Meclis Dilekçe Komisyonu Başkanı Belma Satır, ülke gündeminden düşmek bilmeyen evlilik programlarıyla ilgili “Bu yapımlar artık çığrından çıkmış bir konu haline geldi. Özellikle muhafazakar olduğunu bildiğimiz kanallarda yayınlanmaları utanç verici” dedi.
Başbakan Yardımcı Numan Kurtulmuş’un ‘Evlilik programları KHK’lar kapatılabilir’ açıklamasının ardından konuşan Meclis Dilekçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul milletvekili Belma Satır, bu programlarla ilgili sayısız şikayet dilekçesi aldıklarını söyledi.
Programların hem Türk aile yapısına ters olduğunu hem de kadın hakları açısından kabul edilmez noktada bulunduğunu belirten Satır “Kadınlar, orada kendilerini seçecek erkekler karşısında pazardan alınacak bir emtia gibi sunuluyor. Bunun ne ahlakla ne örfle ne hukukla ne insan ve kadın haklarıyla bir bağlantısı var. Özellikle muhafazakar olduğunu bildiğimiz kanallarda da bu programların yayınlanması büyük ironi ve utanç kaynağı” ifadelerini kullandı. İzlenme oranlarını yükseltmek uğruna toplum değerlerinin aşağılandığı ifade eden Satır “Bize gelen dilekçeleri ilgili bakanlıklara ve RTÜK’e yazıyoruz. Gelen cevaplar çok baştan savma.
RTÜK ‘Biz ceza yazıyoruz’ diyor. Ama onların yazdığı ceza bir özel televizyon kanalı için, bir ticarethane için fındık, fıstık parası. Cezayı ödüyor ve işine devam ediyor” diye konuştu. Reklam verenlere karşı da tavır konması gerektiğini savunan Satır şunları kaydetti: “Toplumdaki herkes evlilik programlarını eleştiriyor fakat karşısına geçip yine seyremeyi ihmal etmiyor. Bu durumda ayrı bir çelişki. Ben yasaktan yana değilim. Yasakçı anlayışları desteklemiyorum ama evlilik programları da artık çığrından çıkmış bir konudur. Yapımlarla ilgili acilen düzenlemeye ihtiyaç vardır.”
KADIN İMAJINI YERLE BİR ETTİLER
Evlilik programlarıyla ilgili bir açıklama da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ dan geldi. Kaya, programlarda küçültücü kadın imajına yer verildiğini ve bu durumun büyük problemlere neden olduğunu söyledi. Bakan Kaya, söz konusu programlara yönelik eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü: “Toplumsal cinsiyet eşitsizliği medyada adeta körükleniyor. Kadın ve medya ilişkisinin, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından ele alınması acil ihtiyacı. Klişeler ve yapay örnekler medya organlarını ele geçirmiş durumda.”