4 kedisinin eski sevgilisi tarafından vahşice öldürüldüğünü söyleyen Ayşegül Bahar, "Bugün hayvanlara bunu yapan yarın çoluğumuza, çocuğumuza, bize neler yapmaz" dedi.
En büyüğü 6 yaşında, en küçüğü 2 aylık olan 4 kedisinin vahşice öldürülmesin şokunu atlatamayan Ayşegül Bahar, kedilerini öldürdüğünü iddia ettiği Cihan Y., hakkında uzaklaştırma kararı aldırdı.
1.5 AY İÇİNDE 4 KEDİSİ VAHŞİCE ÖLDÜRÜLDÜ
Gültepe'de yaşayan kuaför Ayşegül Bahar (35) yaklaşık 5 yıl önce, sokaktan bir kedi sahiplendi. Bahar, 'Karamel' adını verdiği kedinin ardından 1 yıl sonra ise 'Paşa' isimli kediyi sahiplendi. Hediye edilen British Shorthair kedisi 'Sisi'nin doğurduğu Tosun ve Köpük isimli iki kedinin katılmasıyla birlikte evdeki kedi sayısı 5'e yükseldi.
Sokakta da kedi besleyen Ayşegül Bahar'ın hayatı, 'Sisi'nin yavrularından birini,1.5 ay önce, evde ölü bulmasıyla kabusa döndü. Tosun adını verdiği 2 aylık yavru kedinin ölümünde, o sırada evde bulunan erkek arkadaşı Cihan Y.'den şüphelenen Bahar, delil bulamadığı için şikayetçi olmadı. Erkek arkadaşından ayrılan Ayşegül Bahar, bir akşam eve geldiğinde 3.5 yaşındaki 'Sisi'nin kayıp olduğunu fark etti. Evine hırsız girdiğinden şüphelenen Bahar, polis karakoluna giderek şikayetçi oldu. Bir süre sonra erkek arkadaşıyla barışan kadın, bir akşam birlikte eve geldiklerinde bu kez de 4 yaşındaki 'Paşa'yı evde bulamadı. Kedilerini sevgilisi Cihan Y.'nin öldürmüş olabileceğinden şüphelenmesine rağmen delil bulamadığı için bir şey yapamayan Ayşegül Bahar, Cihan Y.'nin, geçtiğimiz pazar günü, öldürülüp çöp konteynerine atılan 6 yaşındaki 'Karamel'i öldürdüğünü itiraf etmesinin ardından tekrar karakola giderek şikayetçi oldu. Savcılığa giderek suç duyurusunda da bulunan Ayşegül Bahar, kendisini tehdit ettiğini iddia ettiği Cihan Y. için uzaklaştırma kararı da aldırdı.
'FARKINDA OLMADAN 4 KEDİMİN KATLEDİLMESİNE SEYİRCİ OLDUM'
Beslediği 5 kediden 4'ünü kaybeden Ayşegül Bahar, eski sevgilisinin kendisine yaşattığı şoku hala atlatamadığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Farkında olmadan 4 kedimin katledilmesine seyirci oldum. Bunu anladığım anda da olaylara son verdim. İlk kedimin öldürülmesi... Bir gün ekmek almaya gittim. Geldiğimde kedi önümde öldü. 'Nasıl öldü' dedim. 'Kafasını duvarlara vurdu, nefes alamadı, suya soktum' dedi. Biraz inandım, inanamadım. Öyle bir telaşlı bir hali vardı ki; çok uğraşıyordu kediyi kurtarmak için. Onun üzerine ben ayrıldım. Ayrıldıktan sonra tekrardan, beni korkutmak amaçlı, ikinci kedimi, ben yokken eve gelip katlediyor. Kanını duvarlara, aynalara vesaire sürüyor. Beni korkutmak amaçlı.. Sürdüğü günün hemen akşamında tekrardan geliyor. Ne oldu falan diye. Baktım üstü başı kan içerisinde. 'Ne oldu' dedim, 'kavga ettim' dedi. İnanmadım tabii ki. Polisleri arattırmadı. Onu gönderdikten hemen sonra ben polislere başvurdum. Polisler de hayvan hırsızlığı deyip bunu hiç önemsemediler. 'Hayvan hırsızlığı, bir şey olmaz, 3 tane daha kediniz var' dediler. Hiç önemsemediler. Birkaç tane yardımsever polis arkadaş hariç diğerleri ilgilenmediler. Eğer ki ilgilenselerdi şu an benim kedilerim canlılardı" diye konuştu.
