KKM’de vergi avantajının kaldırılmasıyla birlikte, şirketler döviz mevduatlarına yeniden yöneldi. Bireylerin döviz talebi düşerken, tüzel kişilerin döviz hesapları hızla artış gösterdi. Geçen hafta bireylerin döviz mevduatları 251 milyon dolar azalırken, tüzel kişilerin döviz mevduatları 1,1 milyar dolar arttı.
Temmuz ayında Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminde vergi avantajının kaldırılmasıyla birlikte, şirketlerin döviz mevduatlarına yönelimi hızla arttı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 6 Eylül tarihli verilerine göre, tüzel kişilerin döviz hesapları parite etkisinden arındırıldığında 1,1 milyar dolar artış kaydederken, gerçek kişilerin döviz mevduatlarında ise 251 milyon dolarlık bir düşüş yaşandı. Bu değişiklik, ekonomi çevrelerinde dikkatle izleniyor.
ŞİRKETLERİN DÖVİZ MEVDUATLARINDA YÜZDE 15 ARTIŞ
Vergi avantajının kalkmasıyla birlikte temmuzun ilk haftasında 2 trilyon 36 milyar 948 milyon TL seviyesinde olan şirketlerin döviz mevduatlarının büyüklüğü, eylülün ilk haftasına kadar geçen iki aylık sürede yaklaşık yüzde 15 oranında artarak 2 trilyon 330 milyar 634 milyon TL’ye ulaştı. Uzmanlar, bu artışın özellikle dövizle ödeme yapmak zorunda olan şirketlerin, kur riskine karşı kendilerini koruma refleksiyle dövize yönelmesinden kaynaklandığını belirtiyor.
DÖVİZ MEVDUATINA YÖNELİMİ SINIRLANDIRMA ÇABALARI
Dünya'dan Birol Bozkurt'un haberine göre; ekonomi yönetimi, tüzel kişilerin dövize olan talebini sınırlandırmak amacıyla çeşitli adımlar atsa da bu çabaların kısa vadede etkili olup olmayacağı merak konusu. KKM’den Türk Lirası mevduata geçiş için daha önce gerçek kişiler için getirilen toplam hedefte hesaplamaya tüzel kişilerin de dahil edilmesi, bu doğrultuda atılan önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor. Ancak, bu değişikliğin tüzel kişiler tarafından gelen döviz talebini ne ölçüde sınırlayacağına dair belirsizlik sürüyor.
KKM’DE SON 10 HAFTANIN EN YAVAŞ DÜŞÜŞÜ
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, KKM sisteminde 6 Eylül haftasında 19,7 milyar TL’lik bir düşüş yaşandı. Bu düşüş, son 10 haftanın en yavaş gerilemesi olarak kayıtlara geçti. KKM bakiyesi, bu düşüşle birlikte yüzde 1,2 oranında azalarak 1 trilyon 574 milyar 752,4 milyon TL seviyesine indi. Bu durum, KKM’nin toplam mevduatlar içindeki payının yüzde 9,1’e gerilediğini gösteriyor.
ŞİRKETLER YABANCI PARA KREDİLERİNE YÖNELİYOR
Şirketlerin dövize olan ilgisi sadece mevduatlarla sınırlı kalmıyor. Yabancı para cinsinden kredi kullanımında da belirgin bir artış yaşanıyor. Temmuz başında 4,9 trilyon TL düzeyinde olan yabancı para kredi hacmi, eylülün ilk haftasına kadar geçen sürede yüzde 10’a yakın bir artış göstererek 5,4 trilyon TL’ye ulaştı. Bu eğilim, faiz avantajı ve döviz kurundaki stabil seyre bağlanıyor.
YABANCI YATIRIMCILAR HİSSE VE TAHVİL SATIŞINDA
Yabancı yatırımcılar da döviz pozisyonlarını yeniden gözden geçiriyor. TCMB’nin 6 Eylül haftasına ilişkin verilerine göre, yabancılar hem hisse senedi hem de tahvilde satış gerçekleştirdi. Yurt dışı yerleşikler hisse senetlerinde 50,6 milyon dolarlık, tahvillerde ise 863,7 milyon dolarlık satış yaptı. Son beş ayda yabancıların sattığı hisse miktarı 2,8 milyar doları buldu. Bu gelişme, yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına olan ilgisinin azaldığına işaret ediyor.
TCMB REZERVLERİNDE DÜŞÜŞ SÜRÜYOR
TCMB rezervleri de bu dönemde düşüş kaydetti. 6 Eylül haftasında toplam rezervler, bir önceki haftaya göre 2 milyar 612 milyon dolar azalarak 146 milyar 761 milyon dolara geriledi. Döviz rezervleri 86 milyar 568 milyon dolara inerken, altın rezervleri 150 milyon dolar artarak 60,2 milyar dolara yükseldi. Bu durum, Merkez Bankası'nın rezervlerindeki erimeye rağmen güçlü duruşunu korumaya çalıştığını gösteriyor.
ŞİRKETLER KKM’DEN ÇIKAN PARAYI DÖVİZE YÖNLENDİRİYOR
Albatros Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Sertaç Ekeke, son dönemde KKM’den çıkan paranın büyük ölçüde Döviz Tevdiat Hesaplarına (DTH) kaydığını belirtti. Ekeke, şirketlerin KKM’deki çözülmenin ardından döviz mevduatlarına yönelmesini ticari işlemlerde dolar ihtiyacının artmasına bağladı. Ekonomi yönetiminin bu durumu yakından izlediğini vurgulayan Ekeke, TCMB’nin güçlü rezervleri ve sıkı para politikasıyla spekülatif kur hamlelerine karşı dirençli olduğunu söyledi.