Suriye ordusu ve Rus uçaklarının Doğu Guta’daki vahşeti sürüyor. Son 48 saatte 250 sivilin hayatını kaybettiği bombardımanlar, rejimin Halep operasyonundaki katliamları andırıyor. Astana sürecini ihlal eden operasyona BM ve ABD’den de tepki geldi.
HABER MERKEZİ/İSTANBUL
Suriye’de rejim güçleri ile Rusya’nın Doğu Guta’daki hava ve kara bombardımanını yoğunlaştırmasının ardından, sivil kayıplar artarak devam ediyor. Son 48 saatteki saldırılarda en az 250 sivilin hayatını kaybettiği belirtildi. Suriye ordusu, Astana sürecinde belirlenen çatışmasızlık bölgelerinde olmasına rağmen Doğu Guta’ya saldırmaya devam ediyor. Rejimin garantörü konumundaki Rusya ise bu saldırıları engellemiyor. İdlib’deki çatışmasızlık anlaşmasından da faydalanan rejim, sakin cephelerdeki bütün unsurlarını Doğu Guta’ya getirmiş durumda. Doğu Guta’daki katliamlar, 2016 Aralık’ta Halep’teki operasyonu hatırlatıyor. Bu operasyonda binlerce sivil ölmüştü.
Saldırılara karşı harekete gçemeyen Birleşmiş Milletler’den (BM) ise ilk üst düzey tepki dün geldi. BM Genel Sekreter Sözcülüğü’nden yapılan açıklamada, Genel Sekreter Antonio Guterres’in, hava saldırılarına ve bombardımana maruz kalan 400 bin sivilin durumundan derin endişe duyduğu aktarıldı. Rejimin kuşatması nedeniyle Doğu Guta’da sivillerin son derece zor koşullarda yaşadığı ve yetersiz beslenme tehlikesi altında olduğu ifade edilen açıklamada, pazartesi gününden bu yana 13’ü çocuk 100’den fazla kişinin hava saldırıları ve bombardıman nedeniyle hayatını kaybettiği belirtildi. Bölgede 5 hastane ve sağlık merkezinin hava saldırılarında hedef alındığı duyurulan açıklamada, 700 kişinin tıbbi tahliyeye ihtiyaç duyduğu vurgulandı. Doğu Guta’dan Şam’a yönelik topçu atışlarının olduğu kaydedilen açıklamada, Doğu Guta’nın Astana’da varılan anlaşma çerçevesinde çatışmasızlık bölgeleri içinde yer aldığı hatırlatıldı. Açıklamada insani yardımların ve tahliyelerin yapılabilmesi için ateşkes çağrısında bulunuldu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert de operasyona tepki gösterdi. Nauert, basın toplantısında Esad rejiminin Doğu Guta’da gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin açıklama yaptı. Sözcü, “Doğu Guta’da yaşananlardan dolayı derin kaygı duyuyoruz. Son raporlar gösteriyor ki hava saldırıları doğrudan hastaneleri ve sivillerin olduğu bölgeleri hedef alıyor, bunun sonucunda ise son 48 saat içerisinde iki yüzden fazla kişi hayatını kaydetti” diye konuştu. Saldırıların son günlerde daha da arttığını belirten Nauert, “Rejim kuşatma altına alarak insanları açlık sınırına iten bir taktik uyguluyor. Halep’teki felaket şimdi Doğu Guta’da tekrar ediyor” diye konuştu.
7 SORUDA DOĞU GUTA KRİZİ
1. Doğu Guta nerede, kimler yaşıyor?
Suriye’nin başkenti Şam’ın merkezinin 10 kilometre doğusunda. Yarısı çocuk, 400 bin
civarı sivil var. Askeri muhalifler bölgeyi rejime karşı savunuyor.
2. Kimler ölüyor?
Rejim ve zaman zaman Rus uçaklarının saldırısıyla siviller ölüyor. Son üç ayda 700’den,
son 3 günde 200’den fazla sivil can verdi. Son 3 ayda 185 çocuk, 109 kadın katledildi.
3. Halk nasıl yaşıyor?
Halk, 5 yılı aşkın süredir abluka altında. Yaklaşık bir senedir bölgeye yeterli gıda ve tıbbi malzeme sokulamıyor. Bebekler, çocuklar ve hastalar, yeterli beslenemedikleri ve tedavi edilemedikleri için can veriyor.
4. Rejimin gerekçesi ne?
Rejim, ‘terörizmle mücadele’ bahanesinin arkasına sığınıyor. Doğu Guta’daki ‘teröristlerin’ sivilleri canlı kalkan yaptığını, başkenti füzelerle hedef aldığını iddia ediyor.
5. Esad İçin Doğu Guta neden önemli?
Esad’in sarayı bölgeye, bomba seslerini duyacak, dumanları görecek kadar yakın. Başkentin içindeki tüm direnişi bitirmek istiyor.
6. BM ne yapıyor?
BM Güvenlik Konseyi’ndeki büyük devletler, harekete geçmiyor. Alt düzey BM yetkililerin açıklamaları dışında rejimi zorlayacak bir adım atılmıyor.
7. Astana anlaşması Doğu Guta’yı kapsıyor mu?
Türkiye, Rusya ve İran 4-5 Mayıs 2017’de Doğu Guta’yı gerginliği azaltma bölgesi ilan etti. Ancak Rusya, garantörü olduğu rejimin ateşkesi defalarca ihlal etmesini engellemedi. Esad rejimi, Doğu Guta’ya saldırılarına buradaki az sayıda el-Kaide bağlantılı HTŞ militanının varlığını gerekçe gösteriyor.