Karar yazarı ve Ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun, 15 milyon TL’den fazla nakit döviz varlığı bulunan firmalara, bunun toplam aktiflerin veya bir yıllık satış gelirlerinin yüzde 10’unu aşması durumunda ticari TL kredi vermeyi yasaklamasına ilişkin "'Doğrudan bir sermaye kontrolü var' denmez. Ama gün gün, gün gün sorunlar büyüdükçe artık hani çözümü üretecekler en sonunda, muhtemelen böyle bir çözüme gidecekler. Sorun burada." dedi.
OĞUZ BAKIR
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) ticari kredi kısıtlamasının ardından, bazı bankalar düzenlemenin ayrıntıları netleşinceye kadar yeni TL kredi kullandırılmasını durdurdu. Karara tepkili olan iş dünyası ise özellikle ihracatçı firmaların yatırımlarını sekteye uğratacağını belirtiliyor.
Verilen karar sonrasında da 15 milyon TL’den fazla nakit döviz varlığı bulunan firmalara, bunun toplam aktiflerin veya bir yıllık satış gelirlerinin yüzde 10’unu aşması durumunda ticari TL kredi vermeyi yasaklamasının ilk sonucu piyasaya yansıdı. Bazı bankalar ticari TL kullanımını durdurdu.
"KARARDA BAĞIMSIZ DENETİME TABİ OLMA KOŞULU ÖN KOŞUL"
Reuters'ın görüş aldığı üç bankacılık kaynağı, bankaların kredi kullandırmaya devam etmek için sürecin netleşmesini ve detayları takip ettiğini belirterek, bazı bankaların bu yüzden yeni kredi kullandırmayı şu anda durduğunu söyledi. Bir bankacılık kaynağı, "Kararda bağımsız denetime tabi olma koşulu ön koşul. Eğer bağımsız denetime tabi değilse şirket etkilenmez bu karardan. Böyle olan çok sayıda şirket de var tabi. Ancak bağımsız denetime tabi olma şartı da sıkılaştırılırsa o zaman kapsam değişir" dedi.
İKİNCİ AÇIKLAMA
BDDK tarafından dün yapılan ikinci açıklamada, kararın bazı şirketlerin TL kredi kullanıp döviz almasını engellemek için alındığı ifade edilerek, "Bazı şirketlerin döviz pozisyon fazlası bulunmasına rağmen, TL kredi kullanarak döviz alımı gerçekleştirdikleri görülmüştür. Yani üretime, istihdama, yatırıma gitmesi gereken uygun koşullu TL ticari kredi kaynakları döviz alımı amacıyla kullanılmaya devam etmektedir" denilmişti.Hazine ve Maliye Bakanlığı son dönemde alınan BDDK kararlarına değinerek "Tüm ekonomi kurumlarımızla birlikte ve eşgüdüm halinde birbirini tamamlayıcı ve finansal istikrarın güçlendirilmesine yönelik tedbirler alınmaya devam edilecektir" açıklamasında bulundu.
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI'NDAN BDDK KARARI YORUMU
Hazine ve Maliye Bakanlığı son dönemde alınan BDDK kararlarına değinerek "Tüm ekonomi kurumlarımızla birlikte ve eşgüdüm halinde birbirini tamamlayıcı ve finansal istikrarın güçlendirilmesine yönelik tedbirler alınmaya devam edilecektir" açıklamasında bulundu.
KAYNAK KEŞFETTİLER DEVREYE SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR
Ciddi bir dış ticaret açığının olduğunu belirten Karar yazarı ve Ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir de BDDK karına ilişkin "Bu konuda ihracatçılar önce "'Karşılayabilir miyiz?' dediler, olmadı. Yetmedi... Hâlâ da döviz üzerindeki baskı, fiyat artışı devam etti. Şimdi de burada böyle bir kaynak keşfettiler. Bu kaynağı devreye sokmaya çalışıyorlar. Her ne kadar bireysellerin döviz talebi azaltılmış olsa da dış ticaretten kaynaklı piyasada döviz ihtiyacı var. "
Demir'in gelişmelere ilişkin açıklamaları şöyle:
BİST'te işlem gören ve döviz varlığı 15 milyon liranın üzerinde olan şirket sayısının 195 olduğu belirtildi. Bu şirketlere ait BDDK'nın belirlediği sınırın üstünde olan toplam döviz varlığının ise 3.6 milyar dolar olduğu belirtildi. Hem bu sayı hem de durum için ne düşünüyorsunuz?
10.000 civarı bir şirketten de bahsediyor. Madem 195 şirket vardı, o şirketlere bir soruşturma yapsalardı. Çünkü kararın gerekçesinde "çekilen kredileri yatırım üretim yerine döviz alımına kullanıldığı" söyleniyor. Madem öyle, bunlardan 195'inin hangilerinin kredileri yanlış kullanıldığına bakılırdı. Bu kadar piyasada yer yerinden oynatacak, herkesi endişeye sevk edecek kararlar almaya gerek yok. Bu sayılar zaten çelişkili. Şuanda bilmiyoruz. Ama bu bir kaynak ihtiyacı vardı, o kaynağı buradan tedarik etmeye çalışıyorlarmış gibi gözüküyor bana.
Hangi firmalar bağımsız denetime tabi ve bu firmaların ne yapmaları gerekiyor?
Düzenleme ile çıkan TÜRMOB'dan aldığım bilgilere göre; belirli kriterler var. Yasaya göre bu kamu yönetim kurumu çerçevesinde işte her sene yeminli mali müşavir denetimi yaptırması gereken firmalar var. Bunların sayısı 195 midir bilmiyorum, bunların sayısının çok olduğunu biliyoruz. Ama döviz varlığı yüzde 10'un üzerinde ya da 15 milyonun üzerinde olanın sayısını göremiyoruz. Bu kriterlere göre yeminli mali müşavir denetimi yaptırtmak zorunda olan bütün firmalar bunu yaptıracaklar.
Bazı bankaların ayrıntıların netleşene kadar TL kredi kullanılmasını durdurması ile ilgili ne söylemek istersiniz?
Çok uzun süreceğini sanmıyorum. Buradaki asıl mesele burası değil. Asıl mesele firmaların ve piyasanın ürününü dengesini bozacak bir karar vermiş olmak.
"Kontrollü ekonomiye geçtik" iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bütün piyasayı bozacak işlemler... Yani gündelik çözümler üreterek sorunlara müdahale etmeye çalışıyorlar. Bu da tabi birçok şeyin kontrol dışına çıkmasına neden oluyor ya da normal işleyişin dışına çıkmasına neden oluyor. "Doğrudan bir sermaye kontrolü var" denmez. Ama gün gün, gün gün sorunlar büyüdükçe artık hani çözümü üretecekler en sonunda, muhtemelen böyle bir çözüme gidecekler. Sorun burada.
Her ürettikleri çözüm, mevcut sorunu daha çok büyüterek karşımıza getirdiği için hep el artırıyorlar. Geldiğimiz nokta da bir yerden sonra işin oraya doğru gitmesi kaçınılmaz hale doğru geliyor. Burada o gidişatı görüp oradan geri adım atacak... Piyasanın normal işleyişine kavuşacağı bir düzene dönülmesi lazım. Yoksa her gün, her gün yeni çözümler bulunarak bu tip söylentilerin etkisini artırıyorlar.