Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomik kriz ile ilgili 'sabır' uyarısı yaparak "Ülkemizi ekonomi alanında kuşatmaya çalışanlara cevabımızı, yeni bir ekonomik kurtuluş savaşıyla veriyoruz" dedi.
Van'da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Deprem anından itibaren bakan, milletvekili, tüm kurumlarımız, Kızılayımız, AFAD'ımız, hep birlikte İzmirli kardeşlerimizin imdadına koştuk. İzmir'deki depremde evleri yıkılan vatandaşlarımıza inşallah en kısa sürede yenilerini yapıp teslim edeceğiz" dedi.
Erdoğan, ekonomik kriz ile ilgili 'sabır' uyarısı yaparak "Ülkemizi ekonomi alanında kuşatmaya çalışanlara cevabımızı, yeni bir ekonomik kurtuluş savaşıyla veriyoruz" diye konuştu.
Allah'ın yardımı ve milletin desteğiyle 2023 yılına kadar bu sürecin tamamlanmasıyla diğer alanlarla birlikte ekonomide de bambaşka bir Türkiye'yi milletin hizmetine sunacaklarını söyleyen Erdoğan, "Bunun için milletimizden biraz daha sabır, biraz daha metanet, biraz daha gayret bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Deprem anından itibaren bakan, milletvekili, tüm kurumlarımız, Kızılayımız, AFAD'ımız, hep birlikte İzmirli kardeşlerimizin imdadına koştuk. Van'da deprem sonrası 25 bin 172 konut, kamu binası, okul, cami, sosyal tesis ile 2 bin 325 ahırı inşa ederek sahiplerine teslim ettik. Ocak ayında yaşanan depremin ardından Malatya'da 5 bin 24 ve Elazığ'da 18 bin 868 konutun önemli bir kısmını bitirdik, kalanlarını da depremin yıl dönümüne kadar tamamlamış olacağız. İzmir'deki depremde evleri yıkılan vatandaşlarımıza da inşallah en kısa sürede yenilerini yapıp teslim edeceğiz. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin.
"VAN'DAN ÇOK DAHA FAZLA DESTEK BEKLİYORUM"
Bu dönemde Van'dan çok daha fazla destek bekliyorum. AK Parti olarak, ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırma mücadelemizde, her destek, özellikle de Van'ın desteği hayati öneme sahiptir. Çocuklarımıza büyük ve güçlü Türkiye bırakma hayalimizin, 2053 vizyonumuzla gerçeğe dönüşmesi ancak bu mücadelenin başarıya ulaşmasıyla mümkündür. Bunu yapacak olan da sizlersiniz, AK Parti kadrolarıdır.
"İLK KRİZDE FAŞİZİM NÜKSEDİYOR"
Bir önceki asır, yüz milyonlarca insanın ölümüyle sonuçlanan savaşlar, hiçbir ahlaki sınırı olmayan sömürgecilik faaliyetleri yanında demokrasi ve özgürlük arayışlarıyla geçmişti. Kendilerini demokrasinin ve özgürlüklerin beşiği olarak gösteren Batı ülkelerinin faşizm, ırkçılık, yabancı düşmanlığı gibi hastalıklarının karşılaşılan ilk ciddi krizde hemen nüksettiğini görüyoruz. Yıllarca çalışacak ucuz iş gücü olarak gördükleri insanların farklı coğrafyalardan ülkelerine gelişini teşvik edenler, şimdi sığınmacı akınlarına karşı sınırlarını kapatıyor.
"EN ÇOK DA DEMOKRASİ KAVRAMINA ZARAR VERİYORLAR"
Kendi siyasi ve sosyal fanatizmlerinden kaynaklanan bu sorunlar sebebiyle, refahlarının ve güvenliklerinin tehdit altına girdiğini görenlerin bir anda nasıl faşizm bataklığına savrulduklarını ibretle seyrediyoruz. Bir dinin peygamberine ve bir ülkenin yöneticisine karşı sergilenen çirkinlikleri, özgürlük kılıfı altında savunmaya kalkanlar, en çok da demokrasi kavramına zarar veriyor. Avrupa değerleri diye çıkılan yolun, diğer inançların ve toplumların sembollerine yönelik en bayağı hakaretlerin savunuculuğuna çıkması çok acıdır.
"ŞAHSIMA YAPILAN HER HAKARET TÜRKİYE'Yİ DE HEDEF ALIYOR"
Son dönemde Fransa başta olmak üzere kimi ülkelerde yükselen İslam düşmanlığı, Avrupa'yı defalarca felakete sürükleyen çarpık bir zihniyetin hala devam ettiğinin işaretidir. Bir asır önce, elimizdeki kalan son vatan toprağı Anadolu'daki varlığımıza dahi tahammül edemeyenler, bugün bölgemizde aldığımız inisiyatiflere de aynı şekilde yaklaşıyor. Dini fanatizmle İslam'a ve Müslümanlara, ırkçı saiklerle Türklere ve diğer yabancılara nefret besleyenler, artık bu duygularını gizleme gereği dahi duymuyor. Şu gerçekleri gayet iyi biliyoruz, Peygamber Efendimize edilen her hakaret, tüm Müslümanları hedef almaktadır. Şahsıma edilen her hakaret, Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşlarının tamamını hedef almaktadır.