İkinci kedisinin kaybolmasının ardından Cihan Y. ile tekrar barıştığını belirten Ayşegül Bahar, şöyle devam etti:
"İkinci kedimin ne ölüsünü buldum, ne dirisini buldum. Kimin öldürdüğünü ispatlayamadım, erkek arkadaşımla da barıştım. Üçüncü kedim de... 10 gün sonra eve geldik, baktım, kedi yok. İki tane kedi var üçüncü yok. Ara tara yok. Polise tekrardan gittim, şikayet ettim. 6 gün boyunca ifade vermeye gittim. Eve hırsız girdiğini düşünmeye başladım. O'nun olduğunu düşünmüyordum. Çünkü sürekli benim yanımda; ne ara yaptı, ne ara gitti, ne ara kaçırdı, inanamıyorum yani. O kadar iyi bir insan yapamaz diye düşünüyorum.
Daha sonra yine beraber eve geldik. iki tane kedi vardı, bir tane kalmış, Köpük kalmış sadece. Aradık taradık birlikte, kedi yok. Komşuların, üçüncü kedi de, 'çöpe atarken gördük kedini' dediklerini hatırladım. 'Ben bir yere kadar gidip geleceğim' dedi bana. 'Tamam' dedim, koştum evin çöpüne baktım. Çöp boş; akşamdan doluydu. Aklıma direkt çöp geldi. Terlik bile giymeden yalınayak koşarak çöpe indim. Çöpümü aradım çöplerin arasında. Sonra bir baktım sıcak siyah bir poşet var. Ölmemiştir hissiyle hızlıca onu açmaya çalıştım. Ama açtığımda ölmüştü tabii. Kucağıma, bağrıma bastım, aldım koştum eve getirdim. Peşimden koştu. Can havliyle kendimi eve attım. Bana zarar verebileceğini düşündüm. Kapıyı yumrukladı, hemen polisi aradım. Ardından hemen hayvansever dernekleri aradım."
SADECE 'KÖPÜK'Ü SEVDİĞİ İÇİN ONA DOKUNMAMIŞ
Yaklaşık 5 ay önce tanıştığı Cihan Y.'nin ilişkilerinin başından beri kedilerine karşı hırçın davrandığını söyleyen Ayşegül Bahar "Kediler de onu sevmiyordu. Demek ki kediler durumu önceden sezmiş. Kediler sürekli hırlıyordu, sürekli pati atıyordu. Sinirli, sert davranıyordu. Yapma, diyordum. Hatta bir seferinde sert davrandı, bağırdı diye evden kovdum. Hatta ilk kediye tekme attıktan sonra kedinin kafası şişti. Bayağı bir tartışma yaşadık. 'Kedidir ne olacak?' dedi. Kedilere karşı hiç düzgün davranmıyordu, sadece Köpük'ü seviyordu. Sadece bunu sevdiği için de buna bir şey yapmamış. Kedilere niye böyle davrandığını sorduğumda, 'korkuyorum' diyordu. Bu kediler ne yapabilir. Şu sakin can ne yapabilir" şeklinde konuştu.
'TEKME ATTIM, YANLIŞLIKLA ÖLDÜ'
Ayşegül Bahar, eski sevgilisi Cihan Y.'nin 'Karamel'i öldürdüğünü itiraf ettiğini iddia ederek şunları söyledi:
"Kedilerimi öldüren, eski bir hatam olan Cihan Y., Zaten sonuncuyu kendisi kabul etti; 'tekme attım yanlışlıkla öldü' dedi. Ama bir tekmeyle kedi ölmez. Diğerlerini üstlenmedi ama en sonuncuyu söyledi. Ama bütün oklar bunu gösteriyor. Bu gün hayvanlara bunu yapan yarın çoluğumuza, çocuğumuza, bize neler yapmaz. O günün ertesi gününde beni çok tehdit etti. 'Ben sıkıntı yaşarsam, sen de sıkıntı yaşayacaksın' dedi. Birinci, ikinci, üçüncü kedimin ölümünde emin olamadım, çünkü ortada hiçbir delil yoktu. Bunda emin oldum, 'kendisi bilmeyerek yaptım' dedi ya, kucağıma o kedinin cansız halini aldım, gördüm ya. Direkt karakola koştum. Tehdit etti beni 'Ben 10 yıl yersem sen de 10 yıl yiyeceksin. İçim rahat olacak, ben içerideyken sen dışarıda olmayacaksın. Zaten bipolar hastalığı vardı. Kendisi sürekli söylüyordu. Cebinde yeşil bir kartı vardı. Şizofrendi herhalde bilmiyorum. Şizofren olan bir insan herhalde kedileri öldürüp öldürüp sevgilisinin yanına gidip, yüzüne güler. Böyle bir şeyi yapar belli etmez. Bilemiyorum nasıl. Şaşkınım, kahroluyorum. Günlerdir uykularım kaçıyor. Duygularımı anlatacak kelime bulamıyorum."