İçten yanmalı ile elektrikli otomobillerin vergi farkı tercihleri etkiliyor

İçten yanmalı ile elektrikli otomobillerin vergi farkı tercihleri etkiliyor

Elektrikli otomobillerin düşük vergi diliminde kalmaları tercihleri etkiliyor. Ama bu tercihler fiyat tutturabilene. Tüketici eğer elektrikliyle içten yanmalı arasında çok fiyat farkı yoksa tercihini benzinli otomobillerden yana kullanıyor. Eğer fark çok yüksekse hiç kuşkusuz elektrikli modeller öne çıkıyor. Bu tercihler satış adetlerine de yansıyor.

Premium sınıfta Mercedes S Serisi’nde fiyat farkı elektrikliye göre 9 milyona kadar çıkıyor. Audi Q8’de 5 milyon, BMW 7 Serisi’nde ise 4 milyon lira. Orta sınıfa indikçe fiyat farkı 50 bin liraya kadar düşüyor.

grafik.jpg

ALİ YILDIRIM

Son yılların en büyük dikkat çeken teknolojilerinden biri hiç kuşkusuz elektrikli araçlar. Türkiye’de kısa sürede büyük bir rağbet görmesiyle birlikte elektrikliler kısa sürede satış grafiklerini üst çıtaya taşıdı. Özellikle bu tarafta düşük vergi dilimi nedeniyle fiyatlar bir hayli (ne kadar yüksek olsa da) rekabetçi olurken, içten yanmalı modellerin vergi dilimleri nedeniyle fiyatlar yüksek kaldı.

Togg’a özel yapılan ve sonrasında diğer markaların da yararlanmaya başladığı elektrikli araçlardaki düşük vergi diliminde satışlar bir hayli yükseldi. Hiç kuşkusuz bu işin kazanan tarafı ise lüks sınıf oldu. Bugün bakıldığında elektrikli bir lüks otomobilin fiyat etiketiyle içten yanmalı otomobilin fiyatında oldukça büyük bir fark var. Bunun en güzel örneği de aslında neredeyse 9 milyon liralık fiyat farkıyla Mercedes-Benz S Serisi’nde görülüyor.

Otomobilin fiyatı normal şartlarda 20 milyon liranın üzerine kadar çıkıyor. Aracın başlangıç versiyonunda yüzde 220 ÖTV ile 15.8 milyon liralık bir etikete sahip. Vergisiz fiyatı ise 4.1 milyon TL. Fakat elektrikli tarafta EQS voltaj yükseltiyor. Yüzde 100 elektrikli modelin vergi dilimi yüzde 60 seviyesinde. Bu yüzden burada da 6.3 milyon liralık bir etiket taşıyor. Onun da vergisiz fiyatı 3.2 milyon lira. Arada neredeyse 9 milyon liralık fark olunca satışlarda düşük vergili olan elektrikli versiyon daha grafikten de görüleceği gibi daha fazla satmış oluyor. Aynı durum BMW tarafında da var. Güç tarafından baktığımızda 520d bugün 6.3 milyon liralık fiyata satılıyor. Bunun sadece yüzde 150’sini vergi oluşturuyor. Fakat modelin elektrikli versiyonu olan i5, yüzde 40 ÖTV diliminde fiyatı ise 4.3 milyon lira. 2 milyon lira daha ucuz. 7 Serisi’ne gidildiğinde fark iyice açılıyor. 13.7 milyon liralık etiket taşıyan otomobilin karşısında tam elektrikli i7 yaklaşık 9 milyon liradan satılıyor. Buradaki fark ise hemen hemen 4 milyon lira. Audi Q8’in de içten yanmalı versiyonuyla elektrikli versiyonu arasında 5 milyon lira farkın olduğu görülüyor. MINI Countryman da bunlardan biri. Otomobilin içten benzinliyle elektriklisi arasında 700 bin lira fark var. Bu fark modeli satışlarda ilk ikiye sokmuştu. Böylece bu lüks modellerde bu fiyat farkı karşısında satış adetlerinin içten yanmalı modelleri geçmesi oldukça doğal. Tek doğal olmayan vergilendirme sistemi.

İÇTEN YANMALIDAN PAHALI OLAN DAHA AZ SATIYOR

Tüketici otomobil alırken artık hiç kuşkusuz ilk etapta fiyata bakıyor. Vergi yükünün yüksekliği zaten milyon sınırını aşınca bir de elektrikli otomobillerin zahmetine bazı tüketiciler katlanmak istemiyor. Bu yüzden farkın çok düşük olduğu ve hatta yüksek olduğu bazı modellere çok da şans verilmiyor. Bunun en belirgin özellikleri yüzde 10 ÖTV diliminde yer alan otomobillerde gözüküyor. Yüzde 80’lik ÖTV yükünü taşıyan içten yanmalılar karşısında fiyat avantajı olmayan modeller daha düşük satış rakamlarına imza atıyor. MG ZS modelinin 1.0 litrelik versiyonuyla elektriklisi arasında 200 bin lira fark var. Elektrikli versiyon daha pahalı bu yüzden benzinliyle elektrikli arasında büyük bir satış rakamı farkı bulunuyor. Bir diğer model ise Opel Astra o da aynı kaderi paylaşıyor. Elektrikliyle arasında 200 bin lira fark var. Bu yüzden benzinli satışı daha kuvvetli. E-Mokka da 100 bin lirayla daha pahalı adet farkı hemen hemen 5 bin.

ORTA SINIFTA DA BAZI MODELLERİN ŞANSI YÜKSEK

Orta sınıfta satılan otomobillerde de bazı modellerin şansının oldukça yüksek olduğu görülüyor. Hyundai uzun bir süredir Kona modelinin hem içten yanmalı hem de elektrikli versiyonunu satıyor. Fakat bu yılın ilk 7 ayına baktığımızda elektrikli Kona satışlarının benzinlinin önüne geçtiği görülüyor. Aradaki fark 300 bin lira fakat satışların yüzde 50’den bir tık fazlası elektrikli. Pazara bu sene dahil olan Torres de bu tablonun dikkat çekenlerinden. Markanın içten yanmalı modelle elektriklisi arasında 300 bin lira fiyat farkı var. Ama satışlarda bin adedin üzerinde farkın olduğu görülüyor. Elektriklinin 3 bin adede merdiven dayadığı satış adetlerinde içten yanmalı 1761 adet satmış. Kia’nın Niro’su da elektrikli tarafta oldukça güçlü. Modelin satışlarının neredeyse yüzde 90’ı elektrikli. 400 bin lira daha uygun olan elektrikli versiyonun pazara etkisi oldukça yüksek.

YENİ MARKALARLA VOLTAJ ARTIYOR

Pazar yeni modellerle hızla büyüyor fakat diğer tarafta da bazı markalarda kan kaybı artıyor. 2024 yılının ilk 7 ayında (Ocak-Temmuz) pazarın yüzde 158 seviyesinde büyüdüğü görüldü. Yaklaşık 26 elektrikli binek otomobil markasının olduğu listede 11 markanın satışları düştü. 15 markanın ise arttı. Geçen yıl aynı dönemde 15 bin 982 adet elektrikli araç satılırken, bu sene ilk 7 ayda toplamda 41 bin 371 elektrikli araç satışı gerçekleşti.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN