Doların ateşine MB’nin ‘kovayla su’ müdahalesi yetersiz kaldı, kur 14 lira barajını da yıktı. Milli parayı en değersiz seviyeye getiren gidişat ‘Bu iş nereye kadar sürecek?’ sorusuna yol açtı. Rasyonalitenin bittiğini belirten uzmanlar artık bir tahminde bulunmanın mümkün olmadığını söyledi. TL’nin ekonomi bilimiyle öngörülemeyeceğini belirten İsviçre bankası UBS de lira raporu yayımlamayacağını duyurdu.
EKONOMİ SERVİSİ
Dolar 14’ün üstüne çıktı, Merkez Bankası’nın dördüncü müdahalesi de kuru düşürmedi. Lirayı eritip vatandaşı her gün fakirleştiren tablo, vahim gidişata ilişkin endişeleri artırdı. Ancak ekonomi yönetiminin bilimi dışlayan tutumunu işaret eden uluslararası uzmanlardan ‘Artık TL’yi öngöremiyoruz’ çıkışı geldi. İsviçre bankası UBS TL’yle ilgili rapor yayımlamayacağını ve son raporun dikkate alınmaması gerektiğini duyurdu.
‘TL KARŞISINDA DOLARIN DEĞERİ YÜZDE 70’İ AŞTI, ARTIK İNADI BIRAKIN’
Deutsche Bank ise artan enflasyondan dolayı 2022’nin ilk çeyreğinde faiz artırmak zorunda kalınabileceğini bildirdi. Ekonomistler de belirsizlik tablosuna dikkat çekti. Oğuz Demir “Doların değeri yüzde 70’ten fazla arttı. Bu gidişle rezerv kalmayacak. Bırakın bu inadı” ifadesini kullandı. İris Cibre “Merkez’in kuru sıkı müdahaleleri yayı o kadar gerdi ki 14’ün kırılması sert oldu. Fakirleşmemizin tek nedeni ekonomi yönetimindeki hatalar” dedi.
TL’nin geleceği artık öngörülemiyor
Ekonomi yönetiminin aldığı kararlarla birlikte TL tarihinin en kötü senaryolarına imza atıyor. Yeni haftayla kur 14.64 lirayı aşarak rekora imza attı. Yükseliş sonrası Merkez Bankası 4’üncü satış hamlesini yaptı. 14 liralara kadar gevşeyen kur, kapanıştan önce 13.70 lira seviyelerine kadar indi. Artış sonrasında yabancı yatırım kuruluşları TL ile ilgili değerlendirmelerine son verdiklerini duyurdu. UBS analistleri, yatırımcılarına Türk lirası tavsiye raporlarını dikkate almamalarını belirten bir müşteri notu yayımladı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimleriyle birlikte başlayan TL’deki değer kaybı hız kesmiyor. Geçen haftayı kısmen yatay geçiren kur yeni rekorları zorlasa da yine yerinde duramadı. Kur yeni iş gününün başlangıcında da rekora koştu. Güne yatay başlayan döviz kurları, 14 lira sınırını da aştı. Dolar 14 lirayı geçerek 14.64 seviyesine kadar yükseldi.
Euro ise aynı dakikalarda tarihi zirvesini 16.47’ye taşıdı. Gerçekleşen dalgalanmayla birlikte yabancı yatırım kuruluşları da TL ile ilgili değerlendirmelerine son verdiğini duyurdu. UBS Analisti Tilmann Kolb, bundan sonra Türk lirasıyla ilgili rapor yayımlamayacaklarını ve yatırımcıların son yayımladıkları Türk lirası tavsiye raporlarını dikkate almamalarını belirten bir müşteri notu yayımladı.
Ekonomistler de belirsizlik tablosuna dikkat çekti. Oğuz Demir “Doların değeri yüzde 70’ten fazla arttı. Bu gidişle rezerv kalmayacak. Bırakın bu inadı” ifadesini kullandı. İris Cibre “Merkez’in kuru sıkı müdahaleleri yayı o kadar gerdi ki 14’ün kırılması sert oldu.
