İktidarın ekonomi politikasına art arda tepkiler gelmeye devam ediyor. TÜSİAD da bir açıklama yayımlayarak mevcut politikanın ekonomide güvensizlik ve istikrarsızlık ortamı oluşturduğunu belirterek 'İktisat bilimi kurallarına hızla dönülmesinin gereği açıktır' dedi. TÜSİAD açıklaması, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun telefonunun ardından geldi.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), AK Parti'nin faizi indirerek, enflasyonu düşürmeyi planlayan ekonomi politikasını eleştiren bir açıklama yayımladı. "Kabul görmüş, iktisat bilimi kurallarına dönülmeli" denilen açıklamada döviz kurlarındaki yükselişten ihracatçıların dahi fayda sağlayamadığı belirtildi.
İş dünyasından birer birer ekonomi politikalarına ilişkin eleştiriler gelmeye devam ediyor. Dün İSO Başkanı Erdal Bahçıvan “Dün faiz indirimine giden Merkez Bankası’nın, bugün elindeki kıymetli döviz kaynaklarını piyasaya sürmesini şaşkınlıkla izliyoruz” demişti. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da "acil önlemler alınmasını ve öngörülebilirliğin temin edilmesini bekliyoruz" çağrısında bulunmuştu.
Ekonomi politikasına bir tepki de ülkenin en büyük işveren örgütü TÜSİAD'tan yapıldı. TÜSİAD'ın açıklamasının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun telefonunun ardından gelmesi dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, TÜSİAD'a Başkanı Simon Kavlovski'yi aradığını belirterek, "Aklî melekelerini kaybetmiş bir şahsın ülkeyi intihara sürüklemesini mi seyredeceğiz? Herkes konuşmalı artık, herkes" dediğini aktarmıştı.
TÜSİAD'tan yapılan açıklamada, "Son dönemde yaşadığımız istikrarsızlıklar sonucunda, denenmekte olan ekonomi programıyla amaçlanan sonuçlara erişilemeyeceği netleşmiştir" ifadelerine yer verildi.
'ATILAN ADIMLAR GÜVENSİZLİK VE İSTİKRARSIZLIK OLUŞTURDU'
TÜSİAD'tan yapılan açıklama şu şekilde:
"TÜSİAD olarak, bu iktisadi çerçeve çizilmeden evvel de, süreç devam ederken de, erken faiz indirimi ile oluşan politikaların istikrarsızlık yaratacağına dair görüşlerimizi hem kamu kurumları hem de kamuoyuyla pek çok kez paylaştık. Bu sürecin TL’de şiddetli değer kaybı, enflasyonda hızlanma, yatırımları, büyümeyi, istihdamı baskılama ve en önemlisi ülke olarak fakirleşmemizle sonuçlanma riskini vurgulamıştık.
Nitekim, yeni iktisadi tercihler kapsamında atılan adımların ardından güvensizlik ve istikrarsızlık ortamı oluşmuştur. Özellikle yurt içinde dövize olan talebin şiddetli ölçüde yükseldiğini, bunun da var olan tüm ekonomik dengeleri bozduğunu görmekteyiz.
'İHRACATÇILAR DAHİ ZARAR GÖRÜYOR'
İzlenen ekonomi politikası yalnızca iş dünyası için değil, tüm vatandaşlarımız için yeni ekonomik sorunlar yaratmaktadır. Uzun dönemde de çok daha büyük yapısal problemlere yol açma riski artmıştır. En fazla faydalanması beklenen ihracatçılarımız dahi bu ortamdan zarar görmektedir.
'KURUMSUZLAŞMA' VURGUSU
Tüm bunların sonucunda, son dönemde ekonomide oluşan hasarın tespitini yapıp öncelikle serbest piyasa işleyişi çerçevesinde, tüm paydaşların desteğinin alındığı, genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmesinin gereği açıktır.
Ülkemizde 'kurumsuzlaşma' sorununa daha önce de işaret etmiş, kalkınmamız için gerekli yaklaşımı 'Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa: İnsan, Bilim, Kurumlar' adlı çalışmamız ile kamuoyuyla paylaşmıştık. Ülke ekonomimize fayda sağlayacak, öngörülebilirliğin, yatırım ortamının ve kalkınmanın önünü açacak kural bazlı politikaları hayata geçirmeliyiz. Kurumların ve kuralların kapsayıcı ve etkin şekilde güçlendirilmesi başta olmak üzere atılacak adımlar ülkemizde güven ortamının oluşması için elzemdir.
TÜSİAD olarak bu istikamette atılacak doğru adımlara katkı vermeye hazırız."