Elektrik faturaları bu ay bir önceki aya oranla neredeyse iki katı bir fiyatla geldi. Son faturalar ile birlikte TEDAŞ’a yapılan şikâyetler de yüzde 81 arttı. EMO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ KARAR'a yaptığı değerlendirmede zam olmadığını fakat ciddi anlamda YEKDEM suistimali yaşandığını belirterek önümüzdeki 5 ay içinde fahiş bir fiyat artışı beklediklerini açıkladı.
HAVA ASAL
Kullanıcılar elektrik faturalarının artmasından şikayetçi. EMO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, kabarık faturaların nedenini 'Temmuz ayında yapılan zamma, geç faturalandırmaya, Kurban Bayramına ve sıcaklık nedeniyle tüketimdeki artışa' bağladı. Fakat Özdağ, önümüzdeki 5 ay için yüzde 30 zam beklediklerini bunun asıl sebebinin ise 21 dağıtım bölgesini işleten elektrik dağıtım şirketlerinin, Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nden ucuza aldığı elektriğe direk yüzde 50 zam yaparak tüketiciye fatura etmesine bağladı. İşte 'Bu sıklet bu kiloyu taşımıyor artık' diyerek uyaran EMO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ KARAR'a yaptığı açıklamaların detayları...
Mehmet Özdağ
KARAR: Son zamanlarda elektrik faturalarındaki dikkat çeken artışın nedeni gizli bir zammı?
EMO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ: En son elektrik tarifesi 1 Temmuz 2021'de yayınlandı. Bu günden sonra Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) yayınladığı herhangi bir elektrik tarifesi yok. Dolayısıyla 1 Temmuz'dan bu yana ne elektriğin dağıtım ne de enerji bedelinde faturaya tesir edecek ek bir zam yapılmadı. Eğer öyle bir fiyat ayarlaması olmuş olsaydı; bu mutlaka EPDK'nın web sayfasında duyurularda yer alırdı. Böyle bir duyuru yok, böyle bir zam yok.
KARAR: Peki faturalar neden bu kadar arttı?
EMO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ: Çünkü gelen faturalar, 40 günlük. Yani her ay gelen faturalar 28-31 günlük bandındaydı. Bu ay gelen fatura ise 38-42 gün gibi görünüyor. Benim evime gelen önceki fatura 138 lirayken son gelen fatura 201 lira oldu. Her zaman Temmuz ve Ağustos aylarında fatura yüksek oluyor. Bu sene sıcaklık mevsim normallerinin üstünde gitti. Bir de bu faturada Kurban Bayramı'nın da etkisi büyük. Yani hem mevsim şartları hem bayramdaki kurban trafiği bizim enerji sarfiyatımızı artırdı. Evdeki elektriğin yüzde 30'unu buzdolapları tüketiyor. Dolayısıyla Temmuz, Ağustos ayındaki 10 gün fazla okuma, üzerine sıcaklıklar ve bayram etkisi de gelince fatura otomatik olarak arttı. Temmuz ayında fiyatlar zaten yüzde 15 artmıştı. Faturalardaki artışın nedeni budur. Gizli zam söz konusu değil.
KARAR: Önümüzdeki dönem bizi neler bekliyor? Yeni zam yolda mı?
EMO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ: Normal şartlarda Eylül ayında bir zam olmaması gerekiyor çünkü Türkiye'de elektrik tarifeleri 2008 yılındaki Yüksek Planlama Kurulu'nun tavsiyeleri gereği yılda 4 kez, her çeyrek dilimin birinci günü (1 Ocak, 1 Nisan, 1 Temmuz ve 1 Ekim tarihlerinde) yürürlüğe giriyor. Bu konuda 2008'den 2021yılına kadar tek bir kere istisna yapıldı. O da 2018'in Temmuz ayında, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde zam yapılmadı. Seçimden sonra ise hem Ağustos ayında hem de Eylül ayında zam yapıldı.
EYLÜL'DE ZAM GELEBİLİR
2021 yılının 1 Eylül'ünde zam beklemiyoruz. Olmaması gerekiyor ancak son 2 aydır elektrik piyasasındaki fiyatlar nedeniyle elektriğin megawatt saati 300 lirayken şu an 500 liranın üzerinde. Temmuz ayı böyle geçti, Ağustos ayı böyle geçiyor. Dolayısıyla bir yıl önceye göre üretim maliyetinde ciddi bir fiyat artışı var. Bu Eylül ayında faturalara zam olarak yansıtılabilir. eğer Eylül'de zam yapılmazsa benim yaptığım hesaplamalara göre, 1 Ekim'deki elektrik tarifesinde yüzde 15 civarında bir artış yaşanacak.