Fakirleşmemizin tek nedeni ekonomi yönetimindeki hatalar” dedi. Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada “Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir” dendi. Söz konusu müdahale MB’nin dövize yapmış olduğu dördüncü müdahale oldu. MB geçtiğimiz haftalarda toplamda dövize üç kez müdahalede bulunurken önceki müdahaleler doların 13.80’li seviyelere ulaşmasının ardından gelmişti. Yapılan müdahaleler sonucunda dolardaki düşüş kısa sürmüş ve yeniden 14 lira seviyesi test edilmişti. Dün yapılan müdahale ise doların 14.50 seviyesini aşmasının ardından geldi. Piyasaya yapılan müdahalenin yaklaşık 1 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirten kaynaklar Bloomberg HT’ye detay verdi. Merkez Bankası 1 Aralık’taki doğrudan müdahale ile piyasaya yaklaşık 700 milyon dolarlık döviz satışı gerçekleştirmişti. TCMB aynı hafta 3 Aralık’ta döviz piyasasına ikinci müdahaleyi de gerçekleştirmişti. Kaynaklar ikinci müdahalede toplamda 300 milyon dolarlık, üçüncü müdahalede ise 500 milyon dolarlık satış yapıldığını belirtmişti.
ZİRVE SONRASI DOLARDA SERT DÜŞÜŞ
Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu ve kamu bankaları genel müdürleriyle bir görüşme yaptı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de toplantıda yer aldı. Cumhurbaşkanı zirvesi sonrasında dolar 13.70’e kadar geriledi. Kamu bankalarının da zirveye çağrılması yeniden dövize kamu bankaları eliyle müdahale şüphesi doğurdu.
KULİS BİLGİ: DIŞ GÜÇLER DEĞİL EKONOMİK GÜVENSİZLİK
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, geçtiğimiz hafta yatırımcılarla bir araya gelmişti. Toplantıdan notlar paylaşan gazeteci Murat Yetkin, kaynakların verdiği bilgiye göre, gün ve saat vererek görüşmenin 7 saat sürdüğünü aktardı. Yorumda bulunan Yetkin “Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin yatırımcılarla toplantıda ekonomideki asıl sorunun dış güçlerin saldırısından çok ekonomik politikalara güvensizlikten kaynaklandığını kabul ettiği bildiriliyor. Nebati Merkez Bankası adına faiz teminatı vermiş ama enflasyon ve büyüme kaynağı konusundaki sorular yanıtsız kalmış. Türk ekonomisinin dış güçlerin saldırısı nedeniyle krizden çıkamadığı yıllardır Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetinin en önemli söylemiydi. Bu söylem, iç siyasette sorunun hükümetten değil, Batının saldırısından kaynaklandığı propagandasına yarıyor, ama ihtiyaç duyulan dış yatırımların gelmesine yardımcı olmuyordu. İç ve dış yatırımcılar ilk kez 11 Aralık günü yetkili bir ağızdan sorunun dış güçlerin saldırısından değil, ekonomik politikaya duyulan güvensizlikten kaynaklandığını duydu” dedi.
‘ÇİN MODELİ TUTMAZSA ÜZÜLÜRÜM’
Habertürk’ten Sevilay Yılman’a konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye’de uygulanan yeni ekonomik modele ilişkin “Bizim modelimiz Çin Modeli, Güney Kore modeli filan değil. Bu, Türkiye modeli. Şu anda kimse Türkiye’yi taşımıyor. Türkiye kendi kendini taşıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Çin kendi modeliyle var olabilir ama bizim modelimiz farklı. Bize özgü bir model. Toplantıda bunları anlattım gelen iş adamlarına. O yüzden de çok mutlu ayrıldılar. Altyapısını tamamlamış. Çok güçlü bir şekilde bu modeli hayata geçirmek üzere yola çıkıyoruz. Faiz artırmama konusunda kesin kararlıyız. Ve bu işi biz oturtacağız Allah’ın izniyle” dedi. Yeni ekonomik modelin tutmaması halinde ‘üzüleceğini’ dile getiren Nebati “Bize güvendiğiniz anda. İnandığınız anda bu iş çözülür. Sıkıntı yok. Türkiye’nin makro ekonomik göstergesinde hiçbir şekilde hiçbir sorun yok. Güven tesis edelim. Sorunlar var ama bunun üstesinden gelebilecek de çok güçlü bir altyapımız var. Model tutmazsa üzülürüm. Çünkü ya kahramanı olacağım çocuklarımın. Ya da boynu bükük bir şekilde eve döneceğim ve onların da boynunu bükmüş olacağım. Ben eve boynu bükük dönemem” ifadelerini kullandı.
