Ekonomi yönetiminin ‘masa başında’ aldığı kararlar piyasa şartlarında hükümsüz kalıyor. Merkez Bankası kağıt üstünde faizi yüzde 10’a indirdi. Ancak rekor seviyedeki enflasyon karşısında bankalar mevduat faizlerini yüzde 30’a kadar çıkardı. Emsali olmayan fark, dışarıdan müdahaleyle sıkıştırılan sistemin reel şartlar karşısında patlamasının kaçınılmaz olduğunu gösterdi.
DÜNYADA ARTIŞ RALLİSİ DURMUYOR MERKEZ'İN TERS YÖN ISRARI SÜRÜYOR
Dünya faizi artırırken MB'nin indirim ısrarı sürüyor. Avrupa Merkez Bankası'nın 75 puanlık artış hamlesi sonrası FED'den benzer yönde adım atılacağına dönük sinyal geldi. Faizi yüzde 10.5 seviyesine indiren TCMB ise gelecek ay için tek hane mesajı verdi. Küresel sistemin tam tersi yönde gidişin faturası patlayan enflasyonla birlikte milletin sırtına kalırken kağıt üstünde alınan kararlar da piyasada karşılık bulmuyor.
BDDK SIKIŞTIRDI TL ARAYIŞINA GİRİŞEN BANKALAR MEVDUAT FAİZİNİ ARTIRDI
BDDK'nın 'ya lira bulunduracaksınız ya da devlet tahvili alacaksınız' baskısı karşısında bankalar yerli para arayışına girdi. Bazı özel bankalar TL'nin mevduat faizini yüzde 24'e kadar artırdı. Meblağa göre bu oranın yüzde 30'lara kadar çıktığına dönük iddialar dolaşıma girdi. Enflasyon yüzde 80'leri aşarken faizi yüzde 10'da tutma ısrarıyla gelinen nokta için 'Piyasa işleyişi zorlamayla yönlendirilemiyor' değerlendirmeleri yapıldı.
Ekonomide alınan makroihtiyati önlemlerle dövizden caydırma hedeflenirken, mevduat faizlerinin artmasına neden oldu. TCMB döviz mevduat için menkul kıymet tesis oranı yüzde 3’ten yüzde 5’e çıkarırken, BDDK ise kredi kullanabilecek şirketler için daha önce 15 milyon TL olan yabancı para pozisyonu sınırı 10 milyon TL’ye çekmişti. Bu düzenlemeler sonrası bankalar TL mevduat toplama stratejisine yöneldi. Böylece bankaların TL mevduat faizi yüzde 25 ila yüzde 29’a kadar yükseldi.
Ekonomi yönetimi her fırsatta faize karşı olduğunu dile getirirken, aldığı makroihtiyati önlemler politika faizi hariç diğer faizlerin artmasına neden oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 18 Ekim’de yaptığı düzenleme ile (TCMB) döviz cinsinden mevduat için menkul kıymet tesis oranını yüzde 3’ten yüzde 5’e çıkarırken 2023’ten itibaren TL mevduatın toplam içindeki payı yüzde 50’nin altındaki bankalar için oranı yüzde 12’ye kadar artabilecek kademeli bir düzenlemeye geçti. Bankacılar düzenlemenin döviz mevduatı caydırmayı, TL mevduatın payını artırmayı hedeflediğini belirtirken ilk etki olarak bankalar önümüzdeki üç ayda 88 milyar TL daha Hazine tahvili tutmak zorunda kalacaklar. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), ise kredi kullanabilecek şirketler için daha önce 15 milyon TL olan yabancı para pozisyonu sınırı 10 milyon TL’ye indirdi.
BDDK’nın kredi piyasasını sıkılaştıracak bu yeni makroihtiyati önleminin Merkez Bankası’nın faiz indiriminin ardından gelmesi ise dikkat çekti. Tüm bu hamleler hem kredi hem de mevduat faizlerinde yönün yukarıya çevrilmesine neden oldu. Bankalar son mevduat payı düzenlemesi sonrası 10 yıllık yüzde 10 ile bono almaktansa TL mevduat toplama stratejisine döndü. Bankaların geçen hafta yüzde 15 civarında olan TL mevduat faizleri yüzde bir anfa hızla yükselerek yüzde 25’e çıktı. TL mevduat miktarı ve vadesi arttıkça bu faiz oranı yüzde 29’a kadar yükseliyor. Makroihtiyati önlemler TL’de örtülü faiz artışına neden olurken, ihtiyaç ve ticari kredi faizlerininin mevduat faizi altında kalmasına neden oldu. Ekonomistler kredi faizlerine konulan önlemlerin gelecek yıl banka kârlarında büyük düşüşlere neden olacağının altını çiziyor.
