaş sona erince 9 Kasım 1921 tarihinde TBMM tarafından Kabil Büyükelçiliği'ne atandı. Türk-Afgan dostluğunun gelişmesinde önemli rol oynadı.
Fahreddin Paşa (Fahreddin Türkkan), denetleme yaparken...
1936 yılında Ferik korgeneral rütbesi ile ordudan emekli oldu. 22 Kasım 1948 tarihinde bir tren yolculuğu sırasında Eskişehir yakınlarında kalp krizi geçirerek vefat etti. Vasiyeti üzerine Aşiyan Mezarlığına defnedildi.
Peki tarihçiler ne diyor. BAE Dışişleri Bakanı'ınn küstah paylaşımını Karar'a değerlendiren tarihçiler 'kutsal emanetleri İngilizlere mi bıraksaydı' tepkisini dile getirdi.
Fahreddin Paşa, kutsal emanetlerin İstanbul'a gönderilmesini sağladı.
KUTSAL EMANETLERE SAHİP ÇIKTI
Tarihçi Vahdettin Engin:
“Fahrettin Paşa Medine Müdafaasını yapan Osmanlı paşasıdır. Fahrettin Altay Paşa'yla karıştırılma durumu olabiliyor. Fahrettin Türkkan, 1916 Haziran'ında Medine Hicaz Bölgesi'nin komutanı. Şerif Hüseyin isyan edince bu bölgeyi isyancılara ve İngilizlere karşı savunuyor. 30 Ekim 1918'de Mondoros Mütarekesi imzalandıktan sonra mütareke gereği Osmanlı ordularının terhis edilmesi gerekiyordu. Komutanların da İngiliz Kuvvetleri'ne teslim olmaları istendi. Fahrettin Paşa Medine'yi müdafaaya devam etti. İstanbul Hükümeti'nden gelen teslim ol tebligatına rağmen teslim olmadı ve Medine'yi savunmaya devam etti. Bu 9-10 Ocak'a kadar devam etti. Fahrettin Paşa'nın “Ben Peygamber'in ruhaniyetine sığınarak burayı düşmanlara teslim etmeyeceğim” demiştir. Mütareke sonrasında uzun bir savunma süreci oldu. Bir süre idare ettikten sonra dayanma gücü kalmayınca Ocak ayının ortalarına doğru teslim oldu. Bu süreçte önemli bir şey yaptı. Medine'ye Yavuz Sultan Selim tarafından getirilen kutsal emanetlerin de İngilizler'in eline geçeceğini düşünüyor. Çok zor şartlar altında bu kutsal emanetlerin İstanbul'a gelmesini sağladı. Hicaz Demir Yolu'nu İsyancı Araplar çok ciddi tahrip uyguluyordu. Lawrence'nin de yönlendirmeleriyle. Buna rağmen aktarmalar yapılarak o kutsal emanetler İngilizlerin ele geçirmesini önledi. Hırsızlık suçlaması çok ayıp. Hiçbir Müslüman'a yakışmaz. Hilafet'in merkeziydi İstanbul o dönem. Bu anlamda Fahrettin Paşa çok mübarek bir insandır. Onu çok saygıyla ve rahmetle anmamız gerekiyor.”
Bir bölümü Topkapı Sarayı müzesinde sergilenen kutsal emanetlerin bir kısmı şunlar:
- Hazreti Osman'ın ceylan derisine el yazmalı Kuran'ı.
- 5 adet eski el yazması Kuran ve 4 adet Kuran cüzleri.
- Değerli taşlarla bezenmiş, altın kaplamalı 5 adet Kuran kabı.
- Hilye-i Şerif (Peygamberimizin yazı ile yapılmış portresi). Gümüş çerçeveli, yeşil kadife üzerine pırlanta ve incilerle Peygamberimizin adı yazılı, gümüşten güneş resimli.
- Bir adet som altın üzerine pırlanta ile Kelime-i Şehadet yazılı levha.
- Pırlantalı, incili, mercanlı 7 adet tespih.
- Gümüş işlemeli 2 adet rahle.
- Sultan Abdülaziz'in pırlantalı ve altın işlemeli tuğrası.
- 4 adet sancak başı ve 3 adet değerli kılıç.
- Medine'de Sultan Mahmut kütüphanesi ve diğerlerindeki değerli eserler.
Tarihçi Yusuf Halaçoğlu:
“Fahrettin Paşa Medine'yi sonuna kadar savunan bir komutan. Bunlar zaten o zaman Osmanlı'ya karşı çıkmışladı. Suud El Faysal o zamanki Osmanlı'nın baş düşmanıydı ve Osmanlıyla çatışma halindeydiler. İngilizlerle işbiriği yapmışlardı yine yapıyorlar. Zehabilikle Osmanlı hep mücaadele etmiştir. Dolayısıyla Mekke'yi savunan Suudiler, Araplar değildi, Fahrettin Paşa'ydı. Ve Osmanlı Devleti ilk demir yolunu da Hicaz'a yapmıştır. Her yıl sürre adı altında onlara para gönderen ve Kabe'nin örtüsünü yapan Osmanlı Devleti'ydi Türklerdi.