"ASLA PROVOKASYONLARA İTİBAR ETMEYECEĞİZ"
Bize yönelik saldırılar, İslam'a ve Peygamberimize olan muhabbetimizden, ülkemize ve milletimize yaptığımız hizmetlerden kaynaklanıyor. Hamdolsun milletimiz bu gerçeği gördüğü için birkaç istisna dışında yekvücut olarak inancının ve ülkesinin değerlerinin arkasında yer almıştır.
Kısır politik çıkarlar uğruna ülkelerinin ve tüm dünyanın huzurunu kaçıranlar bunun hesabını elbette vereceklerdir. Bugün bize düşen kendi davamıza sıkı sıkıya sarılmaktır. Bunu da inancımızın ve kültürümüzün özünde var olan vakarla, dirayetle, soğukkanlılıkla yapacak, asla provokasyonlara itibar etmeyeceğiz.
"KRİZ YÖNETİMİ İLE KENDİMİZİ AYRIŞTIRDIK"
Ekonomimizi, bir yandan koronavirüs salgınının yol açtığı sıkıntılara bir yandan da maruz kaldığımız saldırılara karşı ayakta tutuyoruz. İstihdamı korumak ve ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı yalnız bırakmamak için 40 milyar liralık karşılıksız nakit desteği sağladık. Üretimi sürdürmek, esnafı ve sanatkarı ayakta tutmak, ihracatı geliştirmek için görülmemiş kredi ve vergi teşvikleri devreye soktuk.
Yakın çevremiz başta olmak üzere tüm dünya salgının yeni dalgalarıyla sarsılırken Türkiye, güçlü sağlık altyapısı ve dirayetli kriz yönetimi ile bu süreçten kendini ayrıştırmayı başarmıştır. Böyle zamanda doğru stratejiler, cesur kararlar ve çok çalışmak, çok büyük atılımların da fırsatıdır. Ülkemizi siyasi ve diplomasi alanında kuşatmaya kalktılar, istiklalimize ve istikbalimize canımız pahasına sahip çıkarak karşılık verdik.
"OYUNLARI BİR BİR BOZULUYORUZ"
Ülkemizi savunma sanayiinde kuşatmaya kalktılar, kendi savunma sanayimizi kurarak karşılık verdik. Ülkemizi ekonomi alanında kuşatmaya çalışanlara cevabımızı da yeni bir ekonomik kurtuluş savaşı ile veriyoruz. Bölgemizdeki krizlerin ve salgının etkileri, bütün bunların sebebiyle belki tam görülemiyor ama emin olun ekonomide en az siyasi özgürlüğümüzü sağlama, en az yerli ve milli savunma sanayiini kurmak kadar önemli adımlar atıyoruz.
Yıllarca bu ülkeyi faiz, kur, enflasyon şeytan üçgenine sıkıştırarak cari açığını yüksek maliyetli borçlanma ile kapatarak sömürenlerin, bütün bunların oyunlarını birer birer bozuyoruz. Artık yolun sonuna geldiklerini görenlerin, tüm güçleriyle saldırmalarının sebebi işte budur. Ekonomide gerçekleştirmekte olduğumuz büyük yapısal değişim, en az kapitülasyonların kaldırılması kadar tarihi anlama sahiptir.
"BİRAZ DAHA SABIR BİRAZ DAHA METANET..."
Allah'ın yardımı ve milletin desteğiyle 2023 yılına kadar bu sürecin tamamlanmasıyla diğer alanlarla birlikte ekonomide de bambaşka bir Türkiye'yi milletin hizmetine sunacağız. Bunun için milletimizden biraz daha sabır, biraz daha metanet, biraz daha gayret bekliyorum.
Ülkemizin fiziki altyapısını, 81 vilayeti ile baştan sona milletimizle birlikte yeniledik. Temel hizmet alanlarında örnek bir Türkiye'yi milletimizle birlikte kurduk. İnşallah bugün yürüttüğümüz tarihi mücadeleyi de yine milletimizle, gençlerle, hanım kardeşlerimle birlikte vereceğiz ve beraberce zafere yürüyeceğiz. Bunun için öncelikle birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkmamız gerekiyor. Biz birbirimizi para, pul, makam, mevki için değil sadece ve sadece Allah için sevmenin bahtiyarlığına ereceğiz. İşte bunu sağlarsak diğer tüm meselelerin üstesinden zaten geliriz.