Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'nin ayrıntılarını açıkladı. Tasarruf önlemlerine ekonomistlerden tepki gecikmedi. Hep olması gerekenin" tasarruf paketi olarak" açıklandığı eleştirileri gelirken, Kamu Özel İşbirliği projeleri kapsamında döviz üzerinden yapılan garanti ödemelere ilişkin herhangi bir açıklama yapılmaması dikkat çekti. Ekonomist Mahfi Eğilmez ise, "Tasarruf önlemleri saray harcamalarını kapsamadığı sürece fazlaca işe yaramaz." dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kamuda tasarruf önlemlerini açıkladı.
Alınan önlemler kapsamında, üç yıl boyunca kamuda yeni araç ve bina alımları durduruldu, toplu taşıma bölgelerinde personel servisleri kaldırıldı. Mobilya ve demirbaş alımları da üç yıl süreyle ertelenirken deprem ve zorunlu harcamalar dışında mal ve hizmet alım ödemelerinde ve yatırım ödeneklerinde kesintiye gidildi.
Açıklanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'ne ekonomistlerden tepki gecikmedi.
Kamu kesimi için hazırlanan tasarruf paketini değerlendiren Mahfi Eğilmez, "Tasarruf önlemleri saray harcamalarını, uçaklarını, konvoylarını, korumalarını kapsamadığı sürece fazlaca işe yaramaz. Koyanların uymadığı kurallara kimse uymaz." dedi.
Kamu kesimi için hazırlanan tasarruf paketini hızlıca gözden geçirdim. Doğru önlemler var. Bununla birlikte tasarruf önlemleri saray harcamalarını, uçaklarını, konvoylarını, korumalarını kapsamadığı sürece fazlaca işe yaramaz.
— Mahfi Eğilmez (@mahfiegilmez) May 13, 2024
Koyanların uymadığı kurallara kimse uymaz.
"HEP OLMASI GEREKENİ TASARRUF PAKETİ OLARAK AÇIKLADILAR"
Ekonomist İris Cibre ise açıklanan Tasarruf ve Verimlilik Paketi'ni şu şekilde değerlendirdi:
"Aslında, hep olması gerekeni, Tasarruf Paketi olarak açıkladılar Olması gerekeni 3 yıl yani seçime kadar sürdürecekler. Ne kadar tasarruf edilecek? Etkisi ne olacak? Bilmiyoruz Peki ya KÖİ'ler? 5 Milyar USD Peki ya saray harcamaları? 170 miyon USD"
Aslında, hep olması gerekeni, Tasarruf Paketi olarak açıkladılar
— İris Cibre ???? (@iriscibre) May 13, 2024
Olması gerekeni 3 yıl yani seçime kadar sürdürecekler
Nedir, her zaman olması gereken?
Lüks araç alımı
Lüks bina ve eşyalar
Yüksek ve çoklu maaşlar
Gereksiz lüks temsiller
Fazla sayıda personel
Gereksiz enerji… https://t.co/SKX5dsFdlx
Vergi Uzmanı Ozan Bingöl, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Kur Korumalı Mevduat sisteminin iki yılda maliyeti 1 trilyon 58 milyar 285 milyon lira olduğunu belirtti ve şunları söyledi:
"Acaba sadece iki yılda oluşan bu zararı eşantiyonla, ajandayla, baskı ciltle, daha dün çerez parası diye nitelendirdiğiniz makam araçlarında yapılacak tasarrufla telafi etmeyi planlıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Bütçeye verilen hasar sandığınızdan ve kamuoyuna yansıttığınızdan çok daha fazla"
"KÖİ KAPSAMINDA YAPILAN GARANTİ ÖDEMELERİN İNDİRİLMESİ YOK"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe ise, alınan tasarruf önlemlerini "Bilin bakalım ne yok? Kamu İhale Kanununu değiştirerek ihaleleri rekabetçi yapacak düzenleme yok, KÖİ kapsamında döviz üzerinden yapılan garanti ödemelerin indirilmesi yok…" sözleriyle eleştirdi.
Ekonomist Serkan Özcan da yaptığı değerlendirmede alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu vurguladı ve döviz cinsinden ihale edilen Kamu Özel İşbirliği projelerine dair herhangi bir açıklamanın yapılmamış olmasını büyük bir eksiklik olduğunu belirtti.
Sözde yerli ve milli ekonomi modeli ülke bütçesinde ağır tahribatlara sebep olmuştur.
— Serkan Özcan (@serkanozcan1) May 13, 2024
Bu tahribatın temel nedeni artan faiz, döviz ve uydurulan garabet KKM ile bütçeye getirilen trilyonlarca liralık ek yüktür.
Bu yükten kurtulmak için aslolan; rasyonel ekonomi politikalarının…
"TASARRUFLARI ARTIRMANIN YOLU YATIRIM VE İSTİHDAM YARATMAKTIR"
Ekonomist Baki Demirel de yaptığı paylaşım ise şu şekilde:
"Kamuda tasarruf dedikleri aslında ülkenin toplam tasarrufunu azaltıcıdır. Kamu tasarruf etmez açık ya da fazla verir, fazla vermesi ulusal tasarrufları azaltır. Tasarrufları artırmanın yolu kamu öncülüğünde yatırım ve istihdam yaratmaktır. Oysa bu politika mekanizması kamunun kaynaklarını küresel sermayeye ve yerel bağlantılarına aktarmak üzerine kuruludur. Kalkınmacı değil, yoksullaştırıcıdır."