‘AYLIK YÜZDE 25-30 CİVARINDA ORAN DUYARSANIZ ŞAŞIRMAYIN’
Bankacı ve finans uzmanı Recep Atakan konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada TL mevduatı olanlara uyarıda bulunarak ‘’Bu hafta çalıştığınız bankalara fiyat sorun. Yüzde 25-30 arası aylık faiz duyarsanız şaşırmayın. Bankalar son mevduat payı düzenlemesi sonrası 10 yıllık yüzde 10 ile bono almaktansa TL mevduat toplama stratejisine döndü. Son düzenlemede TL mevduat/toplam mevduat rasyosuna yüzde 50 ve yüzde 60 eşikleri konunca rasyosu nispeten buna yakın ve altında olan bankalar (ağırlıklı özel) TL toplayıp DTH göndermeye çalışırken, KKM dolayısıyla rasyosu rahat olan bankalar ( ağırlıklı kamu) özel bankalardan çıkan DTH ı+ yüzde 3-4 aralığında toplayarak kurun seviyesi üzerinde müdahil olabilecekleri barutu topluyorlar. KKM’nin yüzde 13,5 basit faize düşmüş olması cazibesini azaltmış durumda. Kurdaki stabilite azalıp oynaklık artarsa bu daha net hissedilecek’’ ifadelerini kullandı.
TL MEVDUAT PAYI ARTMAZSA TAHVİL TUTMA ORANI YÜZDE 12’YE ÇIKABİLİR
TCMB önümüzdeki yıl için döviz mevduatın TL’ye dönüş sistemini de değiştirdi. Dövizden TL’ye dönen tutara ilişkin belirlenen oransal hedefler yıl sonunda ortadan kalkacak. Önümüzdeki yıldan itibaren bankalar TL mevduatın mevcut durumda yüzde 46-47 olan oranını yüzde 50’ye çıkarmazlarsa ek tahvil tutma yükümlülükleriyle karşılaşacaklar. Yedi puan ilave menkul kıymet tesisi TL mevduatın toplam mevduat içindeki payına göre gerçek ve tüzel kişi için ayrı ayrı yüzde 50 altında kalan bankalar için uygulanacak. Bu düzenleme daha önce dövizden TL’ye dönüşüm oranı yüzde 5’in altında kalan bankalar için yedi puan ilave menkul kıymet tesisi idi. Bu da oranı tutturamayan bankalar için yüzde 12 menkul kıymet tesisi anlamına geliyor. TL mevduatın toplam mevduat içindeki payına göre gerçek ve tüzel kişi için ayrı ayrı yüzde 50-60 bandında kalan bankalar için ise iki puan ilave menkul kıymet tesisi uygulanacak. Bu düzenlemeye göre önümüzdeki yıl TL payı yüzde 60 üzeri bankalarda ise oran yüzde 5 kalacak.
DÜNYA ARTIŞTA TCMB İNDİRİMDE KARARLI
Dünya faizi artırırken Merkez Bankası’nın indirim ısrarı sürüyor. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 75 puanlık artış hamlesi sonrası Avrupa Merkez Bankası’nın şahin yöneticilerinden Klaas Knot, bankanın bir sonraki hamlesinin 50 ile 75 baz puan arasında bir artış olacağını işaret etti. Klaas Knot, Pazar günü ülkesi Hollanda’da bir televizyon kanalına verdiği söyleşide ECB’nin bir sonraki hamlesinin 50 ile 75 baz puan arasında bir artış olabileceğini söyledi.Knot, bir sonraki toplantıda da önemli düzeyde bir adım atacaklarını belirtti. Knot, ECB’nin enflasyonla mücadelesi konusunda “Henüz devre arasına bile gelmedik” ifadelerini kullandı.ECB’nin yanı sıra ABD Merkez Bankası’ndan da (FED) benzer yönde adım atılacağına dönük sinyal geldi. Üst üste faiz artırımlarına devam eden FED’in kasım ayında da faiz artışı yapacağına kesin gözüyle bakılıyor. ABD’de kısa vadeli bonolardan çıkış hızlanırken, uzun vadeli tahvillere talep artmaya devam ediyor. Faizi yüzde 10.5 seviyesine indiren TCMB ise gelecek ay için tek hane mesajı verdi. Küresel sistemin tam tersi yönde gidişin faturası patlayan enflasyonla birlikte milletin sırtına kalırken kağıt üstünde alınan kararlar da piyasada karşılık bulmuyor.
NEBATİ: ENFLASYONU DÜNYADAKİ GİBİ ALGILAMIYORUZ
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Arab News’a verdiği söyleşide Aralık ayında enflasyonun yavaşlayacağını ve gelecek yıl için yüzde 25 enflasyonun hedeflendiğini ifade ederek, bu konuyu çözme hususunda kararlı olduklarını belirtti. Türkiye’de geçen yıldan itibaren emtia fiyatlarının yanı sıra nakliye maliyetleri ve enerji fiyatlarının artması nedeniyle enflasyonun yükseldiğini dile getiren Nebati, “Enflasyonla mücadele için insana odaklandık. Büyüme istiyoruz ama insanların işini kaybetmesini istemiyoruz. Üretim ve verimliliğin devam etmesini istiyoruz. Enerji fiyatlarının üzerindeki baskı azaldığı için şanslıyız. Enflasyonu dünyadaki gibi algılamıyoruz. Bunu insan temelli bir yaklaşımla görüyoruz. İnsanların işini kaybetmesini istemiyoruz. İşlerini kaybetmemeleri için elimizden geleni yapacağız’’ dedi. Tarım ürünleri fiyatlarının düştüğünü anlatan Nebati, geçen yılki Döviz ataklarının enflasyona olan etkisinin azaldığına dikkati çekti.