Eski Yargıtay Onursal Üyesi Seyfettin Çilesiz’in, ‘gerçek dışı’ verilerle enflasyonu düşük göstererek milyonlarca çalışan ve emekliyi mağdur eden TÜİK hakkında açtığı davada, TÜİK’in ‘şeffafız’ savunması yeterli bulunmayarak ikinci kez savunma istendi. ‘Veri karartma’ talebini reddeden 8 bölge müdürünün de bir gecede görevden alındığı ortaya çıktı.
ASILSIZ VERİYİ REDDENLER GÖREVDEN ALINDI
Asgari ücretin, emekli maaşlarının ve milyonlarca çalışanın refah düzeyini belirleyecek enflasyon sepetini oluştururken verilerle oynayan TÜİK’in yargılandığı Ankara 6. İdare Mahkemesi’ndeki davanın ikinci duruşmasında yeni bir skandal daha ortaya çıktı. İlk duruşmada ‘Zamları biz yapmıyoruz, istatistiki veri hazırlıyoruz, şeffaf bir kurumuz” savunması yapan TÜİK’ten mahkeme ikinci kez savunma isterken, Çilesiz’in avukatından ‘asılsız veri girişi’ni reddeden TÜİK’in 8 bölge müdürünün bir gecede görevden alındığı iddiası geldi.
MİLYONLAR MÜDAHİL OLDU TANIK ESKİ TÜİK BAŞKANI
Avukat Gündoğan, verileri karartma iddiasının yanısıra 2022’den beri sepetteki ürünleri de açıklamayan TÜİK’ten şikayetçi milyonların davaya müdahil olduğunu söyleyerek, davaya tanık olarak eski TÜİK Başkanı Birol Aydemir’i gösterdiklerini açıkladı. Ve şu çarpıcı iddiada bulundu: “Birol Aydemir, hukuka aykırı veri girişini örneklerle anlattı. Mesela Tunceli’de bir ceket 800TL, İstanbul’da bin 500, Ankara’da bin lira. TÜİK bölgedekilere ‘Düşük olan veriyi gireceksiniz’ diyor. Bunu kabul etmeyen 8 bölge müdürünü de bir gecede görevden alıyor.”
TÜİK ‘ŞAİBELİ ENFLASYON’ DAVASINDA SAVUNMA YAPACAK
Enflasyon verilerinin güvenilir olmadığı ve milyonlarca vatandaşın mağdur edildiği gerekçesiyle pek çok siyasi parti ve dernek TÜİK hakkında suç duyurusunda bulundu. Eski Yargıtay Onursal Üyesi emekli Seyfettin Çilesiz de TÜİK’e enflasyon verilerinin düzeltilmesi için başvurmuştu. Çilesiz’in emeklilerin düşük zam aldığı gerekçesiyle açtığı davada gelişme yaşandı. Ankara 6’ncı İdare Mahkemesi, TÜİK’ten ikinci kez savunma istedi.
Verilerinin şeffaflığı sık sık tartışılan Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) enflasyon rakamlarının güvenilir olmadığı ve milyonlarca vatandaşın bu yüzden mağdur edildiği gerekçesiyle pek çok siyasi parti ve dernek suç duyurusunda bulundu. Kurum iddaları redderken, mahkeme kararlarını da uygulamadı. Eski Yargıtay 7. Ceza Dairesi Onursal Üyesi emekli Seyfettin Çilesiz de TÜİK’e enflasyon verilerinin düzeltilmesi için başvurmuştu. Çilesiz’in emeklilerin düşük zam aldığı gerekçesiyle açtığı davada gelişme yaşandı. Ankara 6’ncı İdare Mahkemesi, TÜİK’ten ikinci kez savunma istedi. TÜİK ise Mahkemeye sunduğu 85 sayfalık ilk savunmasında, kurumun sadece istatistik bilgilerini hazırladığını, zamları yapmadığını, bu yüzden kuruma yönelik dava açılamayacağı iddiasında bulunarak ‘incelenmeksizin reddedilmesi’ talebinde bulunmuştu. TÜİK’in ilk savunmasına karşı 14 Aralık’ta Seyfettin Çilesiz’in avukatı Ali Erdem Gündoğan, Ankara 6’ncı İdare Mahkemesi’ne cevap dilekçesi göndererek, mahkemeden yargılamanın duruşmalı yapılması talebinde bulundu. Çilesiz’in avukatı Ali Erdem Gündoğan TÜİK’in birinci savunmasını verdiğini hatırlatarak “TÜİK, Mahkemenin istediği madde sepeti ile ilgili bilgi ve belgeleri vermemişti. Biz de birinci savunmaya karşı cevap dilekçemizi verdik” dedi. Gündoğan, “TÜİK’ten madde sepeti ile ilgili bilgi ve belgelerin tekrar istenmesinin, yargılamanın duruşmalı olarak yapılmasını, duruşmada Eski TÜİK Başkanı Birol Aydemir’in tanık olarak dinlenmesini talep ettik. Birol Aydemir, Seyfettin Çilesiz’in tanığı olarak duruşmada dinlenecek” dedi.