KARAR: Neden Ekim'de zam kaçınılmaz?
EMO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ: Bunun sebebi; meteorolojik kuraklıktan dolayı bizim hidroelektrik santrallerimizdeki gelirimiz düşüyor ve dolayısıyla elektrik üretimdeki ithal doğal gazın ve kömürün payı artıyor. Neredeyse köylerimizdeki pınarlara varana kadar hidroelektrik santrali kurduk. İşte o kurulan hidroelektrik santrallerinin neredeyse tamamına piyasa fiyatının çok üzerinde alım garantisi verildi. Burada çok ciddi bir yenilenebilir enerji kaynakları suistimali var. Bu fatura Türkiye genelinde yaklaşık 47 milyon aboneye yansıyor. 37 milyon mesken ve 7 milyon esnaf abonesi bu faturayı ödüyor.
Bizim tüketimiz elektriğin hemen hemen yüzde 23'ü YEKDEM kapsamında. YEKDEM kapsamındaki hidroelektrik, rüzgar ve güneş santrallerinde herhangi bir yakıt yok, yenilebilir kaynaklara ama ortalama kilowatt saatine 8,5 sent para ödeniyor. Dolayısıyla dolar TL arasındaki bu makas devam ettikçe biz bu fiyat farklarını ödemek zorundayız. Bu da benim tahminime göre, Ekim ayında yüzde 15 civarında bir artışın olması muhtemelen.
YEKDEM SUİSTİMALİNE DİKKAT
Şu anda tükettiğimiz elektriğin yüzde 48’inin kaynağı yurt dışında. Geri kalanı nasıl tamamlıyoruz? Hani rüzgâr ve güneş ‘yerli ve milli’ deniyor ya, yüzde 20’lik elektrik ihtiyacı buradan karşılanıyor. O rüzgâr, güneş ve sudan elde ettiğimiz elektriğin bedelini de piyasa fiyatının neredeyse iki katına yakın dolar cinsinden üreticisine ödüyoruz. YEKDEM diye yenilenebilir enerji kaynağı suistimali var. Kalan yüzde 30’luk elektriğin büyük kısmını da ya alım garantisi var ya da başka sübvansiyonlar var. Dolayısıyla elektriği pahalıya mâl ediyoruz. Son elektrik zamlarımızdaki artışların ana kaynağı Döviz-TL kurundaki artıştır.
2 BİN ŞİRKETİN VATANDAŞIN SIRTINDAN DESTEKLENMESİNİ ARTIK KALDIRAMAYIZ
KARAR: Elektrik fiyatlarındaki artışlarda dağıtım şirketlerinin payı nedir?
EMO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ: Dağıtım şirketlerinin fiyatların artmasında tabiki payı var. Türkiye 21 dağıtım bölgesine ayrıldı. Bazı şirketler dağıtım bölgelerinde ya doğrudan ya da ortaklı yapılarla çalışıyor. Burada da bir tekel var. Elektrik enerjisi üretim ve dağıtımında gelinen yer de bir anlamda özel şirket tekeli.
Elektrik dağıtım şirketleri faturayı etkileyen yapılar. Bu şirketlerin giderlerinin tümünü faturalar üzerinden kullanıcılar ödüyor. O giderlerin çoğunu da şeffaflık olmadığı için bizim izleme ve takip etme şansımız yok.
BU SIKLET BU KİLOYU ARTIK TAŞIYAMIYOR
Dağıtım şirketleri sürekli sülvanse ediliyor. Dağıtım şirketleri, Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nden (EÜAŞ) toptan ve ucuza aldığı elektriği neredeyse yüzde 50 zam üzerine koyarak bize geri satıyor. Kayıp kaçağı önlemesi gerek dağıtım şirketlerinin beceriksizliği de bizim faturalarımıza kayıp, kaçak bedeli olarak yansıyor. Önümüzdeki 5 ay içinde yüzde 30'luk bir zam bekliyoruz. Türkiye'de YEKDEM suistimali var. Bu düzeni bu ülkenin mesken abonesi, bu ülkenin sanayicisi, çiftçisi, esnafı daha fazla kaldıramaz. Yaklaşık kayrılmış 2 bin elektrik dağıtım şirketinin sülvanse edilmesini daha fazla kaldıramayacak. Bu sıklet bu kiloyu taşımıyor artık.