Malezya'da faizsiz finans mesajı veren Erdoğan "Faizsiz finans alanında ülkelerimiz arasında çok ciddi bir potansiyel olduğununa inanıyorum" dedi. Döviz baskısı için de Erdoğan "Malumunuz, bir süredir ikili ticaretimizi döviz baskısından kurtarmamız gerektiğini hep ifade ediyoruz. Yabancı paralarla ticaret yerine milli paralarımızla ticaretin önemine dikkati çekiyoruz. Kendi ödeme sistemlerimizin olmayışı finans piyasalarımızı şoklara ve manipülasyonlara karşı kırılgan hale getiriyor" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya'da düzemlenen Kuala Lumpur Zirvesi'nin 'Milli Egemenliğin Kazanılmasında Kalkınmanın Rolü' oturumunda konuştu. Faizsiz finans mesajı veren Erdoğan "Faizsiz finans alanında ülkelerimiz arasında çok ciddi bir potansiyel olduğununa inanıyorum" dedi. Döviz baskısı için de Erdoğan "Malumunuz, bir süredir ikili ticaretimizi döviz baskısından kurtarmamız gerektiğini hep ifade ediyoruz. Yabancı paralarla ticaret yerine milli paralarımızla ticaretin önemine dikkati çekiyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Birlikte ne yapabiliriz sorusuna odaklanmamız gerektiğine inanıyorum. Malumunuz, bir süredir ikili ticaretimizi döviz baskısından kurtarmamız gerektiğini hep ifade ediyoruz. Yabancı paralarla ticaret yerine milli paralarımızla ticaretin önemine dikkati çekiyoruz. Kendi ödeme sistemlerimizin olmayışı finans piyasalarımızı şoklara ve manipülasyonlara karşı kırılgan hale getiriyor.
Ticaret savaşlarının konuşulduğu bir dönemde milli paralarla ticaret meselesi aciliyet kazanmıştır. Şimdiye kadar oldukça başarılı sonuçlar aldığımız bu konuda sizlerle beraber çalışmaya hazırız.
"KATILIM BANKACILIĞINI TEŞVİK ETTİK"
Biz de bu alanda son yıllarda gerçekten önemli mesafeler aldık. Gerek kamu gerekse özel bankalarımız onlar aracılığıyla 'sukuk' gibi faizsiz modelleri yaygınlaştırdık. Özel sektörün yanı sıra kamu bankalarımızın da katılım bankacılığına girmesini teşvik ettik.
Faizsiz finans alanında ülkelerimiz arasında çok ciddi bir potansiyel olduğuna inanıyorum. Bunları somutlaştırmak adına finans uzmanlarımızdan müteşekkil bir çalışma grubu kurabiliriz. Böylece kapsamlı, detaylı bir yol haritasının ortaya çıkmasını sağlayabiliriz.
"HER ALANDA SERBETÇE DOLAŞIMI TEMİN EDEBİLİRİZ"
Nitekim kalkınma hamlesine benzer dönemlerde başladığımız kimi ülkeler teknolojide kısa sürede ciddi mesafe almışlardır. Biz de bunu savunma sanayisi alanında çok yakından tecrübe ettik. 2003 senesinde yüzde 80'i bulan dışa bağımlılığımızı yüzde 30'lara kadar şu anda çekmiş bulunuyoruz. Silahlı insansız hava araçlarında dünyanın en ileri teknolojiye sahip dört devletinden biriyiz. Savaş gemisi, helikopter, tank, zırhlı araç, füze teknolojisinde de kendi ihtiyaçlarımızı karşılıyor, hatta bunları dost ülkelere ihraç ediyoruz. Üretim kabiliyetlerimizi ne kadar çeşitlendirirsek sürdürülebilir kalkınma hedeflerine o derece yaklaşırız. Hiç şüphesiz bu sürecin lokomotifi araştırma-geliştirme, beşeri sermaye ve inovasyona yapılan harcamalardır. Kurulması planlanan Mükemmeliyet Merkezi, güvenlik, gıda, sağlık, ulaşım, enerji, bilgi ve iletişim teknolojilerinde bizlere çok büyük katkılar sağlayacaktır. Merkez vasıtasıyla tecrübe ve teknoloji paylaşımına gidebilir, araştırmacılarımızın ülkelerimiz arasında serbestçe dolaşmasını temin edebiliriz.
Gerek okuma-yazma gerekse kız çocuklarının okullaşma oranında halen dünya ortalamasının altındayız. Dünya genelinde okur yazarlık oranı ortalama yüzde 82,5 iken İslam ülkelerinde bu oran yüzde 70 düzeyindedir. 2006-2016 döneminde ilkokul çağındaki erkek çocukların 17,2'si, kız çocuklarının yüzde 19'u okula gidememiştir."