MAHKEMEYE GEREKLİ VERİLER VE BİLGİLER VERİLMEDİ
Erdem Gündoğan, Ankara 6’ncı İdare Mahkemesi’ne cevap dilekçesi göndererek, mahkemeden yargılamanın duruşmalı yapılması talebinde bulundu. Cevap dilekçesinde, “TÜİK savunmasında, TÜFE sepetinde yer alan mal ve hizmetlerinin endeks sepeti ve ağırlıklarının her yıl güncellendiğini, TÜFE’de 2024 yılı itibariyle 81 ilin tamamı ve 227 ilçe kapsamında 28 bin 852 işyeri, 5246 konuttan (kira), 406 madde, 913 madde çeşidi için her ay yaklaşık 608 bin 594 fiyat derlemesi yapıldığını açıklamış fakat bu açıklamış olduğu verilerin içinde madde sepetinde nelerin olduğu ile madde fiyatları ve ağırlıkları konusunda herhangi bir bilgi verilmemiştir. Davalı kurumun şeffaf olduğu iddiasını kabul etmiyoruz. Davalı kurum anayasal bir kurum olup, tüm vatandaşları ilgilendiren enflasyon oranının nasıl ve hangi yöntemle hesaplandığı konusunda tüm veri ve bilgileri mahkemeye vermek zorundadır. Bu bilgiler verilmemiştir. Dolayısıyla davalı idarece sayın mahkemeye sunulmayan madde sepetindeki bilgi ve verilerin bağımsız bilirkişilerce incelenmeden davanın esası çözülemeyeceğinden bu nedenle davalı kurumun mahkemenin istemiş olduğu davanın esasına etkili bilgi ve verileri mahkemeye vermemesi davanın haklılığını göstermektedir” denildi.
PİNPON TOPU VE BAKIR TELİNE YALANLAMA
TÜİK, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in enflasyon sepetinin içinde pinpon topu ve bakır çubuğun yer aldığı yönündeki iddialarını yalanladı. Yazılı bir açıklama yapan TÜİK, Özel’in kamuoyunu yanıltıcı nitelikte yanlış bilgiler verdiğini kaydetti. “Pinpon topu ve bakır çubuk Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) madde sepetinde yer almamakta olup bu ifade gerçeği yansıtmamaktadır” dedi. Özel, “TÜİK’in hesabına göre enflasyon yüzde 50. Ben TÜİK’in enflasyon hesabını asgari ücret konuşulurken hiç kabul etmiyorum. Çünkü asgari ücretli TÜİK’in pinpon topunu yemiyor, çocuğu kalem istediğinde bakır çubuk vermiyor ona. TÜİK, enflasyonu bunlarla hesaplarken asgari ücretlinin enflasyonu, ev kirası, zorunlu gıda harcamaları, elektrik, su, haberleşme giderleri” demişti.
KURUMUN ESKİ BAŞKANI AYDEMİR TANIK OLARAK DİNLENECEK
Eski TÜİK Başkanı Birol Aydemir’in tanık olarak dinlenmesini talep ettiklerini belirten avukat Erdem Gündoğan, “Birol Aydemir, Seyfettin Çilesiz’in tanığı olarak duruşmada dinlenecek” dedi. Neden Birol Aydemir? Birol Aydemir kendisini, ‘son bağımsız TÜİK Başkanı’ olarak tanımlıyor. Aydemir’in iddiaları şu şekilde: “TÜİK daha önceden madde sepetindeki ve bölgelerdeki tüm bilgileri açıklıyordu. 2022’nin Nisan ayından sonra bu bilgi ve belgeleri açıklamayı durdurdu. Bölgeleri de durdurdu. Bölgelerdeki verilerin hukuka aykırı olarak girildiğini söylüyor. Mesela Tunceli’de bir ceket 800 lira, İstanbul’da 1500 lira, Ankara’da bin lira, İzmir’de 1300 liraysa tüm bölgelerdeki düşük olan veriyi gireceksiniz. Yani Tunceli’deki 800 lira olan ceketi gireceksiniz. Bunu kabul etmeyen 8 bölge müdürünü de bir gecede görevden alıyorlar.”
‘FER'İ MÜDAHİL OLARAK KATILAN MİLYONLAR VAR’
Davaya çok fazla katılan dernek ve federasyon olduğunu belirten avukat Erdem Gündoğan şu ifadeleri kullandı: “Şu anda Seyfettin Çilesiz’in yanında davaya fer'i müdahil olarak katılan milyonlar var. Dava takip ediliyor. Emekliler davayı çok sıkı takip ediyorlar. Bir umut oldu emekliler için. Sürekli bizi de arıyorlar, bilgi istiyorlar. Biz de kendilerine veriyoruz. Davaya katılacak olan daha pek çok dernek var. Türkiye Emekliler Partisi de katılacağını beyan etti. Yine Türk Tabipleri Birliği de davaya katılacağını söyledi. Şu anda davanın milyonlarca davacısı var. Türkiye tarihinde bir ilk. Duruşmaya hem Seyfettin Çilesiz, hem Birol Aydemir hem de müdahil olan dernek ve federasyonlarla birlikte katılacağız.”
