Merkez Bankası, döviz kurlarında görülen 'sağlıksız fiyat oluşumları' nedeniyle çarşamba günkü müdahalenin ardından, piyasaya satım yönünde bir kez daha doğrudan müdahale etti.
Döviz kurlarındaki yükselişin devam etmesi üzerine Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasından (TCMB) piyasaya ikinci doğrudan müdahale geldi. Merkez Bankası piyasaya yaptığı doğrudan müdahaleyi yine tek cümlelik açıklama ile kamuoyuna duyurdu.
Açıklamada, "Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir. Kamuoyunun bilgisine sunulur" denildi. Açıklamada başka bir detay yer almadı.
Doğrudan Döviz Müdahalesine İlişkin Basın Duyurusu: https://t.co/ujJ1DKgvLw
— Merkez Bankası (@Merkez_Bankasi) December 3, 2021
7 YIL SONRA İLK MÜDAHALE 2 GÜN ÖNCEYDİ
Merkez Bankası, kayıtlara göre 7 yıl sonraki ilk döviz müdahalesini 1 Aralık 2021 yani iki gün önce gerçekleştirmişti.
Merkez Bankası web sitesine göre, iki gün önce gerçekleştirilen müdahaleden önce en son doğrudan döviz müdahalesi 23 Ocak 2014 tarihinde yapılmış. Merkez Bankası doğrudan döviz müdahalelerini aynı gün kamuoyuna duyuruyor, tutarlar ise müdahalenin yapıldığı tarihten 15 işgünü sonra yayınlanıyor.
İLK MÜDAHALE ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARINDAN SONRA
Merkez Bankasının ilk müdahalesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, TRT kanallarının ortak yayınında ekonomiye dair açıklamaları sonrası döviz kurunda yeni zirve yaşanmasının ardından gelmişti.
Erdoğan, "Faizi düşürmek suretiyle biz yatırım, istihdam, üretim,ihracat ve büyüme... Bu dört tane ana başlık bize büyümeyi getirecek. Bizim tahminimiz asgari 10, ama 10'un üzerine de çıkabilir. Yıl sonu itibariyle enflasyonda da kendisini zaten gösterecek. Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faizi şu anda düşürüyoruz, enflasyonun da inşallah düştüğünü hep birlikte göreceğiz" demişti.
'KUR-FAİZ SPEKÜLASYONUYLA KARŞI KARŞIYAYIZ'
Yüksek enflasyona rağmen faiz indirmekte kararlı olduğunu bir kez daha vurgulayan Erdoğan, şu sözleri kaydetmişti:
"Özellikle Türkiye, ne zaman yüksek faiz kıskacından çıkmak için adım atmışsa döviz kuru üzerinden manipülatif bir baskıyla hep karşı karşıya kalmıştır. Ülkemizin bu yolla bir cendereye sokulmak istenmesi bizim tarafımızdan engellenmiştir. Biz buna müsaade etmeyeceğiz.
Kur-faiz spekülasyonuyla karşı karşıyayız. Dolayısıyla bu spekülasyonu ancak biz engelleriz. Yüksek faiz kazancı için kısa vadeli olarak ülkeye giren fonlar var -sıcak para diyoruz buna- ve bu sıcak para döviz kurunu geçici olarak düşürebilir. Ama bizim için bu ideal olan değildir. Bir süre sonra, bu fonlar yüksek faiz kazancını alıp düşük kurdan tekrar dövize dönerken kur yeniden yükselir. Yükselen kuru düşürmek için her seferinde daha yüksek faiz vermek gerekir. Sürekli tekrarlanan bu süreç ülkenin kaynaklarını küresel sermayeye aktaran ve ekonomiyi bağımlı hale getiren bir kısır döngüdür" diye sürdüren Erdoğan, "Biz de 'kur-faiz-enflasyon sarmalında yaşamayacağız' diyoruz ve yatırımı, üretimi engellemelerine de müsaade etmeyeceğiz."
FAİZ KARARI 16 ARALIK'TA
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın düşük faizde ısrar etmesi nedeniyle Merkez Bankası, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranınında son üç ayda 400 baz puan indirim yaptı. Bu süreçte Türk Lirası dolar ve euro karşısında tarihi değer kaybı yaşamaya devam ediyor.
Para Politikası Kurulu 16 Aralık’ta yılın son toplantısını yapacak. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu dün ekonomistlerle yaptığı toplantıda "Faiz indirimi için sınırlı alan kaldı ve bu alanı büyük ölçüde bitirdiğimizi düşünüyorum" ifadelerini kullanmıştı.