Türkiye'de son zamanlarda vergi sisteminde yapılan değişiklikler sık sık gündemde yer alıyor. Uzun süredir tartışılan enflasyon vergisi için düğmeye basıldı. Artık herkes vergi ödemesi yapacak. İşte yeni düzenleme hakkındaki tüm detaylar…
Yüksek enflasyon oranları vatandaşı canından bezdirirken 2004 yılından kaldırılan enflasyon düzenlemesi yeniden gündeme geldi. Ürünlerdeki yüksek enflasyon oranları ağır bilançolar ortaya çıkarırken yeni düzenlemelerde kaçınılmaz oldu. 2019 yılından bu yana hızlı bir şekilde artış gösteren enflasyon oranları koşulları yeniden gündeme getirdi. İşte yeni düzenleme hakkındaki tüm detaylar…
ENFLASYON VERGİSİ GELİYOR
Son dönemde vergi sisteminde yapılan düzenlemelerle Türkiye’de enflasyon düzeltmesi uygulaması yeniden gündeme taşındı. 2004 yılından bu yana devrede olmayan enflasyon düzeltmesi, yüksek enflasyon oranları nedeniyle 2023 yılının sonunda yapılan bilançolarla geri döndü. Ancak, bu düzenlemenin bazı şirketler üzerinde yarattığı mali yükler, “enflasyon vergisi” olarak adlandırılan yeni bir vergi tartışmasını da beraberinde getirdi.
Vergi Usul Kanunu’na göre, fiyat endeksindeki artışın son üç hesap döneminde %100’den fazla ve aynı hesap döneminde %10’dan fazla olması durumunda, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutmak zorunda kalıyor. Uzun bir süre boyunca bu koşullar sağlanmamıştı. Ancak, 2019'dan itibaren enflasyon oranlarındaki hızlı artışla birlikte bu uygulamanın koşulları yeniden oluştu ve 2024 yılında vergi mükellefleri üzerinde önemli bir yük oluşturdu.
ENFLASYON DÜZELTMESİ NEDEN TEPKİ TOPLUYOR?
Bu uygulama, kâr elde etmeyen veya ticari faaliyet bile yürütmemiş işletmeleri dahi vergiye tabi tutabiliyor. Bu nedenle, enflasyon düzeltmesi, birçok sektörde “enflasyon vergisi” olarak nitelendiriliyor ve yoğun eleştirilere neden oluyor. Eleştiriler, özellikle ticari faaliyetlerden kâr elde etmeyen şirketlerin, bilançolarında parasal olmayan varlıkların değerlenmesi sonucunda suni kâr göstererek vergi ödemek zorunda kalmasından kaynaklanıyor. İşletmelerin bu tür vergi yükleriyle karşı karşıya kalmaları, nakit akışlarını olumsuz etkileyerek mali sıkıntılar yaşanmasına yol açabiliyor.
Türkiye Serbest Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafından düzenlenen bir mitingde, enflasyon düzeltmesinin yılda bir kez yapılması gerektiği dile getirilmişti. Mali müşavirler, üç ayda bir verilen geçici vergi beyanları sırasında enflasyon düzeltmesi yapılmasının neredeyse imkânsız olduğunu ve bu durumun iş yükünü artırdığını savunuyor. Ayrıca, uygulamanın teknik detaylarının belirsizliği de mükellefler arasında kaygılara neden oluyor.
2024'TE ENFLASYON VERGİSİ KAPIDA MI?
2024 yılıyla birlikte, geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesinin uygulanmaya başlanması planlanıyor. Normalde Ocak-Mart döneminde yapılması gereken ilk enflasyon düzeltmesi, sektörden gelen talepler doğrultusunda Nisan-Haziran dönemine ertelendi. Vergi beyannamelerinin verilme süresi de 27 Ağustos 2024 tarihine kadar uzatıldı. Ancak, bu ertelemeler ve süre uzatımları, düzenlemeyle ilgili tartışmaları durdurmuş değil.
Enflasyon düzeltmesinin yıllık olarak yapılması gerektiği savunulurken, mevcut sistemde ticari faaliyetlerinden kâr elde etmemiş işletmeler bile suni kârlar üzerinden vergilendirilebiliyor. Bu durum, işletmelerin bazı varlıklarını elden çıkarmalarına ve nakit akışında sorunlar yaşamalarına neden olabilir.
BİLANÇO ÜZERİNDEN VERGİ MATRAHI NASIL HESAPLANIYOR?
Vergi matrahı, işletmenin bilançosundaki aktif ve pasif değerlerin arasındaki fark üzerinden hesaplanıyor. Aktif bölümdeki varlıkların değeri enflasyon düzeltmesiyle güncellendiğinde, bu artış, sermaye unsurlarındaki düzeltmelerle dengelenemediği takdirde işletme kâr etmiş gibi değerlendiriliyor ve vergiye tabi tutuluyor. Örneğin, 2010 yılında 1 milyon TL’ye alınan bir bina, 2024 yılında enflasyon düzeltmesi yapıldığında 15 milyon TL olarak değerlendirilebiliyor. Bu durumda, şirket bilançoda kâr elde etmiş gibi görünse de, ticari faaliyetlerinden fiilen bir kâr elde etmemiş olabiliyor.
Bu süreç, enflasyon düzeltmesinin, işletmelerin kârlarına dayanmayan, tamamen parasal olmayan kıymetlerden kaynaklanan suni kazançlar üzerinden vergi alınmasına yol açıyor. Bu da “enflasyon vergisi” olarak tanımlanıyor.