YARGI KARARINA RAĞMEN MADDE SEPETİ AÇIKLANMIYOR
TÜİK enflasyon hesaplamasının temelini oluşturan madde sepeti ortalama fiyat listesini açıklamayı, 3 Haziran 2022’de durdurmuştu. Bunun üzerine Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), ile TÜİK arasında yaklaşık iki yıl süren bir hukuk mücadelesi başlamıştı.Yargı kararı DİSK lehine sonuçlansa da TÜİK karara uymadı. Ankara 6. İdare Mahkemesi DİSK’i haklı buldu. Hatta TÜİK temyiz davasını da kaybetti. Ama TÜİK her seferinde fiyat listesini yayımlamayı ve DİSK’e vermeyi farklı gerekçelerle reddetti. Tüm bunlar üzerine DİSK, kesinleşmiş mahkeme kararına uymayan TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya ile TÜİK Başkan Yardımcıları İbrahim Demir, Furkan Metin, Abdullah Yüksel, Aydın Keskin Kadıoğlu ve Tuğba Değirmenci hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu, DİSK’in TÜİK yöneticileri hakkındaki suç duyurusunu işleme koymadı.
TÜRKİYE’DE EV ALMAK İÇİN 52 YIL ÇALIŞMAK GEREKİYOR
Dünyada ev almanın en zor olduğu ülkeler sıralamasında Türkiye sondan ikinci sırada yer alıyor. Türkiye’de bir ailenin ev sahibi olabilmesi için 631 maaşla 52 yıldan fazla birikim yapması gerekiyor. Raporun en dikkat çeken yönü diğer masraflar hesaba katılmadığında bile Türkiye’deki tablo alarm verici bir seviyede.
Türkiye’de son 20 yılda rekor kıran enflasyonla beraber alım gücünün erimesiyle ev almak hayal oldu. Ev sahibi olmanın giderek zorlaştığı günümüzde, BestBrokers.com’un yayınladığı son rapor, dünya genelinde bir ev satın almanın ülkeden ülkeye ne kadar büyük farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor. Türkiye, 62 ülke arasında yapılan sıralamada, bir ailenin ortalama gelirle bir ev satın alması için gereken süre bakımından 631 maaşla sondan ikinci sırada yer aldı. Bu, bir Türk ailesinin ev sahibi olabilmesi için tam 52 yıldan fazla bir süre boyunca birikim yapması gerektiği anlamına geliyor. Raporda, Türkiye’nin hemen altında yer alan Nepal, bir ailenin bir ev satın alabilmesi için 684 maaşa ihtiyaç duyulduğunu belirterek sıralamanın en sonunda yer aldı. Her iki ülke de, ekonomik koşulların etkisiyle ev sahibi olmanın büyük bir mücadeleye dönüştüğü ülkeler olarak öne çıkıyor. Ev satın almanın en uygun olduğu ülke Güney Afrika olarak belirlendi. Güney Afrika’da bir aile, 100 metrekarelik bir mülk satın almak için ortalama maaşının sadece 71 katına ihtiyaç duyuyor. Bu durum, Güney Afrika’nın küresel sıralamada zirvede yer almasını sağladı. İkinci sıradaki Amerika Birleşik Devletleri’nde ise bu süre 76 maaşa, yani yaklaşık altı yıla denk geliyor. Ancak, ABD’de eyaletten eyalete emlak fiyatlarının büyük farklılıklar gösterdiği belirtiliyor. Raporun dikkat çeken bir diğer yönü ise analizlerin sadece maaş ve emlak fiyatları üzerinden yapılmış olması. Gıda, konaklama, çocuk bakımı gibi diğer masraflar hesaba katılmadığında bile Türkiye’deki tablo alarm verici bir seviyede.
AVRUPA’DA EN UYGUN ÜLKE DANİMARKA
Avrupa’da ev satın almak için gereken süre açısından en uygun ülkeler Danimarka, İrlanda ve İsveç olarak sıralandı. Danimarka’da bir ev satın almak için 114 maaş yeterli olurken, İrlanda’da bu süre 123, İsveç’te ise 129 maaş olarak hesaplandı. Avrupa’nın en pahalı bölgelerinde bile bu süre, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu 631 maaşın çok altında kalıyor. Bununla birlikte, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya gibi bazı Avrupa ülkelerinde bu süre çok daha uzun. Çek Cumhuriyeti’nde ortalama bir ev için 297 maaş gerekiyor ki bu da bir aile için yaklaşık 25 yıla denk geliyor. Ailenin net gelirinin yalnızca yarısının biriktirilmesi durumunda bu süre 50 yıla kadar uzayabiliyor.