Cumhurbaşkanı Erdoğan başkent Atina'daki resmi temaslarının ardından Gümülcine'ye geldi. Burada yaptığı konuşmada Erdoğan, "AB içerisinde Yunanistan’ın destekleri var. Aynı şekilde NATO’da da biz Yunanistan bir ara çıkmıştı, ondan sonra biz destekledik ve tekrar NATO’ya Yunanistan kabul oldu. Bu dayanışmamızı geliştirmemiz lazım. Bunda bir engel olduğunu görmüyorum. İşte şu anda burada sevgili vatandaşlarımızın, gençlerin dayanışması birliği beraberliği çok önemli" dedi. Erdoğan, Yunanistan parlamentosundaki 4 Türk vekile de büyük görevler düştüğünü söyledi.
Yunanistan'ın başkenti Atina'daki resmi temaslarını tamamlayan ve özel uçak "TUR" ile Dedeağaç Havaalanı'na gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Yunanistan Dışişleri Bakan Vekili Yorgos Katrungalos ile Dışişleri Bakan Yardımcısı Yannis Amanitidis tarafından karşılandı. Erdoğan, daha sonra karayoluyla Gümülcine'ye geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Gümülcine'ye geldi.
Erdoğan burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Daha önce Başbakan olarak geldim, şimdi de Cumhurbaşkanı olarak buraya gelmek tekrar bana nasip oldu. Tabi siz soydaşlarımla bir arada olmak benim için gerçekten çok ama çok anlamlı. Sizler burada özellikle topraklarınızda, kimliğinizde, kişiliğinizde bir varlık mücadelesini verdiniz. Sizleri bundan dolayı kutluyorum, tebrik ediyorum.
Dün Sayın Cumhurbaşkanı ile ikili heyetler arası güzel görüşmelerimiz oldu. Daha sonra sayın Başbakan ile aynı şekilde ikili ve heyetler arası güzel görüşmelerimiz oldu. Akşam sayın cumhurbaşkanının onurumuza verdiği yemekte bir arada olduk. Temennim şudur, bizler büyüklerimizin ifadesiyle hep komşu diye tanımladık. Yunanistan bize komşu, Türkiye Yunanistan’a komşu. Türkiye ile Yunanistan arasında bu sıkıntıların aşılması, 150 bine yakın soydaşımız var burada. Siz soydaşlarımız Türkiye – Yunanistan arasında birer köprüsünüz, biz sizi böyle görüyoruz. Şu anda parlamentoda 4 milletvekilimiz var, 3+1. Bu dört milletvekilimizin parlamentoda çok şeyler yapması gerek. Sizlerin sorunlarını dile getirmesi lazım. Orada bazı adımların atılması lazım.
Ben dün bazı sorunları dile getirdim, belki izlemişsinizdir. Temennim odur ki gerek sayın cumhurbaşkanı, gerekse sayın başbakan bu sorunları da bir an önce çözmek suretiyle bütün bölgedeki soydaşlarımızın da ister Türk, ister Pomak olsun hep birlikte bu sorunların giderilmesi bence Yunanistan’daki birliği beraberliği dayanışmayı çok daha güçlendirecektir.
'ÜLKEMDEKİ RUM VATANDAŞLARLA BİR SORUN YOK'
Ülkemdeki Rum vatandaşlarla bir sorun yok. Örneğin daha önce el konulmuş olan, Rum vatandaşlarımıza ait gayrimenkullere yönelik onları iadeleri istikamette yasa çıkararak kah bedelleri ödendi, kah bunların teslimi yapıldı. Bütün bu gayrimenkuller hak sahibinindir dedik verdik. Şunu söylemem lazım. İnancına güvenen, inanç hürriyetinden korkmaz.
AB içerisinde Yunanistan’ın destekleri var. Aynı şekilde NATO’da da biz Yunanistan bir ara çıkmıştı, ondan sonra biz destekledik ve tekrar NATO’ya Yunanistan kabul oldu. Bu dayanışmamızı geliştirmemiz lazım. Bunda bir engel olduğunu görmüyorum. İşte şu anda burada sevgili vatandaşlarımızın, gençlerin dayanışması birliği beraberliği çok önemli.
Gençler size tavsiyem şu. Bir, İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif’ten. “İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum? Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işde gerek. Lafı bol, karnı geniş soyları taklid etme; Sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek.
Şimdi de ben kendi tavsiyemi yapıyorum: Oku, düşün, uygula, neticelendir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Gümülcine'de konuştu. Erdoğan Lozan Anlaşması'na değinerek, "Atanmış müftüyle işi ilerletme sorunu var, bunun Lozan'da yeri yok. Biz kendi ülkemizde böyle bir durum yok. Niçin bizim baş müftümüz atama yöntemiyle geliyor? Biz Lozan'ı gündeme getirdiğimizde, Lozan Türkiye ile Yunanistan arasındaki bir anlaşma değildir, 11 ülke arasındaki bir anlaşmadır" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
Yunanistan ile ilişkilerimizin düzelmesine özel önem veriyoruz. Atina'da Papulos ve Çipras ile görüşmeler gerçekleştirdik. İkili ilişkilerimizin düzeltilmesinin yanında sizlerin de haklarınızı konuştuk. Her türlü imkandan yararlanmanızı istiyoruz. Bu çerçevede Avrupa Birliği kurallarının uygulanmasını bekliyoruz. Rum kökenli vatandaşlarımızın da hayat kalitelerini arttırmak için çalışmayı sürdürüyoruz. Benzer çalışmaları Yunanistan'dan da beklemenin hakkımız olduğunu düşünüyoruz.
LOZAN'DA GÜNCELLEME GEREKİYOR
Yunanintan'daki en önemli sorunlardan bir tanesi din adamları sorunudur. Atanmış müftüyle işi ilerletme sorunu var, bunun Lozan'da yeri yok. Biz kendi ülkemizde böyle bir durum yok. Niçin bizim baş müftümüz atama yöntemiyle geliyor? Biz Lozan'ı gündeme getirdiğimizde, Lozan Türkiye ile Yunanistan arasındaki bir anlaşma değildir, 11 ülke arasındaki bir anlaşmadır. Ege'nin bir kıyısı Türkiye, bir kıyısı Yunanistan, peki Japonya'nın Lozan'da ne işi var? İngiltere'nin ne işi var? 11 ülke Lozan görüşmesine katıldı. Bir güncelleme gerekir. Olaya adalar, karalar meselesi diye bakmaya gerek yok.
BİZ BUNU UYGULAMIYORUZ
Eğitim-öğretim meselesi, baş müftülük meselesi... Bizim ülkemizde böyle bir sıkıntı yok. Patrik yurtdışına çıkmak istese, Eyüp Kaymakamlığı'na gitmesi gerekir, ama biz bunu uygulamıyoruz. Endişeyle birbirimize bakmanın anlamı yok. Bunları kaldıralım. Birbirimize güvenle bakalım. Bizde Pomak da var, Roman da var. Bizim ortak paydamız İslam'dır, Müslüman'dır. Dolayısıyla biz biriz, beraberiz. Yaradılanı, Yaradan'dan ötürü sevdik biz. Birileri bunun aksini iddia ediyorsa, kendisini çekeriz.