‘SON RAPORUMUZU DİKKATE ALMAYIN’
Bundan sonra Türk Lirası’yla ilgili rapor yayımlamayacaklarını paylaşan UBS, yatırımcılarla yeni bir bilgi notu paylaştı. UBS Analisti Tilmann Kolb, bundan sonra Türk lirasıyla ilgili rapor yayımlamayacaklarını ve yatırımcıların son yayımladıkları Türk lirası tavsiye raporlarını dikkate almamalarını belirten bir müşteri notu yayımladı. Kolb en son Kasım ayının sonlarında bir rapor yayımlayarak, TL’deki değer kaybının mevcut para politikası çerçevesinin enflasyonla mücadelede yetersiz olduğu görüşünü yansıttığını ve bu nedenle daha fazla değer kaybı ihtimalini göz ardı etmediklerini belirtmişti.
‘TÜRKİYE İMKANSIZ ÜÇLÜYÜ GÖRMEZDEN GELİYOR’
Standard Chartered, yayımladığı bir araştırma raporunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın politikalarındaki belirsizliğin Türk varlıklarındaki oynaklığın ve Türkiye’nin risk primindeki artışın devam etmesine neden olacağını söyledi. Piyasaların Türkiye’nin ortodoks ekonomik politikalara olan ilgisine ilgili şüpheyle yaklaştığını belirten banka, böyle bir ortamda kur oynaklığınının, yabancı yatırımlardaki azalmanın ve değişen enflasyon beklentilerinin büyük ihtimalle süreceğini ifade etti. Türkiye’nin gelişmekte olan ülke yatırımcılarının radarında kalmaya devam ettiğini belirten Standard Chartered, Türkiye’nin serbest sermaye girişi, bağımsız para politikası ve sabit kurun bir arada olamayacağını öngören ‘imkansız üçlü’ prensibini görmezden geldiğini belirtti.
1000 PUANLIK ARTIŞ GEREKEBİLİR
Deutsche Bank, yayımladığı bir araştırma raporunda piyasa koşullarının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı 2022’nin ilk çeyreğinde 1000 baz puanlık faiz artırımı yapmaya zorlayacağını belirtti. Aralık ayındaki toplantıda TCMB’nin 100 baz puanlık bir indirim yapmasını bekleyen Deutsche Bank, sonraki üç para politikası toplantısında ise agresif bir faiz indirimi beklemediklerini söyledi. Acil bir faiz artırımı kararı alınmasının şu anki durumda zor olacağını belirten kurum, TCMB’nin dolarizasyon, zayıf Türk lirası ve artan enflasyondan dolayı 2022’nin ilk çeyreğinde politika faizini yüzde 25’e çıkarmak zorunda kalabileceğini ifade etti.
‘GEVŞEME GÜVENİ BOZDU’
Fitch, Türkiye’nin kredi görünümünü negatife indirdikten sonra 13 Türk bankası’nın da görünümünü negatif olarak değiştirdi. Fitch Ratings, ‘erken’ olarak nitelendirdiği parasal gevşemenin yurt içi güvende bozulmaya neden olduğunu belirterek, Türkiye’nin kredi notunun görünümünü ‘negatif’e indirmişti. Fitch raporunda “Merkez Bankası’nın erken parasal gevşeme döngüsü ve daha fazla faiz indirimi veya 2023 seçimleri öncesi ek ekonomik teşvikler yurtiçi güvende erozyona yol açıyor” denilmişti.